bumblebee

• filmler çıktığından kelli yeniden en sevdiğim transformer olma konusunda optimus prime ile yarışmaktadır.
  çizgi filmlerdeki o çok iyi kalpli (arabada ne kalbi lan deme kırarım kalbini), biraz beceriksiz, sık sık başını derde sokan bızdık vosvos yerine bir chevrolet camaro ile karşılaşınca önce biraz hayal kırıklığına uğramıştım. ancak kerata kendisini sevdirmeyi yine de bildi. üstelik gayet karizmatik halleriyle de gönüllere taht kurdu.
  
  küçüklüğümde ülkede oyuncak çeşidi çok sınırlıydı. lego falan yanına yanaşılabilecek bir şey değildi. ancak almanya'dan akrabaları getirdiyse bir çocuğun legoları olabilirdi. biz ise seksenlerin başındaki çoğu erkek çocuğunun arzu nesnesi olan kuzey kalesi'ne yalanarak geçirdiğimiz günlerde daha küçük mini mekanik setleriyle idare eden tayfadandık.
  
  hepimizin hayallerini robotech veya voltron oyuncakları süslerdi. şöyle 3 modele de dönüşebilen bir robotech veya 5 aslanı birleştirip yapılacak bir voltron oyuncağının düşüncesi bile zevkten ağzımızın suyunu akıtırdı.
  
  sonra ben bir şekilde transformers'la tanıştım. bu çizgi filmden robotech tadını alabiliyordum, üstelik bu robotlar gerçekten robottular. içlerinde onları kullanan sven veya prenses gibi ezik tipler yoktu. kanlı-canlıydılar optimus prime olsun, bumblebee olsun... hatta megatron ve starscream'i bile sevmesem de beğenirdim tip bazında.
  
  işte dostlar, o dönemde bir arkadaşımıza amcası almanya'dan dönüşebilen bir transformer getirdi. tahmin edeceğiniz üzere bumblebee idi bu. tasarımı çok basitti, dönüşmesi için parça eksilmesi gerekiyordu, robotken o kadar güzel durmuyordu falan ama işte bumblebee idi lan bu! kanlı canlı bumblebee oturma odama geliyor, bir kaç saat takılıp gidiyordu. hayatta hiçbir nesneyi o oyuncağı kıskandığım kadar kıskanmadım. hatta punduna getirebilsem çalardım da. elbette onu gözü gibi koruyan, yanına almadan tuvalete bile gitmeyen sidikli soner de bunun farkındaydı.
  
  o dönemde içimde kalan ukteyi nihayet geçen hafta giderdim. ikinci transformers filminin çıkmasıyla hemen her oyuncakçıda bunların figürleri görünür olmuştu. her bir karakter varken nedense bumblebee bir türlü bulunamıyordu. ama şans en sonunda bana güldü ve bilkent real'de kendisiyle şahsen tanışma onuruna eriştim. öyle büyük bir model değil. fiyatı da zaten uçuk değil. 25 lira mı ne. ama var ya... masamda duran bu sarı ve gururlu savaşçıya baktıkça salak salak gülümserken yakalıyorum kendimi. orada bumblebee'ye bakan ben değilim aslında; o benim 25 yıl önceki halim.
  
  neyse efendim, üşenmedim, arabadan robota dönüşmesini 17 karede ölümsüzleştirdim.
  aşağıya bağlantılarını yapıştıracağım bu 17 fotoğrafı kendi çocukluğuma ve başkasında olup da kendinde olmayan oyuncağı kıskanmadan mütevellit çük şişmesi derdi çekmiş çocuklara ithaf ediyorum:
  
  huzurularınızda bumblee... autobots transform!
  
