• artık kendi yolunu açmak isteyen hemşire.
  • hemşire yolsuzluğu. şaka şaka. ama bir tanıdığına damar yolu açmak zorunda olup açamadığı durumda söylemiş olabileceği sözdür kanımca. zira bir zamanlar hemşire bir sevgilim vardı ve bana serum takılması gerekiyordu. kendisi yapamayacağını söyledi ve ev arkadaşı olan hemşireye rica etti, o da ancak üçüncü denemede becerebildi ki benim el ve kol damarlarım canlı sobotta atlas gibidir, tenimden belli olur. ama canını yakabileceği düşüncesiyle hemşireler çok yakından tanıdıklarına damar yolu açmakta zorlanırlar. tecrübeyle sabittir.
  • emekli olup bir sahil kasabasında yaşamaya başladıktan sonra kapısına dayanan eski meslektaşlarının "çok zor bir durumdayız!! bir türlü açamadık o lanet damarı? işler iyice sarpa sardı...bu işi ancak sen yapabilirsin!" ısrarlarına dayanamayıp geri döner... sadece bir seferligine(?)
  • kan tutuyordur.
  • okmeydanı ssk'da sus işareti yapan hemşire resminin altında gördüğüm yazı: bize her yol damar.

    (bkz: damar yolu açtıktan sonra sus işareti yapan hemşir)e
  • tıkanmıştır.
  • almanyanin hiç bir invaziv girişim yapmadan para kazanan hemşirelerine ozenmis olabilir.
    biz de 5 nobetle başlayan doktorlarına ozeniyoruz ama paşa paşa tutacağız 15 nöbeti. o zaman neymiş efendim;
    başkaldırmadan, ölümüne çalışıyormusuz.
  • yolun sonuna gelmiştir.
  • damarına basmıştır.
hesabın var mı? giriş yap