• seyolo zantoko adındaki zaireli bir doktor ve ailesinin fransa'da bir kasabaya yerleşmeye çabasını anlatan sevimli film.
  • netflix'de gezinirken denk geldiğim, seyolo zantoko adlı afrikalı bir doktorun ülkesindeki diktatörlükten kaçıp, fransada oturma izni almak için fransanın ırkçı, kırsal bir kasabasında ailesiyle ayakta kalmaya çalışmasını anlatıyor.

    biraz komedi, biraz dram biraz da biyografi içeren, gerçek bir hikayeyi anlatan bir film.

    tam bir feel good movie olmasa da, ona çok yakın. her türlü izlenir.
  • gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlama, senaryoya şu anda fransa'da rap müzikle uğraşan, filmdeki doktorun oğlu kamini de katkı sağlamış. yani bu ağırlıkta bir konunun sonu mutlu biten romantik komedi sunumunda olması ilginç olmuş, oldukça hafif bir seyirlik gibi izleniyor, o anlamda bir yönetmenlik tercihi olarak görmek istiyorum, zira çok ağır bir dram da çıkarılabilir bu hikayeden aslında. temas ettiği konu çok önemli ve acı bir konu. siyahi biri ile "karşılaşmanın", "konuşmanın", "tıbbi hizmet almanın" 1975'te bile ne kadar ürkütücü görüldüğünü komedi ağırlıklı bir filmde bile hissettim şahsen.
  • etnik, sınıfsal ve siyasal kaygıların birbirine karıştığı, gerçek bir yaşantıdan uyarlanan film. doktorun hangi kaygısı daha çok öne çıkıyor kimi zaman oldukça bulanık hale geliyor. kaçılan diktatörlük, sineye çekilen ırkçılık, fransa kırsalına uyum sağlama çabaları, cahillik ve eğitimsizliğe, alt sınıflara ve kendi kültürüne özgü tavırlara karşı utanç ve iğrenme, inat ve çabayla kurulan dostluklar. doktorun gitgelleri, inadı, uğraşmaları gerçek bir hayatı izlediğimizi, bilmesek dahi, kendiliğinden ilan ediyor.
  • gerçek bir hikayeden uyarlanan filmleri hep sevmişimdir. bu da bir insanın kendini kabul ettirebilmek için ne çilelere katlandığının, sevgi açığını kapatabilmek için ne badireler atlattığının bir temsili olmuş. aile olmak adına da ümit veren bir film. fransa kırsalında 1970'lerin sonlarında geçiyor. izlenebilir..
  • gerçek ve kuvvetli bir hikayeden zayıf bir film
  • netflix üzerinden "the african doctor" adıyla izlenebilecek film. başlıkta yazılanlar gibi gerçekten daha güzel olabilecekken olamamış bir hayat hikayesi. ımdb puanı 7 olarak gözüküyor ama bence tam olarak 6.7 lik bir filmdi. güzel vakit geçirdim, hiç sıkılmadım, yer yer güldüm.

    süresinin çok kısa olması da biraz üzüyor açıkçası ve yukarıda bahsettiğim olmamışlık hissini bu nedenle doğuyor belki de. o fransız köyünü nuri nilge ceylan filmlerindeki gibi görmek fena olmazdı mesela.

    imdp (ilgili mevzuat değerlendirme puanı) : 6.6/10
  • haftasonunu sonra erdirmek için ideal filmlerden biri. dramasi, komedisi ile hem süre olarak hem de içerik olarak, kendinizi yormadan izleyebileceginiz bir yapim.

    daha iyi bir gelecek`:(!) ` için fransa kirsalina göçen bir doktorun, ailesine, kasaba halkina, kendisine, bu yeni hayati, bu degisimi kabul ettirmesini, yasadigi zorluklari(küçük yer, irkçilik vb) yumusak bir dille gosteriyor. yumusak derken komedi unsurlari ekleyerek. dünyanin somuru duzeni, savaslar, kimlik bunalimi ve bütün bunlari kapsayan gerçekler acidir sözü, film boyunca geçerliligini korumakta.
  • zaire'de cumhurbaşkanının özel doktoru olacakken daha iyi bir hayat ve ailesine daha iyi bir gelecek vermek için fransa'nın köyüne göçen yeni mezun doktor seyolo zantoko'nun gerçek hikâyesinin anlatıldığı keyifli bir film.
    70'li yıllarda geçen filmde asıl mevzu ırkçılık. doktorumuzun geldiği kasaba daha önce hiç zenci görmemiş bir yer ve buraya belediye başkanı olmak isteyenler demokrasinin ve siyasetin her türlü pisliğini yapmaya hazır bekliyor.
    genel hatlarıyla televizyon filmi tadında. görsellik, oyunculuk adına pek bir beklentiniz olmadan izlerseniz hem komedi hem dramın güzelce harmanlanmış olması hem de kısa ve akıcı süresi sayesinde güzel eğlenirsiniz.
  • fragmanı eğlenceli geldiği için başlamıştım. sonunda gerçek olduğunu öğrendim. aslında kötü bir olayı güzel, eğlenceli bir şekilde aktarmayı başarmışlar.
    1975 yılında fransa'da kabullenilmeyi isteyen siyahi bir aileyi konu alıyor. şuan kınayarak izliyoruz ama dünyanın çoğu yerinde buna benzer şeylerin hala olduğuna oldukça eminim.
    doktorun çok güzel bir cümlesi var, "haftalarca insanların bizi kabul etmesi, normal insanlar olarak görmeleri için her şeyi yaptım."
    diyor. gerçekten böyle bir cümle kurmak çok acı olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap