• her duyduğumda istisnasız, arkadan bir tüplü sahin yaklaşıyormuş hissiyati uyandıran, 2014 apaci kontenjanina, en kötü ihtimalle ek yerleştirmeden girmeye aday şarkı.
  • son 3-4 yıldır ilk defa bir şarkı için bu kadar deliriyorum. alçak sesle hiç kesmiyor. kulaklıktan keyif alabilen bir yapım yok. evde, arabada, ofiste, temiz ve kuvvetli bass olan her yerde limitlerin imkan verdiği en yüksek ölçüde sesle dinliyorum. ama baymasın diye üst üste iki kez kesinlikle açmıyorum. ara veriyorum mesela 15 dakika. beynimde dönüyor bu sırada beat, tekrar çalıyorum ve kendime geliyorum. çok iyiden de iyi, fazla iyi. dün gece uyumadan önce düşündüm de, bu şarkının melodik yapısını ben üretmiş olsaydım ayaklarım yere basmazdı herhalde. henüz dinlemeyen varsa tekrar edeyim, bu şarkıyı ne kadar iyi bir ses sisteminde çalarsanız, o kadar güzel oluyor, o kadar değişiyor.

    http://www.youtube.com/watch?v=a2mlqn5jriw
  • geçtiğimiz hafta perşembe günü gidip, bu sabah döndüğüm ada.

    öncelikle, dünyanın en güzel adası olarak tanımlanıyor olmasına şaşırmamak gerekiyor, zira akılalmaz güzellikte ve palmiye ağaçlarıyla çevrili bir plajı ve ne kadar ileri yüzerseniz yüzün en dibi görebileceğiniz berraklıkta bir denizi var. filipinler çok fakir olduğu için burada yaşayan halkın en büyük geliri turizmden kazandıkları para, öyle ki bazen size "environmental fee" adı altında çeşitli ekstra ücretler dayamaya kalkabiliyorlar. burada pek çok otel, hostel var fakat gidecek olanlar şunu bilmeliler ki ne otellerde ne restaurantlarda kredi kartı geçmiyor, atm sayısı da çok az. olanların da hemen hemen hepsinde visa çalışıyor, mastercard ile giderseniz dımdızlak ortada kalabilirsiniz ki bunu kesinlikle önermem..

    ada akılalmaz ucuz.. yani 15-20 tl'ye karşılık gelen bir meblaya paşalar gibi yemek yiyebilirsiniz ve yemekleri de diğer asya ülkelerine göre -göreli olarak- çok daha lezzetli. fakat adaya ulaşım açıkçası zor. uçakla kalibo'ya indikten sonra servise atladık, yaklaşık bir buçuk saatlik son derece yoksul semtlerden ve virajlı yollardan sonra iskeleye vardık. oradan da tekne aldık.. tekne 10-15 dakika sürüyor. indikten sonra tam olarak "tıngır mıngır" diye adlandırdıkları araçlarla adaya gidiyorsunuz. fakat ada ne kadar güzel ve cenneti andırıyorsa, adanın arka sokakları da o kadar tehlikeli ve pis. yani ülkenin gerçek yüzünü görüyorsunuz..

    boracay'da inanılmaz bir aktiviteler ağı var. dalıştan parasailinge, kürek yarışlarından yelkenlilere, snorkling'den banana'ya kadar herşey var ve inanılmaz eğlenceli..

    akşamları deliler gibi yağmur yağabilir fakat hava çok sıcak, zira şu an orası yazı yaşıyor. muson yağışları yakında geleceğinden mütevellit nisan, mayıs en gidilebilecek aylar. denizin sıcaklığı antalya denizinin temmuz-ağustos ayı sıcaklığı gibi aynen.. yüzmelere doyamıyorsunuz kısacası.

    yani uzun lafın kısası, sevgilisini ya da eşini alıp gitmek, kafa dinlemek isteyenler için veya arkadaş ortamıyla gidip kafa dağıtıp çok nefis bir tatil yapmak isteyenler için mükemmel bir yer, yalnızca biraz dikkat edilmesi gerekiyor o kadar.
  • 'if you wanna toujjj the sky' girişiyle trakyalılara selam eden şarkı. a.s. kanka.
  • 2014 yazının hit şarkısı olacaktır. çünkü hiç tarzım olmamasına rağmen ben bağımlısı oldum ve evet yüksek sesle dinlenmesi tavsiye olunur. ha bir de şarkının boracay boracay boracay kısmını 'gel bana, gel bana, gel bana' vb. şekilde değiştirip zevkimizin içine etmeyi düşünen,sivri zeka türk pop şarkıcılarına sesleniyorum yapmayın. lütfen.
  • 9 günlük tatilden yeni geldiğim tatil cenneti.

