• "uzun süren savaşlar sonrasında yeryüzünde tek bir devlet hakim olur. insanlar bir zamanlar bir ruha sahip olduklarını unuturlar. âdeta makineleşmislerdir. hayalgücü, kıskançlık, sevgi ve bunlar gibi duygular antik zamandaki ilkel insanlara has duygulardır. mutlu olmaları için özgürlükleri ellerinden alınmalıdır. bu yüzden 'ben'den geçip tamamen 'biz' içinde eritilmişlerdir. hatta isimleri dahi yoktur sadece numaralardan ibaretlerdir. herkesin birbirini görebildiği camdan odacıklarda, aynı zamanda yatıp kalkıp, yemek yer ve sistemin devamlılığı için üzerlerine düşen görevi yerine getirirler."

    -yevgeni ivanoviç zamyatin-
  • sözü ve müziğiyle yaza şahane bir geçiş yapmamı sağlamış flört şarkısı.

    biz, rayında tren gibiyiz,
    istersen binersin, istersen inersin

    biz, bir nehirde su gibiyiz,
    istersen içersin, istersen geçersin

    gel ya da gelme, bizi düşünme,
    biz hep burdayız
    sev ya da sevme, istersen görme,
    biz hep aşktayız

    hayat, denizde dalga gibidir,
    bazen yükselirsin, bazen devrilirsin

    aşk, senin kalbinde saklı,
    bulduğun belki sensing, belki de sen değilsin

    gel ya da gelme, bizi hiç düşünme,
    biz hep burdayız
    sev ya da sevme, istersen görme,
    biz hep aşktayız
  • " 'biz' kelimesi için batı avustralya aborjin dili jiwalide dört farklı karşılık varmış: ngali sen dahil biz ikimiz; ngaliju sen hariç biz ikimiz; nganthurru sen dahil biz hepimiz; nganthurraju sen hariç biz hepimiz." (bkz: olmayan kelimeler).
  • flörte ait olan biz'in bugün itibarıyla the beatles tadında gerçek anlamda iç açıcı, içten gülümseten bir klibi çıktı.

    tanım: sahiplerine gerçek anlamda teşekkür etme isteği uyandıran güzel şarkı ve onun klibi.

    bir konu daha var: en başındaki "biz rayında tren gibiyiz" ve ortasından sonraki "hayat, denizde dalga gibidir" dizelerini solo olarak söyleyen arkadaşımız fuat güner olabilir mi? şarkıyı ilk dinlediğimden beri kafam karışık.

    edit: mal gibi link vermemişiz. buyrun: https://www.youtube.com/…yer_embedded&v=q1km_ixhy6s
  • flört'ün harika parçası, harika bir klip çekmişler.gerçekten oldukça doğal ve şarkıyla uyumlu bir klip.böyle sanatçıları, klipleri gördükçe bizde hala bir şeyler var diyorum.
  • klibini gördükten sonra "abi dördüncü lazım mı size?" diye sormak istediğim flört grubunun güzel şarkısı. saç sakalda da problem yok. dublörlük yada figüranlık yapabilirim kliplerde en azından.
  • zamyatin'in romanı: her şeyi başlatan kara distopya.

    zamyatin'in makine-uygarlık tahayyülü ya da mekanik toplum öngörüsü bolşevikler kadar giderek yükselen faşist ideolojiyi de hedef alıyor.

    maziye kara çalan, kadim uygarlıkları aşağılayan tutum edebiyat ve felsefeyi küçümsemeye dek genişliyor.

    aşkın yeryüzünden silindiği, yaratıcılık faaliyetlerinin tek devlet'in emrine sunulduğu, mahrem yaşam olanaklarının sıfırlandığı, sisteme ya da yasalara uymayanların katledildiği, tek tek bireylerin sayılara indirgendiği bir kurmaca evrendeyiz.

    koruyucular'ın insanları gözlediği, velinimet'in idamları gerçekleştirdiği bir karabasan.

    bir jurnalciler devleti.

    bu korkunç koşullarda insan kimdir peki? nasıl davranırsa sürüden koparak özgün kimliğini kazanabilir? insan diye kime denir?

    ya herkesin aynı olduğu bir aynalar ülkesinde farklı olmak nasıl bir histir?

    sürüye karşı insanın romanı: biz. insanı eritip sürüyü ikame eden totaliter rejimlerin yıkıcı bir eleştirisi.

    *****

    bu kısa değiniden sonra zamyatin'in ardılı romancılara ve onların kaleme aldıkları distopik kurmacalara hangi açılardan ilham verdiği konusuna madde madde değineceğim.

