• yaklaşık bir, bir buçuk sene önce tanıştığım bir klasik müzik parçasıdır. bu parçayı dinlemeyi gerçekten çok seviyorum. ama her pazarları saat 12:30 da trt1'de yayın yapan küçük şeylerin sunucusu ve küçük şeylerin yazarı prof. dok. üstün dökmen bu şarkı için bakış açımı ilginç bir şekilde değiştirmiş ve farklı bir bakış açısı sunmuştur. kendi sözleri ile aktarıyorum;

    bence, bir açıdan bakıldığında maurice ravel'in bolero adlı eseri dünyanın en sıkıcı eserlerinde birisidir, belki de en sıkıcısıdır. niçin? çünkü çok monotondur.
    bolero'da trampet fonda sürekli aynı şeyi çalar ve tek bir melodi vardır, eser boyunca defalarca bu melodi tekrarlanır. ama bu eser çok sevilen bir eserdir. sanırım sevilme nedeni şu: eserin tek melodisi ilk kez bir nefesli saz tarafından çalınır. aynı melodi ikinci bir sazın katılmasıyla tekrarlanır. üçüncü kez tekrarlandığında üçüncü saz katılmıştır. böylece her tekrarda yeni bir saz katılır. eserin sonunda bütün bir orkestra girer, kükrer ve eser mühteşem bir finalle noktalanır.
    bu eser neyi anlatıyor? bugüne kadar duyduğum, bolero'nun bir dansı betimlediğidir. olabilir, ancak bu eser birinci bakış tarzıdır. yaklaşık bir yıldır söz konusu esere farklı bir açından bakıyorum. belki doğru, belki yanılıyorum, bence ravel'in bu müziğinde farklı bir şey konmuş önümüze. benim yorumum şu:
    bolero aslında insan hayatını özetlemektedir. bir orkestralama ustası olan ravel, sıkıcı, tekrarlanan bir şeyi, renkli keyifli bir hale getirmiştir. hayat da monotondur, sıkıcıdır. ama insan becerebilirse onu renkli, coşkulu hale getirebilir. bolero belki bunu anlatıyor.
    kaynak: küçük şeyler-2 (prof. dok. üstün dökmen)
  • insan yaşamını anlatır şahsımca.
    insan hayatı gibi monotondur, sürekli kendini tekrar eder bu eser de. fakat kendini tekrar ederken, her seferinde kendine bir şeyler katar ve kendini her tekrar edişinde farklı bir tat alırız. buyüzden bitsin istemeyiz.
    ancak şarkıya eklenecek bir şey kalmayınca, yavaş yavaş, eklenerek artan müzik, birden biter.
  • bazilarina gore ravel'in bolerosu mumkun olabilecek en korkunc sekilde biter, zaten kendisi de birbirinin tekrari monoton bir melodiden ibarettir. oysa hemen hemen herkes ilk dinlediginde tapar (bkz: tapmak).
  • 1 eylül 1997'de ingiltere'de "psychiatric bulletin"de yayinlanan ve doktor eva cybulska tarafindan yapilan bir arastirmaya göre, parçada onsekiz kez tekrarlanan meshur melodi, ravel'in alzheimer baslangicinin en belirgin göstergesidir. arastirma, kelime ve hareketlerin tekrarlanmasi takintisinin, alzheimer'in öne çikan bir belirtisi oldugunun altini çizmektedir. ravel, 1927 senesinde, 52 yasinda iken alzheimer semptomlari sergilemeye baslamis, 1937'de geçirdigi bir beyin ameliyati esnasinda da ölmüstür.
  • bir kadının "delice" diye yorumda bulunmasının ardından ravel'in"işte eserimi anlayan biri" demesini sağlayan, crecendosu dışında hep aynı şekilde devam eden yapıt...
  • ravel tarafindan yazilmis dunyanin en uzun kre$endosu.
  • bir aletle başlayıp her tekrarda teker teker bütün orkestranın katılmasıyla muhteşem şekilde biten eser. en çok alkışlanan her zaman ritmi veren trampetçi olur konserlerde. hakikaten takdire şayan bi performanstır.
  • yanli$ bilmiyorsam sadece bir dizi ayni notanin, her seferinde farkli gamdan ard arda n defa calinmasi olu$an eser. ama muthi$, nefis, birden atmosferi degi$tirir duyuldugu mekanda...
  • minimalizmin yıllardır düşmeyen kalesi.. bu kadar basit ve kısa bir melodinin nasıl olur da dakikalarca sıkılmadan dinlenebileceğini, kreşendonun usulca nasıl devreye girdiğini, trampetçi abinin enstrumanı önce okşar gibi çalarken ne zaman atağa kalktığını, yaylıların pizzicato'yu ne ara bıraktığını bir türlü anlayamazsınız. şahsen ben her dinleyişimde, bu eserin bir şaheser mi yoksa deneysel bir zırva mı olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorum. buradan ravel'in özgüveni inanılmaz yüksek bi abimiz olduğunu anlıyoruz, çünkü ben böyle bi eser bestelesem "ulan millet dalga geçmesin şimdi, bi dakka" der, hayatta yayınlamaz, kıymetinin ölümümden sonra anlaşılmasını umardım..

    pretre yorumu iyidir..
  • "benim tek bilinen eserim bolero, ama ne yazık ki içinde hiç müzik yok" şeklinde bir tanımlaması vardır ravel'in bolero adlı yapıtı için.
hesabın var mı? giriş yap