• müşteri hizmetlerine 100 üzerinden 500 verdiğim marka. neden mi?

    birkaç ay önce cüzdanımı kaybettim ve o formatta başka bir cüzdan bir türlü bulamadım. bu süreçte sürekli bir şeylerimi kaybettim. ehliyet, kimlik gibi.

    arayıp durumu anlattım, o cüzdandan bulamadığımı ve alışkın olduğum için çok zorlandığımı söyledim. önce 2013 sezonu cüzdanların hepsinin fotoğrafını e-mail olarak gönderdiler ve sonunda bulduk. satıştan kalktı ancak beymen.com da saat 10.00 da sizin için sadece bu ürünü ekliyoruz dediler. ürünü aldım, kargosunu da öncelikli işaretlemişler. 2 gün sonra ürün elimde oldu. burada en önemlisi "aynı formatta yeni sezon cüzdanımız var" cümlesini hiç duymadım! yani amaçları yüksek rakamlı ürünü satmak değil, müşterisini memnun etmekti ve bunu hissettirmeyi de çok iyi başarıyorlar.

    cüzdanım geldiğinde içinde "tekrar beymen'i tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz." notu vardı.

    müşteri memnuniyeti öncelikli bir marka!
    ekibi de o ekibe bu performansı yükleyecek kadar işini iyi yapan insan kaynaklarını da kutlarım.
  • bir t-shirt e 1000, kutuya 1500 lira aldıktan sonra müşteri memnuniyeti adına müşterilerine düzenli oral seks hizmeti teklif etseler az.
  • ömrü billah oradan birşey satın alamayacak olmanın ezikliğini, her gittiğimde yeni bir t-box alarak bir nebze olsun gidermeye çalıştığım mağaza. bir defasında 6 milyarlık dior elbisenin yırtılmış olduğunu görüp, nasıl kaçacağımı şaşırmıştım, üzerime kalır, şahit yazarlar diye.
  • mavi bilgisayar batalı beri, beni hep arayan soran, her haftasonu mesaj atan tek kişilik tüzel.

    esasen o da yanlışlıkla beni arıyor, niyeti bu şirket telefonunu benden önce kullanana ulaşmak.

    artık müdür müydü neydi, bayramlarda da saygı dolu mesajlar geliyor filan.. bak beymen diyor ki gel seni maldivlere göndereyim şimdi de.. demek ki bir kaç maldivler parası verdi bu adam..

    buradan şirketimin güzide satınalma departmanına sesleniyorum:

    levent bey, bana para harcamamak için kulanıllmayan hatlardan birini verdiniz, kabul. ama insaf.. besbelli bu hattı kullanan adam benim sekiz katım filan bir maaş almış. ben aysonunda cebimde 250 lira kalırsa sevinçten taklalar atacak bir insanım, daha kısmet olmadı. yapmayın. böyle her haftasonu her haftasonu üzülüyorum.

    mavi bilgisayar iyiydi.. gel lan öğrenci, sana ucuza bilgisayar parçası satıcam derdi.. bu ne lan maldivler! haritada yerini bulamam.
  • sadece bir kravat almak için gelen müşteriye kravatın yanında iki adet takım elbise satabilen yetenekli satış elemanlarına ve bir kravat almak için girip iki adet takım elbise alabilen zengin ve dengesiz müşterilere sahip firma.
    eğer alışveriş yapacak zamanınız yoksa ve canınız bir günde 15 milyarlık alışveriş yapmak istiyorsa, evinize ya da işyerinize yanlarında bir ton elbise ve ayakkabı ile gelip, işinizi çabuk ve sosyetik bir şekilde halletmenizi sağlıyorlar. gerçekten de hizmette sınır yok**.
  • sanıyorum nişantaşı'nda içinde tuvalet bulunduran nadir mağzalardan, aşırı zenginmiş taklidi yapıp 365 tl'lik kürdanları, 5000tl'lik montları bir süre inceliyorum sonra işeyip çıkıyorum. başka bir numarası yok.
  • pazarlama anlayışı garip bir yer.

    mütemadiyen sms atıyor mesela. "kelebekli ürünlerde indirim" diyor, "ayın son günü indirimi başladı, koş" diyor, "özel puan avantajı veriyorum" diyor, "500 liradan fazla alışveriş yap, iki kat puan vereyim" diyor.

    bu kadar havalı ve kendini "üst sınıfa hitap ederim" diye konumlamış bir marka, bizim mahalledeki kuru temizlemeciden ya da turkcell'den daha fazla sms atıyor.

    bu gelen mesajları okuyorum çünkü telefonumun "mesajı okumadan sil" diye bir seçeneği yok. silmek için, mesajı açmam gerekiyor. açınca da gözlerim o mesajın üstünde geziyor fark etmeden.

    beymen'in fark etmediği şeyse şu: ben 3 (belki de 4) yıldır, beymen'den hiçbir şey almadım. müşterisi değilim, iyi bir müşteri değilim, düzenli alışveriş yapan bir müşteri değilim. "üst sınıf" da değilim. ara sıra veritabanını bir kontrol etse, "bu adamlar yıllardır alışveriş yapmıyor, bırakalım peşlerini" dese ne güzel olur.

    bugün şöyle bir sms geldi: "sayın müşterimiz, 2 kat puan fırsatından yararlanmadığınızı fark ettik. bu nedenle size şöyle böyle bir önerimiz var" falan filan.

    ben "sayın müşteriniz" değilim, bu bir.
    "iki kat puan fırsatı" ne demek, onu da hiç bilmiyorum, bu iki.
    100 liraya sattığın dümdüz beyaz tişörtler, herhangi bir yerden alınan beyaz tişörtlerle aynı şekilde eskiyor, bu da üç.
  • hakkında hâlâ "insanları sömürüyor" diye atılıp tutulan marka. mağazada genellikle ithal ürünler satılıyor, bunlar avrupa'da benzer fiyatlarla satılıyor. buradan 400 liraya gömlek alma, git lcw'den 40'a al. sanki çok hayati bir ihtiyacını kazık fiyatlara satıyorlar da ismi insan sömürmek oluyor... sanki çalışanların sigortası yatmıyor, sanki az para veriyorlar...

    %80'lere varan indirimleri oluyor, outlet'inden de epey şey çıkıyor. kendi üretimi olan ürünler de çok kaliteli ve inanılmaz uygun fiyata bulunabiliyor.
  • sattığı tüm ürünler pahalı tamam ama yarım kilo çikolatayı 99 liraya satıyorlar. bildiğin çikolata, ne kadar özel olabilir ki? vallahi yazık billahi yazık. tamam takım elbiseyi falan anlarım ama çikolata lan. para verip zaten almam ama bi yerden hediye gelse bırakın yemeyi torunlarıma miras diye bırakırım...
  • son reklamıyla 4leventte dolaşılan bir gün bizleri dumura uğratmış çok sevdiğim marka. eleman koltuğa oturmuş gevşemiş hanımefendi dizlerinin üzerinde adamın dizlerine elini koymuş az sonra neler olacak durumunda adama bakıyor. biz arkadaşla*bunun sonrası çok fena olacak diye beklerken serinin devamı gelmedi önsevişme aşamasında bitti. sanırım imaj şuydu bir takım elbiseye bir araba taksidi kadar para veriyorsunuz kabul ama muamelemiz de süper be kardeşim.
hesabın var mı? giriş yap