• biz şimdi bu çocuğu ekmek almaya giderken vurup 9 aydır can çekişmesine neden olanlara "emri ben verdim" diyenlerle sandıkta hesaplaşacağız, öyle mi?

    çocukların ömrüne oy biçenlere lanet olsun.
  • berkin elvan hakkında bu sabah elimizde "amk berkin misin nesin senin yüzünden iznim kapandı nesiniz lan siz kimsiniz neymiş ekmek almaya gidiyomuş kafana sıkan çeviğin ellerinden öperim hepiniz aq bundan sonra ayrımcılık var size karakterini s.ktklrm bni bile bu hale soktunuz lan orspu cocukları böyle ekmek almaya gidersen ananı böyle s.kerler orospu çocgu” yazabilen bir adet polis görünümlü bir şey (bkz: u.ç.), bu şey hakkında "dava açılmasına gerek yok yeaaa" diyen bir adet istanbul savcısı (bkz: ufuk büyükşengün), işin peşini bırakmayan bir adet onurlu avukat (bkz: selin aksoy) ve bu sözlerden dolayı "suçu ve suçluyu övmek" gerekçesiyle polis u.ç.'nin yargılanması gerektiğine hükmeden bir bakırköy 4. ağır ceza mahkemesi ve 2 yıla kadar hapis istemiyle ilk duruşması 23 aralık 2014'te görülecek nurtopu gbi bir davamız var.

    artık bir davadan olsun doğru düzgün karar çıktığını görmek istiyorum lan ben, yeter artık! kamuoyundaki adalet duygusunun "örselenmesi"nin çok ötesine geçildi, şunları yazabilen bir yaratığın polis olamadığı bir dünya, o yaratığa mümkün olan en üst sınırdan ceza verecek bir hakim istiyoruz, çok mu anormal şeyler istiyoruz anlamadım ki!

    o savcı olacak adamın da elleri kopsun!
  • ceylan önkol:

    "14 yaşındaki çocuk, ceylan önkol'un karakoldan atılan "havan topu" ile öldüğü iddia ediliyor. vücudu paramparça oluyor.

    polis gitmiyor, savcı gitmiyor, doktor gitmiyor."

    seyhan doğan:

    "13 yaşında hayatı çalınan, annesinin gözü önünde işkence edilen bu çocuğumuzun kemikleri yıllar sonra mardin'de bulunmuştur. otopsiye göre seyhan doğan'ın başı kesilmiştir."

    doğan teyboğa:

    "24 temmuz günü silopi’de kışın öğrencisi olduğu okulun önünde kafasına isabet eden gaz bombasıyla yere yıkıldı, 13 yaşındaki doğan. hastanede iki gün sonra öldü."

    "kendisi benim öğrencimdir. hem 6 hem de 7. sınıfda sınıf öğretmeni bendim doğan tayboğa'nın. yazın da ölüm haberini alınca yıkılmıştım. ...doğan çok saf ve temiz bir çocuktu. buradakilerin karşamba dediği buzlu suyun içine tang, lazo gibi meyve sularının dökülmesiyle yapılan dondurmaları el arabasıyla satardı."

    abdurrahman coşkun:

    "1995 yılında 21 yaşındayken gözaltına alınıp, resmi kayıtlara göre serbest bırakılan, ancak 18 yıldır kendisinden haber alınamayan er kişi.

    bugün kemikleri bulunmuştur."

    fırat basan:

    "2010'da akrep aracı tarafından ezilerek öldürülen 10 yaşındaki diren basan'ın abisidir.