    önnot: bu karşılaştırmada ilgili romanların film uyarlamaları dikkate alınmamıştır. bu konuyu ileride daha farklı bir kutupta ele alacağım.

    zamyatin'in biz'i ve ardılı distopik romanlar:

    a) tek devlet'in sanatsal yaratıcılığı küçümseyen ve dahi vakit kaybı olarak yaftalayan tutumu devlete bağlı bir müzikevi'nin kurulmasına zemin hazırlamıştır. bu kurumda makineler vasıtasıyla yeni besteler icra edilir. bu kurum huxley'in brave new world'üne ilham vermiştir. burada da besteler kişiler tarafından değil, makinelerce icra edilir. zamyatin'in dünyasında müzik devletin yararına kullanılmaktadır; tıpkı şiirlerin propaganda amacıyla kullanıldığı gibi.

    b) edebi eserlerin, lirik şiirin, felsefenin aşağılandığı toplum tasavvuru fahrenheit 451'i doğrudan etkilemiştir. bradbury'nin evreninde kitaplar toplatılarak yakılır, sahipleri de cezalandırılır. zamyatin'de kitap okumak ya da bulundurmak yasak değildir. üstelik gazeteler de satıştadır. ama zamyatin'in anlatıcısı dostoyevski'yi de kant'ı da küçümser. hatta bir aralık puşkin'e (modern rus edebiyatının kurucusu olduğundan önemi büyüktür ve zamyatin tarafından anılması tesadüf değil) de giydirmeyi ihmal etmez.

    c) aşkın tarihten silindiği, evliliğin olmadığı evren modeli orwell'ın 1984'ü kadar brave new world'ü de etkilemiştir. zamyatin'in evreninde seks randevularla belirlenir. ama aşk ya da evlilik mevcut değildir. buna eğilim gösterenler ihbar edilmelidir. 1984'te aşk kadar cinsel yakınlaşma da yasaklanmıştır. huxley de zamyatin'in izinden giderek salt cinsel hazzın olumlandığı bir kurmaca dünya inşa eder. her üç romanda da cinsel yaşam denetlenir ve kontrol edilir.

    d) zamyatin'in velinimet'i 1984'te big brother'a dönüşmüştür.

    e) zamyatin'in koruyucular'ı 1984'te ve the handmaid's tale'de göz'lere dönüşmüştür. bunlar bazen silahlı ve üniformalı devlet memurlarıdır bazen de kameradan insanları röntgenleyen kişiler. her durumda otoritenin küçük birimleridirler ve ihbarları da değerlendirirler. onlar her yerdedir.

    f) zamyatin'in anlatıcısı, integral'in mühendisi d-503 ile gene bir numaraya sahip olan 1984'ün winston'ı. bu karakterler bireyselliğin silindiği bir dünyanın üyeleridir. ama orwell isim kullanmayı tercih eder gene de. the handmaid's tale'de de damızlık kızlara takma isimler verilir ki bu ataerkinin bir dayatmasıdır.

    g) mühendis d-503 biz'i kaydederek kurgulayan anlatıcı-figürdür. buradaki bant kaydı margaret atwood'u doğrudan etkilemiştir. the handmaid's tale'de fredinki adlı kadın anlatıcı (ailesinden koparılarak damızlık işine koşulan kadınlardan biridir) da kâğıt ve kaleme gibi araçlara sahip olmadığı için yaşadıklarını kaydeder. ayrıca fahrenheit 451'de olduğu gibi atwood'un dünyasında da kitaplara ve dergilere yer yoktur. kitap okuyanlar cezalandırılırlar.

    h) d-503 ile e-330'un buluştukları antik ev, 1984'te winston smith ile julia'nın buluştukları evi anımsatır.

    *****

    özetle: zamyatin'in biz'i her şeyin başlangıcıdır. brave new world'ün de 1984'ün de hakiki çıkış noktasıdır. zamyatin aynı zamanda arthur clarke gibi diğer bilim kurgu yazarlarını da etkilemiştir. biz'in mühendisi d-503 şöyle der:

    "insanlaştırılmış makineler ve bir makine gibi kusursuz insanlar. ender rastlanabilecek bir güzellik, müzik, armoni..."

    bu söz 2001 a space odyssey'i ve dolayısıyla yapay zeka hal'i ("hatayı her zaman insanlar yapar" diyordu) anımsatmıyor mu?
  • flört şarkısı. sonlarına doğru geçirdiği değişim muazzam şarkının. yaylılar harika olmuş. klip için diyecek tek bir şeyim var, o da orası neresi beyler? bir bilen eden varsa aydınlatıversin.

    o değil, anadolu beat sanırım son zamanlarda dinlediğim en iyi albüm.
  • senle ben'dir çoğu zaman. ama biz onu "biz" zannederiz. sen'i ben'i birbirine karıştırıp, suyla zeytinyağı gibi ayrı tutarken birmiş gibi yaparız. biz yoktur aslında çoğu zaman senle ben'dir o. biz'in birliğinden uzak, sen'in kararlarına ben'im bekleyişime yakın.
hesabın var mı? giriş yap