    2 şekilde adaya ulaşabilirsiniz.
    1- manila üzerinden caticlan havalimanı (10 dakikalık bir araç yolculuğunun üzerine gemiye binip adaya ulaşabiliyorsunuz.
    2- seul, bangkok, singapur gibi yurt dışı transfer yolcu bölgeleri üzerinden kalibo havalimanı.

    ben şahsen 3 bacak bir uçuş yapmamak için seul üzerinden kalibo’ya indim.

    öncelikle cebinizde nakit ile gitmenizde fayda var, diğer birçok ülkeden farklı olarak havalimanındaki dövizcinin en yüksek oranı verdiğini gördüğümden tüm paramı orada pezo’ya çevirmediğim için hayıflandım. reklam yapmak gibi olmasın ama. kabilo havalimanından çıkar çıkmaz üzerinize taksi, dolmuş diye gelen adamlarla uğraşmak istemiyorsanız southwest adlı firmayı bulun ve direk onlarla iletişime geçin. otelinizin kapısına kadar sizi bırakıyorlar.

    adaya akşam saatlerinde vardığınız zaman “biz nereye geldik” “üçüncü dünyaya hoşgeldik” diyebilirsiniz. korkmayın. gündüz olunca herşey değişecek ve güzelleşecek. denizin berraklığı sizi kendinizden alacak.
    türkiyedeki gibi sahilde hiçbir su sporu yapılmıyor. hepsi biraz açıkta, haliyle sahil size kalıyor. kirlilik neredeyse yok.
    birçok aktivitenin çok ucuza yapılabildiği bir tatil mekanı, hiçbir aktiviteden caymayın. pazarlığınızı yapmayı da unutmayın.
    diğer asya ülkelerinde aç kalmışlığınız var ise burada o sıkıntıyı yaşamazsınız. yemekleri güzel ve ucuz. hemen arka sokakta balık pazarından istediğinizi alıp bir mekanda pişirtip yiyebilirsiniz ayrıca.
    yağmur sizi korkutmasın, hemen bitiyor ve ben gitmeden önce havadurumu 7 gün boyunca yağmurlu göründüğü halde. sadece sabah saatlerinde çiseleme gördüm.

    kısacası, eğer hem kafam dinlensin hem de eğleneyim diyorsanız kesinlikle gidilebilecek bir mekan.
  • 2015 ağustos'unda 5 gün kaldığım göz alıcı deniz ve kuma sahip filipinler adası.

    boracay'ı filipinler tatilimin son bölümüne ayırmıştım. ilk 12 günümü filipinler'in farklı şehir ve adalarında geçirdiğimden boracay'ı ister istemez sürekli diğer adalarla karşılaştırdım. boracay'daki yapılacak olan bir tatil(düşük sezon için konuşacak olursam) belki bir bodrum, çeşme tatilinden ucuz olsa da filipinler'deki diğer adalardan 2-3 kat daha pahalı, daha kalabalık ve overrated geldi bana göre.

    boracay daha uçakla üzerinden geçerken beni büyülemişti. white beach öyle göz alıcı bir yer ki; bembeyaz kum taneleriyle plajı, mavinin her tonunun görülebileceği denizi, her milletten (daha çok çekik gözlü grubu) insan profili, gün batımının barındırdığı onlarca renk ve arka arkaya yola çıkan yelkenlileriyle alışık olmadığımız bir görsellik sunuyor bize. hayran kalmamak elde değil. deniz çok berrak, gözlük kullanmaya dahi gerek yok. yüzmesi öyle keyifli ki... sürekli gelgit olduğu için kumlar genelde ıslak. sahil kısmında şezlong yok, çekik gözlüler ya uzun kollu yüzme kıyafetleriyle denize giriyor ya da en şık kıyafetleriyle sahile gelip arka arkaya poz veriyor. bikinili insan sayısı bir elin parmakları kadar. topuklularla gezinen bir sürü kadın var. filipino çocuklar profesyonelce kumdan heykeller yapıyorlar. isminizi ekleyerek hazırladıkları bu heykellerden para kazanıyorlar. white beach'te yiyecek-içecek tüketmek ve sigara içmek yasak. polis anında ceza kesiyormuş. bizi uyaran satıcıya kadar bikaç tane tüttürmüştük oysa ki.

    gitmek isteyenler için boracay'da yapılabilecek aktiviteler, konaklama ve ulaşım hakkında bazı bilgiler vermek niyetindeyim.