    17 yaşındadır. intihar etmiştir."

    serap eser:

    "17 yaşında. hiçbir şeye taraf bile değildi.

    sadece belki de geç kalmamak için koşarak yetiştiği bir otobüse bindi bir gün, akbilini bastı, koltuğuna oturdu veya ayakta kaldı kim bilir... sonrası alev, korku, sirenler ve belki hayal meyal bir hastane.. görmediyse yansımasını bir şekilde şanslıydı hatta belki de."

    uğur kaymaz:

    "uğur'un 12 yaşındaki bedenine 13 kurşunu uygun gördü devletin özel timi. babasında da sekiz kurşun vardı."

    fatih tekin:

    "batman'da dün başlayan gösteriler bugün yer yer devam ederken, petrol mahallesi'nde, saat 14.00 sıralarında toplanan göstericilere güvenlik güçleri müdahale etti, uyarı ateşi açtı. bu sırada parkta oynayan 3 yaşındaki fatih tekin, boğazına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. batman devlet hastanesi'ne kaldırılan küçük çocuk, doktorların tüm çabasına karşın öldü.."

    roboski katliamı:

    "roboski’de çoğu çocuk yaşta 34 kürt köylüsü savaş uçaklarının bombardımanı sonucu parçalanarak öldürüldü. sorumluları açığa çıkarılmadı, hesap sorulmadı, “kaçınılmaz yanlışlık” dendi ve özür bile dilenmedi.

    seyithan "sevgilisine kontör almak için" kaçak mazota gittiği anda üzerine yağan bombalarla öldürüldü."

    ali ismail korkmaz:

    "19 yaşında. gezi parkı direnişi sırasında sivil görünümlü bazı kişiler üzerine sopalarla saldırdı, başına ve vücuduna vurdular. hastaneye gitti, önce karakola git ifade ver, dediler. olaydan bir gün sonra fenalaşınca hastaneye kaldırıldı. beyin kanaması geçiriyordu, çok geç kalınmıştı. 38 gün komada kaldı, kurtulamadı.”

    mehmet ayvalıtaş:

    "19 yaşında, 1 mayıs mahallesi'nde yolu kapatan eylemcilerin üzerine araba süren bir kudurmuş faşist tarafından katledilen genç. mehmet ayvalıştaş’ı ezen aracın sürücüsü 19 yaşındaki mehmet görkem demirbaş, aracı durdurduktan sonra, linç edilme ihtimaline karşı mahallenin muhtarı tarafından olay yerinden kaçırıldı. daha sonra karakola götürülen demirbaş, serbest bırakıldı."

    berkin elvan:

    "14 yaşında polisin attığı gaz fişeği başına saplanan berkin okmeydanı eğitim araştırma hastanesinde ameliyata alındı. 268 gün komada kaldı. 16 kiloya düşüp verdiği yaşam mücadelesine yenik düştü."

    ölümünü anlatmak için süslü sözlere gerek olmayan çocuktur, ana kuzusudur. ilk değildir, son olmayacaktır. devlet eliyle, doğrudan ya da dolaylı olarak öldürülen onlarca yavrudan biridir. katili, "polise emri verenlerdir."

    rakel dink: "yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim."
  • http://i.imgur.com/kzqu31i.jpg

    soldan sağa; mehmet ayvalıtaş, abdullah cömert, medeni yıldırım, ethem sarısülük, berkin elvan, ali ismail korkmaz, ahmet atakan ve sonradan eklenen hasan ferit gedik.

    çizer, faruk tarınç imiş.

    son hali için (bkz: http://i.imgur.com/ulmncgj.jpg)
  • karne alacakti bugun..
    unutmadik,
    unutturmayacagiz..
    ruhun sad olsun guzel cocuk..
  • 14 yaşında yavrum. evden ekmek almaya çıkmış, yolda polis tarafından vurulmuş evlat

    evlat diyorum; doğurmadan önce bunun anlamını bildiğimi sanırdım... hayır, bilmiyormuşum... bu kadar derinini bilmiyormuşum...

    evlat diyorum, tüm bir kainatı seriyorum önünüze... annesi için, ailesi için anlamı bu çünkü...
    can diyorum; nefes diyorum... tek bir nefesine ömrümü veririm evladımın...

    berkin'e annesinin gözüyle bakın, ailesinin gözüyle bakın...
    o zaman (belki bi nebze) idrak edeceksiniz...

