• çok siirsel bir kavram olan, onlarca sarkiya, siire, manzara resmine malzeme olmus blue moon aslen eger bir ay içinde iki kere dolunay oluyorsa ikinci dolunaya verilen addir. fakat bir baska grup bilim adami eger bir mevsimde üç degil de dört kere dolunay oluyorsa üçüncü dolunaya blue moon dendigi kanisindadir.
    ben ilk tanimi daha hos bulmaktayim (bilimsellikle hoslugun bir alakasi yoktur elbet ama hosgörün). bu ilk tanima göre son blue moon'u 99 ocak ve martinda gördük, 2001 sonuna kadar da yeni bir tanesine tanik olamayacagiz.
    ingilizcede "ender olarak, çok arada sirada" anlamina gelen "once in a blue moon" kalibi da buna göndermedir.
    bizde mavi ay diye gösterilmis moonlighting dizisindeki dedektiflik bürosunun adidir ayni zamanda blue moon.
  • yazarlar tarafından genellikle eleştirilmiş fakat benim fazlasıyla başarılı bulduğum bira. portakal dilimiyle servis edilmesi falan, değişik hafif baharatlı tadı, çabucak kaybolan köpüğü falan, farklı ve hoş geldi. özellikle farklı olan yönü ise bitiminin çok hoş olması, sidiğe dönmüyor biranın dibi afedersiniz.
  • 1930 lardan çok eski klasikleşmiş bi şarkı*.

    blue moon, you saw me standing alone
    without a dream in my heart
    without a love of my own

    blue moon, you know just what i was there for
    you heard me saying a prayer for
    someone i really do care for

    and then suddenly appeared before me
    the only one my arms could ever hold
    i heard somebody whisper please adore me
    but when i looked that moon had turned to gold

    blue moon, now i'm no longer alone
    without a dream in my heart
    without a love of my own
    without a love of my own..
  • vay arkadaş ben nası etkilendim bu biradan belli değil! metro market raflarında görüp hee bakıym hele deniym diye bi tane aldım sonra niye lan bi tane aldım diye içim içimi yiyor günlerdir, blue moon hayalleriyle adeta yanıp tutuşuyorum.
    tatavayı bırakmak gerekirse, tatilimin belli bi kısmını bilimum alman biraları test ederek geçirmeme rağmen bana bu kadar hitap eden bi biraya rastlamadım. belki paulaner ama yok yok o da değil.. neyse hafiften portakal tadı barındıran ama uzaktan kuzeni hoegarden gibi glikoz içermeyen bi biradır o yüzden hem kalorice hafif hem de daha yoğun bi tad almak mümkün. tabi bütün bu güzelliğin ardından ne kötü biralar içmeye mahkum ediliyoruz la güzel yurdumda demeden de edemiyo insan.
  • bu olmamış. gusta desen değil, hoegaarden desen değil ama gideri var, itin g.tüne sokulamaz şimdi.
  • ne güzel de gider carlsberg'in üstüne bu bira.
  • macrocenter'da 355 ml şişe olarak satılmakta olan belçika birası, amerikalılar tarafından kanada'da imal edilmekte. ülkemize marmaris armutalan'daki bir şirket tarafından ithal edilmektedir.

    bilinen atası hoegaarden'dır.
  • guzel biradir. yurtdisindaki imkanlar olsa neyse ama efes ve tuborg gibi 2 dandik markanin tekel olup leş lezzetler ile yillarca perisan ettigi bi ulkede blue moon gibi biralari begenmemek neyin kafasi anlamiyorum.

    ha gurbetcisinizdir begenmiyorsunuzdur eyvallah. anlarim bunu.
  • 60'ların hit parçası.birçok coverlayanı olmuştur, manchester citye malolmuştur,marşı gibidir.
  • eski bir şarkının adı. sözlerini de acık hatırladığım kadarıyla yazayım:
    blue moon
    you see me standing alone
    you see the hole in my heart
    with out a love of my own.
hesabın var mı? giriş yap