• iki kapılı adında çok meşhur bir dükkanı vardır ve içinde mmm migros kadar çeşitli ürün bulunur, dükkanın tahmini alanı 50m²'dir.
  • çomu iktisadi ve idari bilimler fakültesini yeni kazananlar ve bigayı tanımayanlara yardımcı olması amacıyla elimden geldiğince biga'yı ve biga'da gidilebilecek yerleri tanıtmaya çalışacağım.

    öncelikle biga’da deniz beklemeyin. bir çok öğrenci böyle bir beklentiyle geliyor, ama maalesef yok. iyimser birisiyseniz dere var. fakat deniz özleminiz azarsa otogardan kalkan karabiga otobüsleri sizin bu özleminizi gidermenizde yardımcı olacaktır. ve eğer karabigaya giderseniz de mutlaka balık yiyin.*

    son yıllarda hızla artan yurtlar sayesinde yer bulma konusunda sıkıntı çekmezsiniz. (bkz: #8372239) eğer şansınız varsa ilk senenizde hemen bir ev bulabilirsiniz. hatta daha da şanslıysanız kaloriferli olduğundan sitelerde* de daire bulabilirsiniz. ama öğrencilerin yoğun olduğu her kentte olduğu gibi kiralar bigada da çok yüksektir. bir de kira anlaşmanızı yaparken muhtemelen ev sahipleri evinize kız/erkek giremez diyebilir. sinirlenmeden he deyip geçmek gerek.

    biga caddelerinde gezinirken dar kaldırımlara ve dar yollara rağmen fütursuzca park etmiş arabalar göreceksiniz, alışmanız gerekmektedir. kaldırımda yürürken bu park halindeki otomobiller yüzünden zaman zaman zorlanacaksınızdır. yapıcak bir şey yok.

    tabi bir de belediye hoparlörlerine kısa sürede alışmanız sizin yararınıza olacaktır. sitelerde oturan birisiyseniz, özellikle sınav zamanı rahatsızlık had safhada olacağı için gerçekten alışmakta fayda var.

    bir başa konu da ilçedeki eczane ve mobilya dükkanlarının bolluğu. bu bir rahatsızlık mıdır? değildir. sadece paylaşmak istedim.

    fakulteye gitmek için kullanılan mavi minibüslerin özellikle yaz döneminde, zaman zaman gübre* taşımacılığı da dahil olmak üzere ağaköy halkının ihtiyaçları için tahsis edilmesini garipsemeyiniz.

    gidilebilecek yerler:

    piyano kafe: güzel bir mekandır, soğuktur.
    elite kafe: biga’nın en güzel mekanıdır, servisi de bir o kadar iğrençtir. sipariş verdikten 30 dakika sonra siparişiniz gelir. pos makinesinin ısrarla olaması da ayrı bir olumsuzluktur.
    keyif kafe: okey ve nargile için iyi bir yer.
    mrg otel: türkiye’nin en güzel 10 küçük otelinden birisidir. üniversite partilerinin, fasılların değişmez mekanıdır. ses sistemi kötüdür.
    melon bar: kahve masaların olduğu, aşırı gürültüye sahip bir mekan, güzeldir.
    destan: bigadaki en iyi et lokantasıdır.
    biga food: fast food ile çorbacı arasında bir yerdir. lezzetli fast-food yiyeceklerini sirke sarımsak kokuları arasında tüketirsiniz.
    köfteci akif: güzel köfte, bol soğan.
    sinema: kışları sinemaya girerken kat kat giyinmekte fayda var. zira sinemanın ortasından soba yeni kaldırılıp, kalorifer yapıldı.
    bereket döner: çok lezzetli tavuk döner yaparlardı. ama duvarlarında gezinen hamam böceklerini gördükten sonra bir daha gitmedim.
  • hızlı gelişen, genç nüfusunun yoğun olduğu bir ilçe. ayrıca;

    bigada neler tüketilir?

    -peynir helvası, 4 kilo
    -salçalı tost*, öğün başına 5 adet
    -çerkez peyniri, 4 kalıp
    bu veriler 10 günü baz alarak hesaplanmıştır, peynirin ve helvanın yarısı memlekete götürülür

    evet bunlar benim hayatıma anlam yükleyen yiyecekler..
  • muazzam lezzetli köftesi olan çanakkale ilçesidir. köftesi bir kere tadıldığında diğer köfteler insana kıyma topundan başka bişey ifade etmez. bigaya yolu düşen hatta düşmeyen herkesin denemesi gerekir. *

    (bkz: köfte için günübirlik başka bir şehre gitmek)
  • çanakkale onsekiz mart üniversitesi biga iktisadi idari bilimler fakültesini kazananların adresidir. zannedersiniz ki çanakkale onsekiz mart üniversitesini kazandık ama aslında biga 'yı kazanmışsınızdır. çanakkale - biga arası zaman olarak 1 saat 15 dakika, kilometre olarak ise 96 kilometredir. biga ve çanakkale arasında lapseki ilçesi bulunmaktadır.

    bu bilgileri verdikten sonra ben bigadayken değişen şeylerden bahsediyim biraz. 2004 yılında biga iibf merkezdeydi yüksek okulla beraber aynı iki binayı kullanıyordu. hatta iki uzunca bina arasına bi çardak yapmışlar ve buna fakülte diyolardı. velhasıl kelam birinci senenin ikinci döneminde iibf 'yi biga 'nın 12 km uzağındaki bir köye ağaköy 'e taşıdılar. biga iibf 'liler artık ağaköyde eğitim görmeye başlamışlardı. gel gelelim bigadaki değişikliklere ben ordayken çift yönlü yollar mı yapılmadı, doğal gaz mı gelmedi, kapalı çarşı mı yapılmadı, disco mu açılmadı, disco mu kapanmadı, adamlar mı öldürülmedi, dağa mı kaldırılmadık, yollar kaldırımlar mı değişmedi, bigalılar yollarda kaldırımdan yürümeye mi başlamadı, üniversiteliler biga esnafını zengin mi yapmadı hey gidi hey.
  • film satan bir yerde cd'nin yazılmasını beklerken mekan sahibiyle oturmuş sohbet ediyorum. 53 yaşında biri. uzaklara bakarak anlatmaya başlıyor hayat hikayesini:
    ''çıraklıktan sonra muavin olarak çalışmaya başladım işte, daha sonra şoförlüğe başladım.''

    bu arada mekana iki tane yedi sekiz yaşlarında çocuk giriyor. film, oyun kapaklarına bakıp yorum yapıyorlar. adam anlatmaya devam ediyor:
    ''uzun uzun çalıştım, direksiyon salladım. sonra orman müdürlüğünde memurluk yapmaya başladım.''

    ben de dinliyorum ilgiyle, vay be diyorum. adam hiç boş durmamış.

    çocukların sayısı dörde çıkıyor, yüksek sesle konuşmaya, gülüşmeye başlıyorlar.

    ''sonra emekli oldum, dışarıdan ortaokulu bitirdim'' diyor, uzaklara bakıyor yine. gözleri dolu dolu.

    çocuklardan biri soruyor: ''abi pes 2010 kaça?''
    adam cevap veriyor: ''sekiz lira''

    anlatmaya devam ediyor, ama çocuklar lafını kesiyor sürekli, ''bu kaça, o kaça?''. ''çocukları çok severim'' diyor gülümseyerek. takdir ediyorum içimden.

    çocuklardan biri bir soru daha soruyor, bu son sorusu oluyor:
    ''abi kalof ne kadar?''
    adam sinirleniyor ve bağırıyor:
    ''eeeeeyyaaaaaaaaahhhhhh gidin beyaaaa ebenizi sigiveririm valla!''
    çocuk:
    ''abi niye küfür ediyosun? polis çağırırım bak''
    adam:
    ''çağırın amına godumun bebeleri, sigdir sigdir!

    işte böyle duygusal iniş-çıkışlar yaşayabileceğiniz bir yerdir.
  • antik yunan'da iki atin cektigi savaş arabalari da bu adla anilirlardi.
    dört atin cektigi savaş arabalari için: (bkz: quadriga)
    kimse de yazmamis hayret.
  • buradaki musluklarda mavi sıcak suyu, kırmızı soğuk suyu temsil ediyor sanırım. ya da yapan usta renk körü.

    ya da ben renk körüyüm. hmm...
  • üniversiteyi orda okuduktan sonra diplomayı alır almaz bir daha gelmeyeceğim diye kendime söz verdiğim ve 7 senedir bu sözümü tuttuğum küçük çanakkale ilçesi.. karakolun önünde bile 55 yaşındaki amcalar laf atmaya çekinmezler. haa şöyle bi güzelliği de var, peynir helvası ve çarşamba günleri kurulan pazarı çok güzel olur.
  • benim gibi jandarma* olarak biga'ya düştüyseniz yandınız demektir. zira 107 köyü ve 5 beldesi ile biga türkiye'nin köy nüfusu en fazla ilçelerinden biridir (yaklaşık 45bin).
hesabın var mı? giriş yap