• doğu perinçek'le ikili olarak katıldıkları bir programda (çifte şov) perinçek'e ; ya doğu seni seviyorum ben çünkü 25 yıl öncede saçmalıyordun hala aynı şekilde saçmalıyorsun, yani en azından öbürleri gibi dönek değilsin demiştir bu kişi.
  • en sevdiğim projesi milli eğitim bakanlığını 4 hatta 3 kişiye indirme projesiydi. bunu kendisi şöyle açıklardı.
    "milli eğitim bakanlığını 4 kişi yapacağız, bakan, müsteşar, sekreter ve şöför. bakanın ehliyeti varsa şöför de yok"
  • onca asabi ve kimi zaman insanı güldüren söylemlerinin yanında dikkat edilmesi gereken nokta aynı zamanda iktidar oldukları zaman uygulayacakları politikalaları en somut ve açık biçimde ifade eden politikacı olduğudur.enflasyonla savaşacağız gelir dağılımını düzelteceğiz gibi yuvarlak laflar etmek yerine şunu satacağız bunun vergisini indirip yatırımı teşvik edeceğiz ordan gelen parayla şunu yapacağız diyerek açık ve net bir şekilde planlarını ortaya koyması türk siyasetinde örneğine çok az rastlanan takdir edilesi bir özelliktir.
  • cebinde 5 kuruş para olmadan amerikaya lise okumaya gitmiş, köylü fakir bir çocukken şimdi milyarder olmuş adamla dalga geçenlere gerçekten çok üzülüyorum.

    şimdiki gibi bir günde zengin edilenler gibi de değil. yılların emeği ve girişimciliği sonucu bunları başarmış. iş bilmez devlet yöneticileri ve saçmasapan siyasi krizler kendisine milyonlarca dolar zarar ettirmesine rağmen bunu başarmış.

    besim tibuk ile aklı sıra dalga geçen kişiler ise muhtemelen kpss'ye falan hazırlanıyordur. ömür boyu bi bok yapmadan milletin ödediği vergileri sömüreyim diye.
  • bir insanin şu anda yaşadığı ekonomik düzeni tam olarak anlayabilmesi icin yasamasi gereken seyler var. bunlari eger yasamamis, bunlarin sikintilarini hissetmemis, bunlardan bir sekilde cikis yolu bulmamissaniz, yasadiginiz bu ekonomik duzeni anlayamazsiniz.

    oncelikle "işten kovulmak" denen seyin ne oldugunu bileceksiniz. sonra bir is kurup iflas etmenin tadina varacaksiniz. besim tibuk, bunlari yasamis bir insandir. isten atilan birinin ne yasadigini da, iflas eden bir patronun nasil bir surec gecirdigini de bilir.

    tibuk'un avukati degilim. tanimam, etmem. sadece goruslerini ve bakis acisini begenirim. bir konuyu anlatirkenki orneklerini severim, her daim pozitif bakmasini begenmisimdir.

    zamaninda, af tartismalariyla ilgili; "devlet sadece kendine karsi islenen suclari affedebilir, baskalarina karsi islenen suclari affetmeye hakki yoktur" sozunu simdiye kadar baska bir "yerli" siyasetciden duymadim. tipki bugun soyledigi; "fransiz devrimciligiyle baslayan milleyetcilik insanliga verilmis bir zehirdir" sözü gibi.

    besim tibuk; serbest ekonomiyi, kapitalizm'i savunan, dunya gorusu bu yönde olan biridir. sözlerinde kötü niyetli olmadigini da herkes bilir. aslinda "bu duzende" soylevlerinin hatiri sayilir kisminin da dogru oldugu hakkinda hemfikir olmamak da haksizlik olur.

    sosyalistler "herkese esit ve ucretsiz egitim hakki" derken, kapitalist sistem icinde buna cozum ve öneri getiren tek kisidir. urettigi cozum basittir: "butun okullar ucretli olmalidir. fakat bu ucreti odemeye gucu yetmeyen kisi devlete burs icin basvurur. devlet, bu bursu karsiliksiz ve sorgusuz sualsiz, arastirmadan verir. devlet, vatandasin beyanini sorgusuz sualsiz dogru kabul eder. bunun gercekligini arastirmak ise denetleme kurumlarinin gorevidir. ancak, bu kisinin yalan soyledigi anlasilirsa caydirici sekilde cezalandirilir."

