• twitter'da hakkında yapılan bir tespit = "birkan batuk olsam birkan batuk'u milli takıma almam."
  • bu sene avrupa'da barcelona'nın kostas papanikolaou transferi barça'nın verdiği ücret dolayısıyla konuşuldu. 3 senelik toplam 5,5 milyon dolarlık bir kontrattı bu. biraz düşününce konuşulması da normal, her ne kadar papanikolaou avrupa'nın pozisyonunda en iyi oyuncularından olsa da; genelde 2. planda bir görev adamı olarak görüldüğü için göze fazla gelen bir ücret bu.

    ama anadolu efes birkan batuk'a yıllık 800bin dolar verdi.

    anadolu efes birkan batuk'a yıllık 800bin dolar verdi.

    birkan batuk'a yıllık 800bin dolar verdi.
  • karşıyaka'nın genç yıldızı. arena'da "birkan ba-ba-ba-ba-batuk" seslerini çok sık yankılandırmaya başlayan oyuncu.

    türkiye'nin michael jordan'ı seçilerek duyurmuştu adını. amerika'ya gidip majesty ile basketbol oynamışlığı, oturup bir çayını içmişliği iki muhabbet etmişliği vardır. liselerarası dünya şampiyonası'nda şehremini lisesi ile avrupa ve dünya şampiyonu olmuşluğu da vardır.

    iki yıldır pınar karşıyaka'da oynuyor ve yılbaşında sözleşmesini 2 yıl daha uzattı.

    doğru düzgün takip ediliyor olsa, bu sezon tbl'de en çok gelişme kaydeden oyuncu* seçilmesi gerekir. istatistiklerinde öyle çarpıcı bir artış yok ama, kat ettiği basketbol gelişimiyle bunu kesinlikle hak ettiğini düşünüyorum. hayatım boyunca bu gelişimin bir benzerini sadece semih erden'de gördüm iki yıl kadar önce.

    geçen yıla kadar bu genç ve yetenekli kardeşimiz karşıyaka'da en tav olduğum oyuncuydu. tüm üstün yeteneklerine rağmen basketbol zekası olarak çok zayıf görünüyordu saha içinde. yapamayacağı işlere kalkışmalar, yapamayınca moral bozmalar, yapınca sevinçten havalara uçmalar birşeyler. artistlik yaptığından falan değil efendi bir çocuk ama hakikaten çocuk gibi duruyordu sahada hareketleri. oyunu okuma anlarında da yansıyordu kendisine bu. gereksiz şutlar, gereksiz fauller, kötü top kayıpları. bir hata yapınca telafi etmek için yardırıp ikincisini yapmalar. hepsi birkan'daydı. tüm arzusuna rağmen veya o arzusu yüzünden her an takımı yakma potansiyeline sahip bir genç kardeşimizdi. ancak sürekli yürekten oynaması, sahada herşeyini vermesi ve sahip olduğu ciddi yetenekler sayesinde ve en başında genç yaşı nedeniyle hoş görürdü karşıyaka taraftarı.
    bu yıl kendisi için bir kırılma noktası olacaktı. ya yetenekli ama boş genç basketbolculardan olup yavaş yavaş kaybolacaktı ya da üzerine koyup büyük basketbolcu olma yoluna girecekti. birkan'ın inanılmaz bir gelişimle doğru yola girdiğini düşünüyorum. yetenekleri zaten üst düzeydeydi ancak basketbol zekasını ve oyun görüşünü bu denli geliştirmesi gerçekten inanılmaz.

    bu yıl takımın amerikalı gardı osiris eldridge'nin önünde ilk 5 başlıyor.
    ilk yarısı sona eren tbl'de ortalama 28 dakikada 11 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 1 top çalma istatistiği ile oynuyor. istikrarlı bir oyunla 14 maça çıkıp 9 maçta çift haneli sayılara ulaştı. ligde 500 sayı barajını da aştı.
    grup maçları sona eren eurochallenge'de de 25 dakika ortalamayla 10 sayı, 1 ribaund, 1 asist, 2 top çalma istatistiği ile oynuyor. burada da oynadığı 8 maçın 6 tanesinde çift haneli sayıları buldu.