  1. http://yfrog.com/5a42694242j
  2. http://yfrog.com/1277230234j
  3. http://yfrog.com/0t69156954j
  4. http://yfrog.com/0b78473793j
  5. http://yfrog.com/0i75732803j
  6. http://yfrog.com/0792833539j
  7. http://yfrog.com/0790436793j
  8. http://yfrog.com/0q15436553j
  9. http://yfrog.com/0783041717j
  10. http://yfrog.com/1279681981j
  11. http://yfrog.com/0541701287j
  12. http://yfrog.com/0h27557581j
  13. http://yfrog.com/0h43452119j
  14. http://yfrog.com/0t33071790j
  15. http://yfrog.com/5820624229j
  16. http://yfrog.com/0j76384229j
  17. http://yfrog.com/1727842755j
  
  (hayli boş vakti olan, bilimkurgu manyağı, büyümeyi bir türlü becerememiş bir asosyalim, evet)
• bumblebee bir tür yaban arısı. aerodinamik kurallara göre kanat açılığı ve vücut ağırlığı uçmasını imkânsızlaştırmaktadır. bu kabul edilen bir gerçektir. fakat bu bilgiden haberi olmayan bumblebee tüm aerodinamik kurallarına inat uçar.
• wolkswagen'e (kaplumbaga) transform edebilen autobot. ya$ca kucuk olmasi sebebiyle optimus prime tarafindan pek siklenmemekte, sava$lara goturulmemektedir. kucuk oldugu ve su altinda gidebildigi icin genelde casusluk yapar, az enerji harcar buna kar$in psikolojik olarak en zayif transformer'dir ota boka kafasi bozulur aglar zirlar. moonbase 2'nin unicron tarafindan yokedilmesinden sonra buyuk hasar almi$, tamir edilerek eskisinden daha iyi hale getirilmi$ ve adi da goldbug olarak degi$tirilmi$tir.
• filmde başroldeki kızın (charlie) müzik kasetleri birkaç saniyeliğine görülmektedir:
  - the smiths
  - guns n' roses
  - talking heads
  - pink floyd
  - joan jett
  - inxs
  - adam and the ants
  - depeche mode
  ve müzik zevkiyle de kendine hayran bırakmıştır.
• ilk kez başım dönmeden transformers filmi izledim. bu bile yeterli! diğer filmlerden çok daha iyi.
• çizgifilmlerden hatırladığımız vosvos bumblebee ve kırmızı beyaz gri starscream'i sinema evrenine çok iyi uyarlayıp michael bay'in niye denyo bir adam olduğunu daha fragmanında belli eden bir film. yönetmeni travis knght kubo and the two strings ve paranorman gibi animasyon işleriyle tanınıyor. michael bay'i filmin başından alınca daha senaryoyu yazmadan %20 daha kaliteli bir film elde ettiğiniz için fragmanı biraz ümit vaadediyor, bakalım.
• kim milyoner olmak ister’deki yarışmacıyı izledikten sonra asla eskisi gibi okuyamadığım kelime!
  
  https://youtu.be/ztsn1diw5o0
• yormayan ve eğlenceli bir transformers filmi.
  
  --- spoiler ---
  
  adamlar neden üslerini patlatıyor?
  çünkü üslerinde üstünden de üstün iki adet robot var
  
  kız neden bırakıyor bumblebee'yi?
  çünkü bumblebee'nin kaçması/saklanması lazım, kızın bi hatayı var tahmin edeceğiniz üzere
  
  neden sonradan camaro oldu başta olmadı?
  başta sarı vosvosu gördü askerlerden kaçarken, sonra da sarı vosvos olarak arandığı için camaro'yu kestirdi gözüne, camaro oldu
  
  optimus neredeydi de çıktı geldi?
  filmin başında anlatılıyor bir üs lazım ve bu üs dünya seçiliyor. bumblebee'nin görevi üssü korumak izini kaybettiren bumblebee'den haber alınca oraya dönecek.
  
  --- spoiler ---
• seriye komple reboot gerekirken bir de retcon'layıp iyice arap saçına çevirmişler. arkadaş yeter artık transformers'a çektirdiğiniz bu zulüm.
• bu filmi izledikten sonra michael bay’in ilk film hariç kalan dört filmde serinin içine ettiğini söyleyebilirim. 1990’larda televizyonda izlediğim çizgi filmi gördüm ekranda, bay’in sebepsiz patlamalarını değil. travis knight yönetmen olarak kubo and the two strings sonrası özellikle yine duygusal açıdan başarılı bir film ortaya çıkartmış.