bottle

• kirsten lepore tarafından tasarlanan, kurgulanan ve yönetilen, stop-motion tekniği ile hazırlanmış bir kısa film.
• duru bir anlatım ile çarpıcı bir sona sahip kirsten lepore kısa filmi. sona dair yapılan yorumlar, insanın hayata bakış açısına ışık tutuyor gibi sanki.
• çok tatlı, biraz buruk ama kesinlikle izlemeye değer; cici bir kısa film.
• ingiliz ingilizcesinde argoda "tırsma" ya da tersine "taşaklı olma" anlamları taşır.
  -she's got some bottles. (taşaklı kız)
  -he bottled out. (tırsıp kaçma durumu)
  -he bottled it. (yine tırsıp yapmama hali)
  
  amerikan ingilizcesindeki kuzeni için (bkz: moxie)
• yalnızlık, arkadaşlık, buluşma üzerine; gayet güzel işlenmiş, zeka ürünü kısa film.çekenleri baya kıskandım.
• kullanması basit ve son derece hızlı bir python web frameworku.
  
  bottle.py
• sanki ortaçgil'in sevgi isimli şarkısına yıllar sonra çekilmiş bir klip gibidir. hatra geldikçe hislendiren kısa filmdir.
  
  yanıma gelirsen eğer
  içimde eritirim seni
  kardan sonra güneş
  günden sonra gece de öyle
  ben eritirken
  sen erirken
  seveceğiz birbirimizi
  
  yüzüme bakarsan eğer
  dokunurum sana
  hava ile kuşlar
  denizle kıyı da öyle
  ben dokunurken
  sen dokunurken
  duyacağız birbirimizi
  
  şarkımı söylersen eğer
  kaybolurum sende
  denizde damla
  şehirde insan da öyle
  ben kaybolurken
  sen ararken
  bulacağız birbirimizi
• choke'la eş anlamda kullanılan halinin, gördüğüm en iyi tanımını reddit'te bir eleman yapmıştır;
  
  "mağlubiyeti, zaferin pençeleri arasından kapmak."
• yan yana gelmemiz mümkün olmasa bile bir şişeyle vermeye ve almaya devam edebiliriz. bu alışveriş bizi insana benzeten şeydir. bu şişeyi ise iletişim olarak yorumlayabiliriz sanırım. mesela geçmişten bir yazarın, bir şişe ile bize gönderdiği mesaj kitabıdır. ve bize bir kaş veya göz olur. kendisi ile fiziksel olarak kavuşmamız da tıpkı bu kısa filmdeki gibi doğa tarafından yasaklanmıştır.
• sadesinden bir adet texture like sun parçası