• yaşamı son derece mantıksız olan bir abi.

    --- spoiler ---

    ulan şimdi anlamadım. bu kişi boyut olarak bebek, sağlık olarak, görünüş olarak ihtiyar doğdu. görünüşü de, sağlığı da 80 yaşındaki adam gibiydi, sadece boyutu bebekti. yıllar geçtikçe boyut olarak büyümeye, sağlık ve görünüş olarak da gençleşmeye başladı.

    bu durumda bu çocuğun boyutunun aynen normalde olduğu gibi değişmesi, sadece sağlığının ve görüntüsünün yıllar geçtikçe gençleşmesi gerekmez mi? yani bu amca ilk geneleve gittiğinde boyut olarak 16 yaşında. lakin görünüş olarak ve sağlık olarak 80-16=64 yaşında olması gerekmez mi? görünüşü 64 yaşında o tamam. ya sağlığı? 64 yaşındaki bir adam nasıl kadının aklını alacak kadar performans sergileyebiliyor? işine gelen her şey (yürüme zorluğu, deri sarkması, gözlerin görmemesi, kıl tüy) 64 yaşında da, kuş nasıl 16 yaşında lan? onun da 64 yaşında olması gerekmez mi?

    aynı mantıkla bu adamın yıllar geçtikçe boyut olarak küçülmek ve bebek olarak ölmek yerine, aynen 80 yaşındaki bir ihtiyar boyutlarına gelmesi, bu boyutlara gelmekle beraber cillop gibi bebek tenine ve bebek yüzüne sahip olması gerekmez mi? zira doğduğunda 80 yaşında bir görünüme ve bebek boyutlarına sahipti. ölürken de 0 yaşında bir bebek görünümüne ve 80 yaşında bir adam boyutlarına sahip olmalıydı.

    hem beyin gelişimi de normal seyrinde ilerliyor. tersten işlemiyor. konuşmayı, okumayı, normal öğreniyor. yaşlanınca bunuyor, unutuyor. aynı yaşlı insan beyni gibi. peki yaşlanınca konuşmayı, yürümeyi niye unutup bebeğe dönüyor?

    kısaca özetlersek, filmin başında gösterilen yeni doğmuş benjamin'i referans alırsak bu benjamin'in boyut olarak 80 yaşında adam boyutlarında, 80 yaşında adam zekasında (yine konuşabilen, yürüyebilen, olsa olsa yaşı gereği bunamış olan, sesi çatallaşmış olan), ancak teninin yeni doğmuş bebek teni yumuşaklığında ve pürüzsüzlüğünde, yüzünün bebek yüzü, saçları yeni doğmuş bebek saçı gibi olan bir adam olarak ölmesi gerekiyordu.

    --- spoiler ---

    değil mi?
  • giysilerini bi beden küçük alır ki seneye de giyebilsin..
    (bkz: seneye de giyersin)
  • benjamin button'ın hikayesi, belki herkesin bir şekilde zihnine takılan o "ölüme doğru ilerleyeşin" tersine adımlarının serüvenidir; yaşlı doğan bir bebeğin zaman ilerledikçe gençleşmesi, insana dair herşeyi yaşarken hepsini tersine tadarak, sürekli bir kuşak paronayası içerisinde elden ayaktan düşmüş yaşlı bir çocuğun, giderek genç bir delikanlı, sonrası bunak bir çocuk ve son yolculuğunda kundakta bir bebeğe dönüşümü. bu süreçte yaşanılan ölümler, aşklar, bağlılıklar, zorunlu kopuşlar ve özlemin hırpalayacı yoksunluğunun en derinden işlenişi.

    filmi izledikten sonra uzun bir süre kendinize geliş çabanız, sizin üzerinizde ne denli bir etki bırakabildiğinin en önemli göstergesi. hani salt dahi bir senaristin mükemmel bir aktarımından ibaret cevabı olmayan sorular düğümleyebilir zihninizi; ya tersine olsaydı tüm denge, ya benjamin gibi gençleşerek yok olsaydı insan! yinede sona varış endişesinin ortadan kaldırılamadığı gerçeği vurur yüzünüze; yok oluşu hep gölgesinde saklı sanılan endişe sadece yaşlılıkta şekil bulmamıştır, aslında bu her şekilde bedenin devinim içinde süregelen evriminin nihai endişesidir. hani o kırışık yaşlı bir beden veya pürüzsüz bir bebeğin vücudu da olsa sona yaklaşımın o ürperten ayak sesleridir; ölüm! ki o ölüm'de tek başına bir endişe değildir aslında, yaşlanarak veya gençleşerek uzaklaşırken, asıl zorlaştıran bedenden kopuşunuzu vedalaşacaklarınızın o yüreğinize sızan ebedi hasretidir.
  • küçükken kaç yaşındaydın sorusunu garipsemicek tek insan.
  • nur yüzlü bebek, nur topu gibi ihtiyar.
hesabın var mı? giriş yap