• bitişik nizam binaların katları birbiriyle aynı hizada yapılmamış ve üstüne üstlük aralarında yeterli boşluk bırakılmamış ise, bu binalar deprem esnasında birbirlerinin kolonlarını kırarak yıkılma riski taşırlar. evet, ahmaklığın ve aymazlığın resmidir bunlar.

    bitişik nizamın başlangıcı olan (bir yanı boş olan) bina, arada kalan diğer binalara göre deprem bakımından daha yüksek risk taşır. bu bina birbirine dik iki bitişik nizam sıranın köşesini oluşturuyorsa, risk daha da artar. kendi başına depreme karşı yeter dayanımda olan bir bina bitişik nizamda yıkılabilir.
  • bu sekilde yapilan sehir planlamaciligi arazi rant'ini desteklemek icindir. normalde arsanın her tarafindan en az 3 m. cekilmesi gerkirken, bu sekilde binanin bir cephesi arazinin sinirina dayanarak insaat alani arttirilir. komsu arazilerdeki bir ev yapilir digeri yapilmayinca yapilan binanin bir cephesi siyaha boyanmis oalrak oylece durur mide bulandirir. daha da iyisi bu bos cephe islek bir yerdeyse reklam tabelasi olarak kiralanarak bir rant kaynagi daha saglanir.
  • tarihi merkezleri vs saymazsak yurdumuzda en berbat sehircilik örneklerine tekabül eder.. arazisi bol istedigi gibi yayilabilme potansiyeli olan küçük anadolu sehirlerinde bile bok varmis gibi hayat bulur...

    artik birbirinden tuhaf, ecis bücüs, ne yapisal ne görsel bütünlük, ne de estetik içeren bahçesiz oldugu için dolayisiyla herhangi bir yesillige de imkan vermeyen hilkat garibeleri sarar ortaligi.. kiniyorum...

    adam gibi ülkeler zamaninda böyle abuk parsel bölünmeleriyle rant çabalariyla elde edilmis yapilasmayi tek bir ada konumuna indirip, yeni yapilasmayi tek çati altinda toplamayi becerebiliyorlar... böylece farkli ortakliklari olsa da görünüm ve isletme açisindan tek bina imaji veren kütleler ortaya çikiyor.. ama bizde maalesef yok böyle çalismalar..
  • 17 ağustos depreminde pek çok binanın yıkım sebebi olmuş uygulama. bu tür yapılaşmada binalar yapışık ikiz gibi olmakta fakat deprem esnasında farklı yönlere koşmaya* çalışmakta sonra da kafalarını birbirlerine tokuşturmaktadır. bu da binalarda hasara ve hatta yıkıma yol açmaktadır. yeni deprem yönetmeliği ile kaldırlması sevindiricidir. yeni uygulamalarda iki bina arasına, iki binanın maksimum deplasmanları toplamı kadar boşluk bırakılıp poliüretan* konulmaktadır.
  • derdest edilmiş bünye, öne kaykılmış izan
    aşk safları sımsıkı, gönlü bitişik nizam.
  • konut pazarlamasında şu ara sıraevler olarak geçen tanımlama.
  • deprem açısından sakıncalı bir bina yerleşimi türüdür. farklı ağırlık noktasına sahip ve binalar farklı şekilde salınım gösterip birbirlerine yapısal zarar verirler. ne yazık ki istanbul'da çok sık rastlanan bir durumdur.
  • bu yapıların henüz inşaat yapılmamış boşluğa bakan cephesi birçok şehrimizde ne boyanır ne de sıvanır. o duvarlar açıkta kalmış o çiğ tuğla kırmızısı rengiyle sırıtırlar.
  • komşunun bebeğinin vakitli vakitsiz zırlamasını, komşu gençlerin müzik zevklerini sevmesen de tatmanı, duvara birşeyler çaktıklarında veya veletleri duvarla temas halinde oynarken oluşan gıcırdamanın beyninin ta derinlerinde zonklamasını hissetmen vb. sorunları beraberinde getiren; gecekondurulamayacak (gürültüden durulamayacak) kadar yapımı zaman alan, fakat izolasyon yapılmayacak kadar da ehemmiyet gösterilmeyen, güzel ülkemin çirkin şehirleşmesinin meydana getirdiği bir sorunsal sorunsalı!
hesabın var mı? giriş yap