• psikiyatristler, psikiyatriyi ve düşünmeyi sevenlerin hiç sıkılmadan okuyabileceği bir kitaptır. vakalar üzerinden bir çok psikiyatri konusunu ve görüşlerini ele almaktadır. psikiyatristin hastaları nasıl gözlemlediğini, hangi hastada hangi soru ve cümleleri tercih ettiğini de kitapta bulabilirsiniz.
    freud'un "düşünselleştirme" savunma mekanizmasını açıkladığı kısım beni çok etkilemiş olup şu şekildedir; düşünselleştirme, anılarımızı mantıkla analiz etmemizi ve o olayla ilgili kaygı, üzüntü ya da diğer rahatsız edici duygulardan kaçınmamızı sağlar. gerçeklere odaklanarak duygu yüklü durumu sadece ilginç bir problem olarak ele alabilir, duygularımızdan uzak kalabiliriz. bu savunma mekanizması, problemi kabul etmesi ama duyguları görmezden gelmesi yönüyle inkardan farklıdır. inkarda problemin de varlığı reddedilmektedir.
    kitabı beğenenlere oliver sacks ve frank vertosickin kitaplarını öneriyorum. onların kitaplarında da vakalar üzerinden nörolojik hastalıklar değerlendiriliyor.
    (bkz: why we hurt)
    (bkz: when the air hits your brain)
    (bkz: karısını şapka sanan adam)
  • gary small ve gigi vorgan tarafından yazılmış eğlenceli bir kitap. toplam 15 vaka anlatılıyor, bir çoğu oldukça "eğlenceli". yazarın amacı o anlatırken bir yandan sizin de olayı çözmeye çalışmanız. bazen beklemediğiniz sürpriz sonlar çıkabiliyor.

    neredeyse birbirinden bağımsız hikayelerden oluştuğu için tam tuvalette okumalık kitaplardan.
  • orjinal ismi the other side of the couch olan kitap.
  • sabun köpüğü gibi bir kitap. kafada tek bir ışık dahi yakmamıştır.
  • ogretmenlerin de okumasi gerektigini dusunuyorum. veliler ve ogrencilerle gorusurken onlari urkutmemek icin nasil bir dil kullanmamiz gerektigi konusunda yol gosterebilir.
    doktorun cekindigi bolumler cok hosuma gitti. gunluk hayatimizda karsimizdakilerin profesyolelligine guveniyoruz ve psikolog, doktor gibi saglik sektorundeki calisanlarin korkabilecegi hic aklimiza gelmiyor.
  • --- spoiler ---

    (...)
    sonra gözlerine baktım ve
    "derdini sikeyim!" dedim içimden.

    --- spoiler ---
  • yazarin akademik yetkinligini ve becerilerini, bu yari otobiyografik yayininda da gosterdigi kitap.

    --- spoiler ---

    sondaki “sahte psikolog” bolumunde, dr. small, idollestirdigi, akademik babasinin “kendimi gercek bir psikolog olarak gormuyorum” serzenisine, daha kitabin ilk bolumlerinde, kariyerinin baslarinda bir asistanken danisaninin ona ilk defa “doktor” diye hitap ettiginde “gulmemek icin zor tuttum kendimi” diyerek atifta bulunur.
    --- spoiler ---
  • psikoloji öğretmek anlamında okuyana pek bir şey kazandırabileceğini düşünmediğim kitap. özellikle üzerimize "psikoloji" boca edilen bu yıllarda. bu kitap, ilginç hastalarını anlatan bir psikiyatristin hayatının romanı. hastaların hikayeleri, bir öykü kitabı izlenimi veriyor ama hepsi yazarların hayat hikayesiyle birbirine bağlanmış. bu arada yazarlar karı-koca. psikiyatrist olan erkek, hastalar onun ama psikoloji alanında bir dergi çıkartan eşi gigi sayesinde bu öyküler kitabının sürükleyici bir romana dönüştürüldüğü belli. dinlemek için ideal bir kitap. edebi veya sizi eğitme beklentisi olmaksızın okuduğunuzda kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacak bir kitap olduğunu düşünüyorum.
  • okuması zevklidir. 1 günde biter. ilginç vakalar var içinde. mesela bir zamanlar bir vali sütten zehirlenen okul çocukları için psikolojik zehirlenme demişti ya işte onunla ilgili güzel bir örnek var gerçekten de öyle bir zehirlenme durumu varmış :/
  • yüksek bir beklentiye girerek okunmaması gereken kitaptır. zira kitabın hedef kitlesi standart okuyucudur ve kitap popüler kültüre hitap etmektedir. genel olarak hoş bir kitaptır.
hesabın var mı? giriş yap