    öncelikle konaklama için seçeneklerinizin çok bol olduğunu belirtmeliyim. her keseye göre konaklama imkanı mevcut. filipinler'de 2 sezon bulunuyor, yağmurlu ve kuru sezon olmak üzere. kuru sezonda fiyatlar yağmurlu sezona göre 2 kat artabiliyor. benim orda bulunduğum dönem yağmur sezonuydu ve diğer adalarda tayfun alarmı sebebiyle planladığım pek çok şeyi yapamadım; ancak boracay'daki 5 gün hava öylesine güzeldi ki, diğer kötü günlerin acısını çıkarmış oldum.

    adaya ulaşımdan bahseden arkadaşlar olmuş, çok detaylandırmayayım. caticlan veya kalibu havaalanlarından adaya ulaşım mevcut. caticlan havaalanı adaya çok daha yakın ama adaya ulaşmak, tricycle+tekne+tricycle şeklinde olacağından 1 saati geçiyor. bu arada filipinler'in her yerinde olduğu gibi burda da liman vergisi ödüyorsunuz ekstra.

    white beach 3 stationdan oluşmakta ve fiyatlar bölgelere göre değişmekte. en hareketli bölge olan station 2'de konaklama fiyatları 2 kişilik odalar için 900-1000 pesodan başlıyor. (yaklaşık 50-60tl) gezdiğimiz otellerden fiyatı 8000'e kadar çıkanlar vardı ama pek de bir özellik göremedik doğrusu. yani bizim 5 yıldızlı otellerimiz kalitesinde değil hizmetleri. biz epeyce dolaşıp 2200 pesoya station 2'de bungalowlardan oluşan bir otelde 2 gün konaklamaya karar verdik ki boracay'a gelmeden önce 12 gün boyunca ödediğimiz en yüksek rakam 1600 peso idi.

    diğer 3 günümüzü ise artık filipinler'deki son günlerimiz olacağından paraya kıyıp station 1'deki spider house'da geçirdik. (gecesi 4500 peso) biz burada konaklamayı tercih ettik ama sizin zamanınız olursa buraya yemek yemeye veya bi şeyler içmeye gelin. mekanı denize girmek ve güneşlenmek için de kullanabiliyorsunuz. ekstra ödeme yapmıyorsunuz.

    ada içinde ulaşım araçlarına çok gerek duyacağınızı düşünmüyorum. özellikle de station 2'de ve denize yakın bölgede kalacaksanız. çünkü adanın iç taraflarında çok bir olay yok. tricycle'lar ortalama 50 pesoya götürüyor.(mutlaka pazarlık) bir de sahilde bisikletli ulaşım araçları var. 2 kişi taşıyabiliyor sürücü. herhalde daha ucuza da pazarlık edilebilir ama 100 pesoya 1-2 km'lik yol için kullandığımız oldu bu aracı da. bu fiyatlar yine diğer yerlere göre nerdeyse 2-3 kat pahalı.

    bunlar dışında golf aracına benzer elektrikli bir toplu taşıma aracı daha var ama onlara hiç binmedik. gayet makul ve sevimli görünen araçlardı.

    aktivitelere gelince;

    bana kalırsa yapılacak en güzel aktivite yelkenli botlarla adanın çevresini dolaşmak. yelkenli teknelerin standart asya teknelerinde olduğu gibi her iki yanında denge bambuları bulunuyor ve siz de bu denge çubuklarının arasına gerilmiş halatlardan oluşan yerde seyahat ediyorsunuz. bu tekneler 6-8 kişi alabiliyor, ama biz iki kişi olduğumuzdan mecburen tekneyi yalnızca kendimiz için kiralıyoruz. adanın çevresinin 3 saatte dolaşılabileceği söylense de bizim turumuz 4 saati geçti. 3000 peso ile başladığımız pazarlığı biz 1800 peso ile sonuçlandırabildik. (yaklaşık 100-110 tl) tur gerçekten keyifli. adanın diğer tarafında verilen yüzme molasında şnorkel yapabiliyorsunuz. tabi ki rengarenk balıklar görüyorsunuz yalnız akıntı sebebiyle biz biraz rahatsız olduk. tekneden bize uzatılan ipe tutunarak yüzdük mehehe :) bir kaptan ve iki tayfa çalışıyor teknede. inerken 100 peso bahşiş verdik de ne mutlu oldular he.

    zipline; bence yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri boracay'da. sizi bir noktadan alıp kendileri götürüyor ve getiriyorlar zipline noktasına. ayarlamayı sahildeki noktalardan birinde yapabilirsiniz. fiyatlar pek değişmiyor. tabi pazarlık elzem.

    helikopter turu; biz gerek görmedik yapmaya. fiyatı tam hatırlayamasam da çok pahalı olmadığını hatırlıyorum. 100-150 usd civarı olabilir. zaten minik pırpır uçakla gelirken white beach'in üzerinden geçtiğimiz için boracay'ı havadan rahatlıkla görmüştük.

    atv; zipline ile birlikte paket yaptık bu turu da. ama hiç tavsiye etmiyorum. arazi yok zaten, asfaltta sürüş.

