benim adım cemil

• enteresan bir bizimkiler dizisi karakteri olan baykuş cemil'in mottosudur, hayata meydan okuma narasıdır. diziyi izleyenlerin malumudur, baykuş cemil neredeyse gün boyu evinin camına tüneyip apartmana girip çıkanla muhabbette girmeye çalışıp, karısı sevim hanım'dan gizlice cafer'e bira aldırmaya çalışır. olmadı evdeki zulasına dadanır. alkol yüzünden hastaneye götürülmüşlüğü vardır. sabri beylerin evinde düzenlenen bir apartman toplantısına alınmayarak evde bırakılmasına içerler, balkondan girmeye çalışır o sırada elektrikler de kesilince sabri bey'in kayınvalidesi suna hanım baykuş cemil'i loş ışıkta görünce rahmetli kocası rükneddin geldi sanarak bayılır, ortalık birbirine girer öylede deli bozuk bir karakterdir. karısı sevim hanımla sürekli atışırlar, kavga ederler ama aralarında eski zamanlar misali, değişik bir aşk vardır. birbirlerinden kopamazlar ve ikisi de küsmelerine rağmen kısa sürede barışırlar böyle ilginçlerdir. cemil'in asıl meşgalesi ise tüm gün balkona tüneyerek insanlarla kendince muhabbete girmeye çalışmasıdır. muhabbete karşılık bulamazsa bozuk atar. muhabbetleri de genelde insanların sıkıntıları üzerinden uğursuz ve şom örnekler vermesidir. hastalık, borç, kavga gibi sıkıntısı olan birini gördüğünde başlar baykuşluğa:
  
  -bizim bi rahmetli ahmet abi vardı. o da böyle başağrısıdır geçer diyordu akşama güm diye gitti...
  -bizim rahmetli selim dayı da ailesiyle kavga etti cinnet geçirip ailesini doğradı..
  
  aslında yazardır baykuş cemil ama pencere kenarında sevim hanım'dan gizlice kafayı çekmek ona daha cazip gelir. apartmana taşınan şair cenap bey ile ressam ibrikçi sıtkı'yla şarap dolayısıyla takılmaları sırasında tekrar yazarlığa başlayacağını söylemiş ama bir türlü bunu gerçekleştirememiştir. bir bölümde eski daktilosunu çıkarıp tekrar kitap yazmak ister. ama bir talihsizlik sonucu yengeç hüseyin'in "deprem doktoru" diye apartmana deprem kontrolüne getirdiği adamın apartmanın temellerini balyozla yoklayıp deprem korkusuyla apartmanın sokağa döktüğü sırada cemil bey'de 17 ağustos depremiyle ilgili bir şeyler yazmaktadır. cemil bey depremi yazarken depreme yakalanmanın korkusuyla dışarı çıkar roman atıl kalır. o titreme sonrası kendi benliğine geri dönen cemil bey tekrar cam kenarı bira yaşantısına kesin dönüş yapar.
• bizimkiler dizisindeki cemil tiplemesinin o donemin ilkokul gencliginin agzina sakiz olan repligi.
• -benim adım cemil, bira içmiycem dersem içmem sevim.
  
  demişliği vardır bi bölümde.. sevim'in bir bakışı vardır ki anlatılmaz yaşanır.. yıllarca düşündüm bu kadın neden bu adamı çekio böyle, neden boşamıo, vazgeçemediği nedir diye ama...
• (bkz: ne birası sevim)
• benim adım cemil, bugün 10 kasım...
  ben her 10 kasım da içerim, beyaz leblebiyle...
  bir kadehte benim yerime...
• katilin hörmetlerini sunduğu cümle:
  
  -benim adım cemil!!
  +cemil sayın abim..
• süper karakter, müthiş komedi. şimdi yayınlansa rtük trt'yi komple kapatır.
  
  - rakı en iyisi, bira boşuna hamallık...
  
  https://www.youtube.com/watch?v=yp0glhyuljk
• evvelâ lügatlere sonrasında da bir zamanların psikolojik travmalar vesilesi bizimkiler isimli dizideki cemil abi'ye bakılırsa "ben güzelim, benim adım güzel"; zira "kafam herkesten ve her şeyden güzel" anlamlarına gelmesi gerekirken "beni küçümsemeyin ben yapar-eder, kırar-dökerim" vs. mânâsını haiz bir na'raydı. cemil abi böyle haykırmasının hemen ardından da sevim-li kısa ve pısırık cümleleri gelirdi. cemil abi bir yazardı-r aslında, "benim adım kırmızı" deseydi keşke.
  
  (bkz: alkolik hareket engeller)
• "fenalık geldi dikişten. ben öyle terzi yamaklığı yapacak adam değilim, entelektüel adamım ben. benim adım cemil.."
  kıymetini bilememişiz bu adamların çocukken..
• ''bağırırım ben!!'' veya ''içerim ben!!'' şeklinde devam ederdi.