• istanbul'da boş taksi bulmanın imkansıza yakın olduğunu bilen bitaksi'nin yeni icadı.

    açık artırmayla taksi çağıra fikrini bi düşün (bkz: bitaksi)

    görsel
  • yetmez, bu böyle olmayacak bir de dönelim özelliğinin de gelmesi lazım.
  • şunu da deneyin;

    (bkz: levyeli special)
  • rezillik amk

    edit: yazıp yazıp siliyorum sonra oç deyince kızıyorlar. para kazanmak için yaptığı işi yapma şartı olarak ilave para isteyen başka bir meslek daha var mı?
  • bir de utanmadan taksi bulmanız kolaylaşır yazmışlar.

    oldu olacak taksi ararken yağlı arap müşterimisiniz diye sorsun.
  • (bkz: orospu çocuğu taksici)

    '' madem türkoları rahat rahat dolandıramıyoruz,arap müşteri tercih ediyoruz diye ağlıyorlar o zaman hazır dolandırılmış paketimizi sunalım.parayı basana geliriz. '' mantığıyla çıkarılmış olan sözde hizmettir.
  • neden yapmak zorunda olduğu bir işi yapmaya birini ikna etmek için bahşiş vermek zorundayız? bu düpedüz soygun. o zaman fırına gidip ekmek isteyelim ama adam vermesin, açsın avucunu bahşiş beklesin. çünkü o ekmeği satınca para kazanmıyor di mi?

    geçen gün bu gerizekalılıkları yüzünden yemeksepeti'ni silmiştim. bi taksi zaten bende yüklü değil ama getir'i silmek de o kadar zor olmayacaktır. yavaş yavaş kendinizi bitiriyorsunuz. böyle devam.
  • bu durumda artık öncelik bahşişli çağıranlara verilecektir diye tahmin ediyorum :) bu uygulamayı daha önce hiç kullanmadım, taksicinin aldığı işi daha müşteriye gitmeden iptal etme hakkı var mı bilmiyorum ama diyelim ki, sen bahşişsiz çağırdın kuru kuruya, adam sana doğru gelirken birisi 50 lira bahşişle çağırdı (sıraya müşteri alma var mı bilmiyorum), kuru kuruya çağıranın taksisi iptal olabilir bu durumda. ya da taksici, çok talep varsa daha ilk baştan bahşişli müşteriyi seçecektir.

    siz de çağrı taleplerinize en azından bir 10-20 ekleyin gençler :) geçen pizzacı kapıya gelmişti, 10 lira bahşiş verdim, paraya baktı, güldü, üzüldü mü nedir, almak dahi istemedi. sanırım artık bahşişler 50-100 liradan aşağı olmamalı.
  • daha az önce lazin birini fırçaladim
    açmış iki arka camı da

    tekini kapat dedim
    üşüdün mü diye sordu alaycı üslupla
    sorgu meleği misin dayı.... kapat ya da çek sağa dedim.
    duraktan çağırmıştım işine gelmezdi sırasını kaybedecekti üç kuruşa
    ne calalleniyorsun falan diye söylendi kendince

    ibne kapat işte.çarpıyor rahatsızım mk sanki ikinci viteste öğlen sıcağında sürüyor

    bunlara su yok da mecburen biniyoruz işte.
    lanet gelsin böylelerine
    bitaksi nin de bütün taksicilerin de alayına kibrit suyu
  • 90'larda büyüyen çocuklara hep türk insanının yardımseverliği, misafirperverliği, çalışkanlığı anlatılır, bu nitelikler öne çıkarılırdı.

    30 yıl içinde toplum o kadar çürüdü ki artık türk insanının ciddi manada övünecek bir şeyi kalmadı. yardımseverlik desen yok; çünkü insanlar maslow hiyerarşisinin en basit ve kritik aşaması olan yeme/içme ve barınma ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. misafirperverlik desen aynı şekilde kalmadı; turistik bölgelerdeki tüm esnafın tek odağının “nasıl kazıklarım” olduğu aşikar. çalışkanlık desen zaten yok çünkü bu ülkede bir şeyler üretmeye çalışan herkesin ya belini büktüler ağır vergi ve yaptırımlarla (bkz: tarım ve hayvancılık) ya da beyin göçüne sebep oldular. bir toplum çalışkanlığının karşılığını alamaz ve değerli ömrünü köleleştirilmiş gibi yaşamak zorunda bırakılırsa çalışkanlık mı kalır? o da kalmadı.

    geldiğimiz nokta işte bu. nerden nereye bağladın diyebilirsiniz konuyu ama bir topluma sunulan hizmetin şekli şemali o toplumun değerlerinin aynasıdır aslında. yansımaları da böyle olur; bitaksi'nin arsız önden bahşiş uygulaması gibi, amazon türkiye'nin ürün iadesiz para iadesini kaldırması gibi, dünyanın her yerinde sınırsız içecek veren mcdonald's ve burger king gibi dev franchise'ların türklere bunu layık görmemesi gibi.

    mevlana'nın çok güzel bir sözü var bu durumu çok iyi özetleyen:

    “dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim.

    bugün bilgeyim, kendimi değiştiriyorum”
hesabın var mı? giriş yap