• kimseyle paylaşamadığım şarkı.

    genelde dinlediğim şarkıları kafamdan da olsa birisiyle paylaşırım, birine gönderirim, sevdiceğe, eski bir aşka, kankaya, iş arkadaşına, okul arkadaşına, aileye, herhangi bir anı paylaştığım birine.

    yalnızken, yalnızlığında bağlantı kurduğun bir şarkıyı kiminle paylaşabilirsin ki?

    bugünden geçmişe edit: emoluğunu sikim.
  • şarkıların, değişik zamanlarda ve yerlerde dinleyince ortaya çıkardığı duygular vardır. bu şarkının da zaman makinesi özelliği varmış, bu sabah keşfettim. yıllar önce bu şarkıyı dinleyerek yürüdüğüm caddeden, bu sabahın erken saatlerinde yine şarkıyı dinleyerek yürüdüm. hafif yağmur da çiseliyordu. gökyüzünün ilerisine bakınca kapkara bulutların bir araya geldiğini görebiliyordum. ıslak kaldırımlarda benden başka sadece iki kişi gördüm. hiçbirimizde şemsiye yoktu. bu cesareti neye borçlu olduğumuzu merak ettim. benim cevabım yoktu. belki onların vardır diye düşündüm.

    caddeden tek tük araç geçiyordu. cadde boyunca sıralanan mağazalar vitrinlerini süslemiş, yeni yıla şimdiden hazırlanmışlardı. yılbaşı ve kutlamaları bana hiçbir zaman anlam ifade etmedi ama vitrin süsleme işini hep sevdim. süslenmiş mağazaların önünden geçmekten hâlen keyif alıyorum. yıllara meydan okuyan basit zevklerimden duyduğum memnuniyeti hissettim. yağmur şiddetlenir mi endişesi ile bir an evden çıkmamayı düşünmüştüm, ama o an, çıktığım için memnun olmuştum. o güzel anın içinde olduğumu fark ettim ve fark ettiğim anda, artık o an geçmişti. yine de yakalamıştım, güzeldi.

    yıllar önceki o bir başına olma duygusu aynıydı. yalnızlık kelimesini özellikle seçmedim. hem yalnızlık edebiyatından felaket biçimde sıkıldım hem de nedense insanlarda negatif bir duygu uyandırıyor. halbuki hissettiğim duygular negatif değil, bilakis oldukça pozitifti. sonuçta geçmiş ve bugün arasındaki çizgilerin bir aralık, kısa bir aralık boyunca bulanıklaştığını, hatta yok olduğunu hissetmenin sık karşılaşabilecek bir his olmadığının farkındayım. yirmi yıl öncesindeki ben ile bir yerlerde karşılaşacak, şaşkın bakışlarla birbirimizi süzecekmişiz gibi geldi. o da kulağında bu şarkıyla oralarda dolanıyor ve gökyüzüne bakıyordu. dönüp dolaşıp aynı yere geldim demek isterdim hiç dolanmadan aynı yerimdeydim. sanki hiç ayrılmamışım.

    yalnız o yıllardaki ben muhtemelen umursamazdı ama bu yağmurda geri yürümenin bir anlamı yok diyerek otobüsü görünce hemen atladım. tamam yürüdük, şarkıyı dinledik, düşüncelere daldık yeter. kerizliğin de âlemi yok. hasta olsam kıçı toplamam bir hafta sürüyor.
  • yapılacak şey mtv tarzı slow rock şarkısıysa onu bile en iyi green day'in yapacağını kanıtlayan, mükemmel şarkı. billy joe kendisine "afacan tarzı vokal yapıyor, sesi iyi değil" diyenlere çatır çatır cevap veriyor bu şarkıda.
  • green day in american idiot albumunun dorduncu sarkisi.

    i walk a lonely road
    the only one i that have ever known
    don't know were it goes
    but its home and i walk alone

    i walk this empty street
    on the blvd. of broken dreams
    were the city sleeps
    and i'm the only one and i walk alone

    my shadows the only one that walks beside me
    my shallow hearts the only thing that's beating
    sometimes i wish someone out there will find
    till then i'll walk alone

    ah-ah ah-ah ah-ah ahhh
    ah-ah ah-ah ah-ah ahhh

    i'm walking down the line
    that divides me somewhere in my mind
    on the border line of the edge
    and were i walk alone

    read between the lines of what's
    fucked up and every things all right
    check my vital signs to know i'm still alive
    and i walk alone

    i walk alone
    i walk alone
    i walk alone
    i walk a...

    my shadows the only one that walks beside me
    my shallow hearts the only thing that's beating
    sometimes i wish someone out there will find
    till then i'll walk alone

    ah-ah ah-ah ah-ah ahhh
    ah-ah ah-ah ah-ah ahhh

    i walk this empty street
    on the blvd. of broken dreams
    were the city sleeps
    and i'm the only one and i walk a..

    my shadows the only one that walks beside me
    my shallow hearts the only thing that's beating
    sometimes i wish someone out there will find
    till then i'll walk away!
  • fiziksel bir yanlızlıktan cok daha karanlık ve agır bir yanlızlıgı, damardan degilde klibindeki rüzgar gibi kulagımıza fısıldayarak anlatan green dayin alıştığımız stilinden farklı ama alıştığımız başarısından cok farklı olmayan,üstün şarkısı.
  • i walk along the streets of sorrow..
    ağır ağır yürüyen, yürüdükçe kanayan şarkı.. dinledikçe katmanlanan melodi..
    (bkz: marianne faithfull)..
  • uzun suredir winamp'a tek şarkı atıp repeat e almıyordum. green day çok iyi iş yaptı çok.
  • wonderwall ve writing to reach you ile katıştırılıp mikslenen hali rock tarihinin bilinen en iyi mash up coverıdır.
  • her ne kadar "check my vital signs, to know i'm still alive and i walk alone" diyerek yalnızlığı tercih ettiğini ima etse de "sometimes i wish someone out there will find me" kısmından öyle kalmak istemediğini anlıyoruz.

    biraz da robbie williams - feel'daki "i don't wanna die but i ain't keen on living either"ı hatırlatıyor.
  • hani eşyalar vardır ya ihtiyaç duyduğunuzda alıp kullanır sonra tekrar yerine koyarsınız yada giysiler vardır zamanı ve yeri geldiğinde olduğu yerden bulur üstünüze geçirirsiniz sonra çıkarır tekrar katlar yerine koyarsınız ama hiçbir zaman atmazsınız çünkü bilirsiniz ki bu kafayla gene eninde sonunda ona işiniz düşecektir.
    işte bu green day parçası da böyle bir şey. belki bir eşya belki bir giysi belki de bir ilaç.
    https://www.youtube.com/watch?v=agzgosg5ozg
hesabın var mı? giriş yap