bellboy

• otellerde simdi buna ne kadar bahsis verilir sorunsalindan dolayi ben kendim bavulumu tasiyayim en iyisi diye dusunmeme neden olan, ama ben resepsiyonda oda numarami alirken bavulumu kaptirdigimi farkettigim, sonra odama kadar bana eslik eden, binbir turlu hizmetten bir cirpida bahsediveren, sonra kendi kendime yeniden basa donup acaba ne kadar bahsis verilmeli diye dusunup durdugum, bahsis kurali oldugunu dusundugum icin bisilerin %10 larini almaya calistigim ancak bir sonuca ulasamadigim, her otel maceramda kendileriyle karsilasip sonunda hic boyle bir bahsis teknolojisinden haberdar degilmisim gibi davranarak kuru bir tesekkurle odamdan ugurladigim, ama sanki yapmam gereken bisileri eksik yapmisim hissine kapilmami, suclu hissetmemi saglayan otel gorevlisi.
• otellerde bavullarınızı taşıyan, odanıza götüren şahısların genel adı. çırağan ya da ritz türevi yerlerde bahşiş gelirinin insanı ihya edeceğini düşünürüm hep.
• meslegi soruldugunda "turizmciyim" diyen eleman
• yıpranan, yıpratılan insanlardır. bavul taşımakla kalmazlar, daha nice işlere koştururlar. itinayla turizmden soğutulur bu kişiler.
• 3-4 yıldızlı şehir otellerinde görevleri bellboy'luk olmasına rağmen en az yaptıkları iş bellboy'luktur bu elemanların.joker gibi adamlardır.hangi departmana eleman lazım olsa bunu çağırırlar.lobi'yi temizler meydancılık yaparlar,restaurant'dan çağırırlar komilik yaparlar,ampul patlar,musluk bozulur teknik servis elemanlığı yaparlar,gece oda lazım olur housekeeping olurlar,resepsiyon müdüriyet arasında getir götür işlerini yaparlar.kalan zamanda da bellboy'luk yaparlar.işin kötüsü tüm bunları yapmasına rağmen gün boyu lobi'de boş boş dikilen ve en çok bahşişi götüren eleman olarak bilinirler.
• resepsiyon deskindeki zil` : bell` sesiyle harekete geçen, ceplerinden yayılan şıngırtı` : euro` sayesinde metrelerce öteden farkedilen görevli. belek, side, kundu civarında çalışan bellboylar, otel müdürlerinden bile fazla para kazanırlar.
• otellerin en çok kazanan elemanıdır. bir de turizm bölgesindeyseniz ve de müşteri profili sağlamsa (alman, ingiliz...) kazanacağınız paradan ihya olursunuz. zamanında bir arkadaşım bu paralardan babasının kendisine devrettiği karkas daireyi tamamen bitirip kiraya vermişti bir ay içerisinde. ve bu bahsettiğim çocuk ise o zamanlar 19 yaşında.
  
  basit bir hesapla durumu anlatayım. otel müşteriniz orta profilden insanlar olsun. yaz sezonunda ve kaliteli bir işletmeyseniz günde ortalama 45 giriş olur. bir otelde 3 bellboy çalıştığını ve her vardiyada (shift) 15 giriş olduğunu düşünelim. her müşteri, ortalama 2€ ile 10€ arasında bahşiş bırakır. biz buna ortalama 4€ diyelim. günlük kazancı bu durumda 60€ olacaktır. bir ayda 30 gün olduğunu varsayarsak bunlardan da 4 gün toplam izni alırsak 26 günde, 1560€ gelir oluyor. bir de bunların aylık maaşları 700 milyon (350€) olduğundan bir ayda kaldırdıkları para 1910€ oluyor. yani siz en iyi üniversitede 4 sene resmen kıçınızı yırtıp en popüler mühendislikten mezun olsanız, sizin 2 sene sonra alacağınız aylık maaş, bunların bir aylık gelirine ancak denk. bazen çıkışlardaki aldıkları bahşişleri,çok yoğun girişleri ve de bazen uçuk bahşişleri ise bu işe katmadık bile.
• 4 gün oldu bu işe başlayalı ancak; nefret ettim. bildiğin tiksindim. ayaklarım patates tarlası, ben yumurtanın çürümüş tarafı, kafamda sikişen filler...yapmayın, yaptırmayın bu mesleği. bırakın müşteriler kendileri çıkarsın bavullarını arkadaş. şunun şurasında 33 günlük bir stajım kaldı ama yeter dedirtti bugün itibariyle.
• 5 yildizli otellerde gayet guzel gelir elde edilen meslek. ayrica bu kisiler araba kullanma konusunda kesinlikle tecrubeli kisilerdir. altlarindan turlu turlu araba gecmistir. hangi modeli sorsaniz bilirler bu sebeple araba almadan once eger bellboy arkadasiniz varsa danismakta fayda vardir.
• çocukluğumda kısa bir dönem icra ettiğim, ancak tam olarak neye katkı sağladığını çözemediğim meslek türüdür. herkesin bu herifler hayvan bahşiş alıyordur ne verecem onlar bana bahşiş versin diyerek eli boş gönderdiği kimselerdir aynı zamanda. ben olsam bahşiş verir miyim? bende vermem ama vermek te gerekir aynı zamanda.