• ingilizcede (bkz: sutyen)
  • ks. brassiere.
  • isvecce iyi, hos anlamina gelen kelime. isvecli birisi size anlamadiginiz bir soru sordugunda "bra" demeniz yeterlidir, isvecte sorular genelde ya "bra" yada "mycket bra" (cok iyi) seklinde cevaplandigindan kullanimi hayati bir kelimedir.
  • dragonball'da pek görünmeyen bi karakter.
  • bre ünleminin farklı kullanım çe$idi. özellikle izmir-gaziemir semti sakinleri sürekli kullanır.
  • dirac notasyonunda sistemin state'ini tanımayan vektorumsu sey. ilginc olan bu vektorumsu seyin indexinin sonsuz olabilmesi, otesinde indexinin continuous olabilmesidir.

    ayrıca (bkz: ket)
  • 70lerin başında 4 albüm çıkarmış cymande grubunun efsane şarkısı..
    yapılmış en müthiş funk şarkılarından biri..
    25th hour filminde bardaki öğretmen-öğrenci sahnelerinde uzun uzun çalıp bizi bizden almışlığı vardır.

    time has been lost in trying
    we have been left outside
    looking at passions dying
    emotions grow strong all the time
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on

    they might have said we're lying
    no matter how hard we try
    those that are watch them crying
    so ?? as the helpless die
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on

    time has been lost in trying
    we have been left outside
    looking at passions dying
    emotions grow stronger all the time
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on
    but it's alright we can still go on

    alright still go on!
    alright still go on!
    alright still go on!
  • vakti zamanında, öğrenciyken harçlık çıkarmak amacıyla londra'da, iki arkadaşımla birlikte sattığım şeylerdir bunlar, bildiğimiz sütyendir.
    dünya tatlısı tekstilci bir ağabeyimiz, çoğunluğu bra olmak üzere bilimum iç çamaşırını bize vermiş, londra pazarlarına salmıştır.
    ben grubun tek bayanı olarak aşağıda tombul zenci teyzelerden tahsilatları yapıp, bir daha görmemin imkansız olduğu büyüklükteki göğüslere size ararken, arkadaşlarım ise tezgah üzerine çıkıp iç çamaşırlarını giymekten tutun da, "buy one get one free" diye bağırmaya kadar, pazarcı türk delikanlılarından aldıkları ilhamla yapılabilecek her şeyi yapmış, paraya para demememize neden olmuşlardır.
  • <| seklinde gosterilen, kuantum mekanigi'nde islem yaparken kolaylik olmasi bakimindan kullanilan notasyon. bunun ket diye de bir kardesi vardir.
  • norsk/norveççe iyi. "nasılsın?" sorusuna cevaben sıkça kullanılır.
hesabın var mı? giriş yap