blase

• fr. dogru yazilisi "blasé" dir.
  -blaze- diye okunur. alman sosyolog georg simmel in tanimiyla "blase" sehirliler icin kullanilir.
  bildigimiz aptal yarim akilli tiplerden farkli olarak "blase" yeni duyumlar karsisinda uygun enerjiyle tepki vermekte yetersiz, bikkin, donuk bir kisidir. metropolde sinirsiz zevk pesinde gecirilen bir hayat, sehirliyi bikkinlastirir; oyle cok uyaran vardir ki sinirler artik tepki vermez olurlar. bu ruh halini belirleyen bir etmen daha vardir: butunuyle icsellestirilmis para ekonomisi,yani seylerin cesitliligini esdeger kilan' en buyuk tasviyeci para.
  kadere inanmamakla birlikte gizliden gizliye hala kaderden beklentileri olan kisilerdir.
• aşırı görmüş geçirmişlik nedeniyle sıradan birinin ilginç bulduğu şeylere tepki veresi gelmeyen ve milyonuncu-kez-köprüden-geçerken-kafasını-kaldırıp-boğaza-bakmak-aklına-bile-gelmeyen-istanbullu yüz ifadesine sahip olan insan.
• motropolun imaj, duygu ve bilimum alandaki bombardimani sonrasi neden oldugu hissizlesmedir. georg simmel bunu efsane on the metropolis and mental life makalesinde yazmistir. makalenin ana konusu ya da vardigi sonuc degil sadece bir detayi olmasina karsin buyuk bir etki yarattigini soylememiz lazim. tarihi de 1903. yani post-modern bombardimani gectim daha modern sehirler ve modern sanat ortada yok iken öngörulmus birseyden bahsediyoruz.
  
  keci sakalli kelden her zaman korkacaksin arkadas.
• (bkz: kaşarlanmak)
• evrimlerini tamamlayınca cittaslow'u icat ederler.
• fr. bezginlik, bıkkınlık, yılgınlık, duyarlılığın körleşmesi, duygusuzluk.
• alm. mesane, ayrica baloncuk/kabarcik da demektir.
• ing. bıkkın, bezgin, her şeyden bıkmış.
• archie shepp'in 1969 model caz albümü. çok iyi kadın (özgür) caz vokallerden jeanne lee'nin kadife sesi de bu albümde. cazı az bilenlere bile önerilir.
• bir başka bakış:
  
  “şehir hayatının derinliği sakladıklarımızın derinliğinden gelir.”