    ozetle, besim tibuk su anki kapitalist duzen icin dogru yaklasimlari dile getiren biri. fakat belki de yeterince egitimli olmamasi, eglenceli olmasi disinda iyi bir hitabet yeteneginin bulunmamasi, ya da dogrudan bu toplumun icinden bir sekilde "alayli" olarak cikmasi yuzunden soylevleri ciddiye alinmaz.

    belki de ben hem birkac kere isten kovuldugum, 32 yasima gelene kadar 20'ye yakin isyerinde calistigim, hem de iflas ettigim icin hem bu duzeni, hem de besim tibuk'u daha iyi anlayabiliyorum. evet, tipki onun gibi, ben de "hukuk okudum, o zaman hukukcu olmaliyim" demedim. isletme okudum, grafikerlik yaptim. yetmedi, elektronik teknisyeni oldum. o da yetmedi yayın yönetmenligi yaptim. her isimi de hakkiyla yerine getirdim. verilenle yetinmektense, yeni ne ogrenebilirim, bilgimi nasil artirabilirim diye dusundum. duzene isyan edip mutsuz bir hayat surmektense, onun icinde yasamayi ogrenip sonrasinda onu daha "insancil" hale getireceklere "zemin" olmayi tercih ettim.

    ama yine onun dedigi gibi; "karsinizdaki soylediklerinizi anlamiyorsa, degerli vaktinizi onu ikna etmeye calisarak harcamayin. belki baska biri sizi daha iyi anlayabilir"...
  • yanında çalışan bir genel müdürle sahibi olduğu iş yerlerinden birini denetliyor. biz de olan bitenden habersiz çalışmaktayız. genel müdür:

    -efendim buradaki ortam sıcaklığının sabit kalması gerekiyor yoksa bilgisayarlar fazla ısınıp çalışamaz hale geliyor...
    -burada insan çalışıyor efendi, bana ne bilgisayardan!

    görüşü, siyasi kimliği hiç umrumda değil. kendisi bu lafıyla işçisine sahip çıktığını ziyadesiyle ispatlamıştır.
    gönlümüzde yeri ayrıdır.
  • trtde secim konusmasi yaparken elini masaya tak tak vurarak "satacam, burayi da satacam" diye gurlemisligi vardir.
  • türkiye'de lafını sakınmamış, karnından konuşmamış, çıkıp inandıklarını çat çat söylemiş tek politikacıdır.

    onun inandıklarına inanmayabilirsiniz, savunduğu şeyler size ters gelebilir ama gerçek böyle. besim tibuk hiç rol yapmamıştır.

    değeri bilinmemişlerdendir.

    ne muhafazakâr kemalistler, ne gerici islamcılar, ne milliyetçiler ne de solcular bu adam kadar dürüst oldu bu ülkede.
  • serbest piyasa kapitalizmi ile eş-dost kapitalizmi arasındaki farkı bilmeyenlerin hoşlanmadığı kişidir.
  • liberal demokrat partinin genel başkanı. aşağıdaki demeci 3 kasım seçimleri öncesinde trt de genel başkanların çıktığı bir seçim programında vermiştir.

    bt: ... satacağım bütün okulları satacağım, özelleştirceğim. her şeyi satacağım, bu stüdyoyu da satacağım trt yi de satacağım her şey özelleşecek...

    spiker: zınk!

    bt: her şeyi satacağım, peşkeş çekeceğim

    spiker: iyi de efendim basbakan olunca ya devlet kurumları sizi protesto ederse. gidip nasıl tokalaşacaksınız onlarla

    bt: ne tokalaşması başbakan olursam yüzlerine bile bakmıcam onların hepsini kapatıcam hepsini
hesabın var mı? giriş yap