    şut yüzdesini de gayet yükseltti ama bundan önemlisi şut tercihlerini olgunlaştırması oldu. top kayıplarını azalttı ve ideal bir noktaya getirdi. şut yüzdesi, top kayıpları, fiziksel gelişim gibi konular zaten ilerleme beklenen şeyler genç oyunculardan. ama basketbolunun bu seviyede olgunlaşması gerçekten muazzam. geçen yıla kadar top birkan'ın eline gelince yüreğimiz ağzımıza gelirken bu sene kesin olumlu bir hareket yapacak diye güven duyuyoruz. inanılmaz olgun oynuyor. gereksiz şeylerin peşinden koşmuyor zorlamıyor, akıllı oynuyor. gerektiğinde insiyatif alıyor, işi bitiriyor. yoksa takım oyununa dönüyor. bunun sonucunu da alıyor. haarlem gençliğine özenen ergen olmak yerine artık yugoslav dayıları gibi oynuyor resmen. hücumda top tutuyor, oyun kuruyor. potaya drive edişleri zaten çok iyiydi, artık bunları doğru zamanlarda kullanıyor ve garanti sayılar buluyor bu sayede. savunmasını da bu yönde geliştirdi. zaten iyi bir savunmacıydı ama yaptığı gereksiz faullerle, adam kaçırmalarıyla takım düzenini çok bozuyordu. artık akıllı bir biçimde doğru savunmayı yapıyor ve takım ona güveniyor savunmada. insiyatif alıp rakibin skor bulan oyuncusunu "abi bırak ben tutayım" diyerek diğer oyunculardan alan hatta takım arkadaşlarının "birkan bu senin" dediği bir oyuncu haline geldi. aynı güven hücumda da duyuluyor kendisine ve hiç mahcup etmiyor. özellikle takımın diğer skorerleri sahadayken takım oyununa konsantre olup kendisine ihtiyaç duyulunca sahneyi alıp sayıyı yazıyor olması, sonra savunmaya dönüp aynı ciddiyetle savunma yapması kusursuz işler. zaten çok yetenekli bir basketbolcu. karşıyaka taraftarıyla ve takım arkadaşlarıyla iletişimi de mükemmel. böyle devam ederse eğer, baksetboluyla hali tavrıyla, gidişatı yıldız oyuncu gidişatı oluyor bire bir. furkan aldemir ile beraber şampiyon karşıyaka kadrosunun temel taşlarından biri olacaktır.
  • bu ne biçim üçlük stili?
    bu ne yüzdesiz üçlük atmak böyle?

    http://s22.postimg.org/fgcfxme7l/image.jpg
  • adam gibi adam.

    güzel oyun falan yetenek gerektiren şeyler ama birde kulübün profesyonel olarak para verip çalıştırdığı insan olmayıp karşıyakalılık kavramını yaşayan biri olmak çok ayrı.böyle oyuncularla oynadıkça sonuçlar önemli değil.

    "her zaman olduğu gibi yarında bir bütün olalım ve bu galibiyeti 16 kasım çarşamba günü ölüm yıldönümü olan özgür soylu'ya armağan edelim."
    @birkanbatuk
    http://twitter.com/…batuk/status/136193491188457472
  • bugün belçika ile oynadığımız hazırlık maçında aşil tendonu kopmuş. geçmiş olsun.
  • şu an ağlıyor ve entry giriyorum. adam resmen üçlük atıyor cumhurbaşkanlığı kupasında. %56 ile üçlük atarak 15 sayı buldu. takımı resmen ayakta tutuyor skor olarak.

    edit: 10'da 6 oldu herif.
  • ilkokul arkadaşım boşnak basketçi.
  • pınar karşıyaka'nın en delikanlı basketbolcusu.
  • sezon sonuna kadar pınar karşıyaka'ya kiralanmış.
hesabın var mı? giriş yap