    parasailing; hayatımda ilk kez burda yaptım ya la bu işi :) muhafazakar kesim eğlencesi; ama gün batımında gayet keyifliydi bence. pazarlıkla uygun fiyata ayarlamanız mümkün. gün batımı saatinde olanları tavsiye ediliyor daha çok.

    sahilde şezlonglarda masaj yapan kadınlar var. görüntü hoş ama masaj dediğin sessiz, dingin ortamda olur bence. 25-30 tl'ye 1 saatlik tüm vücut masaj yaptırabilirsiniz. adanın iç taraflarında daha ucuz veya daha pahalı seçenekler de var.

    gece hayatı için çok şey söyleyemeyeceğim. sahil restaurant barları epey hareketli ama antalyadaki otellerdeki ruslara yapılan gösterilerin benzerleri yapılıyor. hiç gerek yok. mis gibi sahil, bembeyaz kum zaten. ateş üfleyen adamı napiyim ben orda. dans edilebilecek mekanların sayısı da fazla ama bana pek hitap etmedi.

    exit bar diye bir yer vardı, bizim ilk kaldığımız yere zaten bu barın içinden geçiliyordu. şansımıza en kıyak mekan da burasıydı. çekik gözlü olmayan, backpacker tayfasının hepsi burdaydı ki ada genelinde bu tipler sayılıydı. rock-grunge tarzında çalıyordu mekan. kokteyller ve bira ucuz olduğundan sarhoş olmak garanti. (2 kokteyl, 1 biraya 20 tl vermişiz) yalnız kızlar çok askıntı oluyor, önden bilgi vereyim. tabi kara kaşınıza gözünüze değil, paranıza askıntılar. ben bi ara dişi halimle, barın kapısında kendimi bir hayat kadınıyla fiyat muhabbeti yaparken buldum.

    hobbit bar var bir de, keyifli bi mekan. bira içip maç seyredebileceğin tarzda bir yer. ve çalışanların hepsi cüce. trip advisor tavsiyeli bi mekan.

    denk gelirseniz halo halo yiyin. hatta arayın bulun. her mekan farklı şekilde yapıyor, mutlaka biri hoşunuza gidecektir. dondurmalı bir çeşit tatlı. aşure gibi diyorlar ama ben aşureye benzetemedim. bazı yerler içine fasulye ekliyor, belki o sebeple. normalde sokakta fiyat 20-25 peso (1,5 tl) fakat mekan güzelleştikçe fiyat 20 tl'ye kadar çıkıyor.

    herkes ingilizce biliyor. anlaşmakta sıkıntı çekilecek gibi değil.

    para bozdurmak için bankalar daha avantajlı kura sahip. biraz prosedürlü ama ofislere göre kesinlikle iyi rakamlar veriyorlar.

    overrated falan dedik ama şimdi olsa koşa koşa giderim heheh :)

    aklıma gelenler bunlar, ekstra bilgi isteyen olursa yardımcı olabilirim.
  • youtube da hakkında şöyle yorum yapılan akcent şarkısı.

    "0:44 sağlık memuru kay bana kay bana kay :d /arkadaşım 112 ci ambulansta son ses bunu çalıyor :d:d?"

    ve bir müddet sonra sadece aklında sağlık memuru kalıyor.
  • filipinlerin güneyinde bulunan tatil adasıdır. filipinler in en ünlü tatil yerlerinden biri olup internetten süslü resimlerine aldanılıp gidildiği takdirde hayal kırıklığı yaratabilir. hiçbir sosyal imkan yoktur. gece hayatı ve benzeri şeyler amacıyla gidenlerin şiddetle uzak durması gereken biryerdir. kafa dinlemek, denize girmek, güneşlenmek için idealdir. ada etrafını gezmek için tekne kiralama, yine ada etrafında gezmek için atv kiralama gibi hoş aktiviteler vardır. diğer tatil yerlerine göre ucuzdur. kafa bir grupla tanışıp tatil daha zevkli hale getirilebilirken sadece bir tane kıytırık barı bulunması nedeniyle deniz kenarı muhabbetlerini ön plana çıkarır. yine de doğası çok güzeldir. fazla tesis bulunmadığı için kirlenmemiştir. diğer tatil mekanlarına göre oldukça ucuzdur. çok güzel kafa dinlenir ve içki içilir. havaalanı diğer bir adada bulunup bir seven eleven dükkanından küçüktür. aynı zamanda pist de çok kısa olduğundan buraya sadece pırpırlı uçaklar inebilir. bu kadar küçük bir yer olmasına rağmen çantanız başka bir şirkete ait uçakla başka bir şehre gidebilir. uçağa binmeden önce üzerinizdeki eşyalarla birlikte kilonuz ölçülür.
  • sözlüğe bakılırsa türkler tarafından hiç bilinmemektedir. orta vadede planladığımız tatile kadar böyle kalması dileğiyle.
hesabın var mı? giriş yap