    katil polis! çek sefil gölgeni artık çocuklarımızın üstünden!
  • aylardır atamadığım bir düğüm vardı boğazımda. sebebini de bilmiyorum ama aniden bir durgunluk geliveriyor işte. böyle ağlasam da bitmeyecek çok derin keder. sonra hafifiliyor, aniden bir daha vuruyor.
    geriye gidin böyle durumlarda diyor uzmanlar; başladığı zamanı hatırlamaya çalışın. 24 saat içinde aklınıza en çok giren fikir ne onu bulmaya çalışın. buldum sonunda; berkin' miş. hayata dair pek çok inancımı küçük bedenine bağlamışım. her gün en az 6-7 kere ismini aratmışım. kalabalık ortamlarda "hadi bir daha çok içten dileyelim mi belki uyanır" lar çıkmış istemdışı ağzımdan. beklemek ne acıdır oysa her gün o kalp ağrısı ile beklemeye razıdır ailesi; razıyım ben de. yeter ki bir umut olsun hep. berkin şimdi yatarken; benim tüm umutlarımı, yapabildiğim kadar analığımın bastırılmış isyanını, içimdeki tüm iyi dilekleri, zalime olan nefretimi taşıyor farketmeden.
    berkin uyanıp da el salladığı gün; dünyam aydınlanacak.
    hiç bir şeye inanmadığım kadar inandım onun yaşam gücüne.
    şimdi bir daha dileyelim mi? belki uyanır? hepimiz için uyanır?
  • bak oğlum; ben küçücük çocuktum, annem 44 yaşında hastaneye yattı beyin bilmem neyinden; komada sen gibi.
    öldü dediler, ölüm kağıtları imzalandı.
    kalktı oğlum ayağa sonradan, 6 ay komadan sonra kalktı ve hala çok şükür hayatta. sen gibi. az örnek al, kalk hadi.

    edit: uzun zaman sonra bu entriyi editleyebiliyorum. içim bi tuhaf.
    berkin, adı güzel berkin, ben seni hiç tanımadım kardeşim ama seni çok özlüyorum, oğlum. çok önemli bir parçamı kaybetmiş gibi seni andıkça, hayata baktıkça hasretim yüreğime sığmıyor. sen umuttun çünkü. şimdiden sonra bu toprakların gün yüzü görebilmesi için, tanrı bilir ne kadar zaman, kaç zorlu süreç ve kaç güzel insanın yitmesi gerekecek. ben bilemiyorum. ama seni özlüyorum, berkin. yolda görseydim sen hayattayken belki hiç birbirimizin yüzüne bakmayacaktık ama sen, kardeşim bilmelisin ki özleniyorsun, anılıyorsun ve inan bir kaç kişi değil, binlerce güzel insan tarafından.
  • dün anne olmak istemeyen kadın başlığını okurken aklıma gelmişti berkin. onu, ali ismail'i, ahmet'i ve abdullah'ı konu alan bir şey yazmak istemiş ama ertelemiştim.
    türkiye'de anne olmak istemiyorum, değil 3 tane, bu ülke için bir tane bile doğurmak istemiyorum.
    önümüzdeki sene bu boka batmış ülkeyi temelli terkedeceğim için beni kınayan, mücadele etmemekle suçlayan, hatta "tabi yurtdışında içmek sıçmak sevişmek daha rahat, ondan gidiyorsundur" diyen ara formlar bile oldu. bakış açıları dogmalarla dövüle dövüle, tuvalet penceresi kadar kalmış insanlara kızamıyorum da aslında.
    hayatımın geri kalanına ruh hastalarıyla dolu, günden güne şeriat ülkesi haline gelen bir foseptikte değil, bir medeniyette devam edecek olmanın bana sağlayacağı kişisel faydalardan çok, doğacak çoluk çoğuma faydalarını düşünüyorum ben.

    neden bu ülkede çocuk dünyaya getireyim ben?
    benim ekmek almaya çıkmış, eylem yapmaya çıkmış, ne sebeple olursa olsun o sokağa çıkmış küçücük çocuğum, insanların haklı protestosuna vahşice müdehale eden bir yaratık tarafından "ölünce her yanında şarap ırmakları akan, s.ktikçe kızlık zarları geri gelen yeni ergen olmuş kızlarla dolu bir kerhaneye kavuşma" sapık hayaliyle atılan bir gaz fişeğiyle öldürülsün diye mi?

    benim odtü'yü bitirip mimar olan evladım, sadece kendine zararı olan bir maddeyi kullandığı bahanesiyle gözaltına alınıp, bir kindar ve dindarın kendi olamadıklarının, komplekslerinin, ezikliklerinin hırsını alırcasına ettiği işkencelere maruz kalsın da, bunalıma girip canına kıysın diye mi?

    hakkı olan bir eyleme katılan çocuğum, ilk iki canı öldürenle tamamen aynı amacı, nefreti, düşünmekten-sorgulamaktan aciz olup ölümden sonraki sapık vaadlere çalışmaktan çıldıran beyni taşıyan birkaç ilkel bok yığını tarafından dövülsün, "hipokrat allahsızdı zaten, benim içim rahat" diyen doktor sıfatlı bir çöl iti tarafından da bilerek ve isteyerek ölüme terk edilsin diye mi?

    değil bir çocuk, bu ülke için tavşan bile getirmem dünyaya, buradayken kendim için de getirmem, benim yüzümden bu leş gibi yerde doğsun da "mezarda ışık değil iman lazım, neyse ki daha yaşı yokmuş, günahı da yoktur cennete gider", "halkın seçtiği adamı protesto ederseniz böyle olur işte!!", "annesi oğlumu tayyip aldı diyerek allah'a şirk koşmuş!!" gibi düşüncelere sahip, en çok indirdiği e-kitap kabir azabı, din bilmemnesi olan primatların arasında mı yaşasın, her gün bin türlü baskıya, dogmaya, içten içe kaynayan sapıklığa mı maruz kalsın? eğer gidiyorsam kendimden bile çok, bir gün çocuklarım olursa onları bu kokuşmuş, küflenmiş kültüre hiç bulaştırmadan* yetiştirmek istediğim için.

    o gaz fişeğini berkin'in kafasını hedef alıp atan için de sıradan bir gündür: görevini yapma bahanesiyle insanlardan kendi komplekslerinin hırsını alır, ailesiyle üst üste oturduğu apartmana gider, annesine, karısına, kız kardeşine emirler yağdırır, yemek yer, abdest alıp namaz kılar, cennet ve karıları düşünür, çay içip biraz atv'ye bakar, anası tarafından memleketin köyünden bulunmuş karısının bacak arasına girmek üzere yatağına gider. hiç öyle üzüldüğünü filan düşünmeyin, üzülmek için de bir düşünme kabiliyeti lazım.

    bir öte taraf beklentim yok, hele "bu dünyada inancın uğruna insan gebert = öte tarafta sınırsız sex and drugs" gibi şeylere 8 yaşından beri inanmıyor ve tiksinti duyuyorum, fakat şu an her neredeyse berkin, türkiye'den çok daha iyi bir yer olduğuna eminim.
  • 10 yıldır devletin halka revasını gösteren kara gözlü çocuk; berkin elvan.

    10 yıldır insanlar adalete susuz ve bu giderilmiyor. giderilmeyecekte. toplumun müdahil olmadığı hiçbir talep karşılık bulmamıştır tarih boyunca ve bulmayacakta.

    çünkü burjuva hukuku bunu gerektiriyor. tabii burada halk adalet istemiyor mu? denilebilir... hayır istiyor, sadece bugün biraz güçsüz ve çokça da yorgun öyle ya da böyle tarihe not düşülüyor tüm adaletsizlikler.

    berkin elvan unutulmayacak, sonsuza dek sürecek; berkin elvan'ın cenazesine katılan 3 milyona yakın insan bunun hesabını tutuyor...

    ve daha nice öldürülenler;

    uğur kaymaz,
    dilek doğan,
    ali ismail korkmaz,
    ethem sarısülük,
    somali cumhurbaşkanının oğlunun ölümlü kurye kazası,
    soma'da 301 madencinin ölmesi,
    ermenekte 18 madencinin ölmesi,
    amasya'da 68 madencinin ölmesi,
    torunlar centerda 10 kişinin ölmesi,
    uludere'de 34 kişinin ölmesi,
    pamukova tren kazası,
    çorlu tren kazası,
    6 şubat 2023 kahramanmaraş depremleri ve sonuçları...
hesabın var mı? giriş yap