• vampir gündüz gezer mi? kazıkla ölmemek olur mu? gibi mitle ilgili yorumlamaları tamamen kenara bırakmış, ve doğaüstü olmanın "insan"ı psikolojik olarak nasıl etkilediği, istemdışı doğaüstü bir yaratığa dönüşen birinin nasıl hissettiği üzerine yoğunlaşmış ve bu bakış açısıyla türünün on binlerce örneğinden farklı olmayı başarabilmiş bir dizi. adıyla içeriği birebir örtüştürmüşler, çok da başarılı olmuş.

    hastası olduğum true blood dahil tüm benzer temalı yapımlarda vampir nasıl ölür, kazıkla ölmez felç olur, gümüşle yanar, güneşte kavrulur mu parıl parıl parlar mı, kurtadam istediği zaman dönüşür mü gibi artık kimsenin öncelik vermediği konuların fazla üzerinde durulduğunu düşündüğümden, aynı şekilde düşünenlere kesinlikle tavsiye edilebilir.
  • ingiliz versiyonunun izlenip, akabinde amerikan versiyonuna bok atılması gereken dizi.
  • --- spoiler ---
    bu diziyi beğenen beğenir beğenmeyen beğenmez ama bu dizi sezon finallerini çok iyi yaptı şu 3 sezonda (amerika versiyonu)
    müthiş bir şarkı seçimi (*) ve müthiş bir ucu açıklık. özellikle tam a storm is going to come derken taksiden aidanın hatunun çıkması, sonraki nakaratta ise josh un gündüz vakti werewolf takılması çok iyiydi. normalde hiç sevmem vampiriydi kurduydu ama bu dizi adı gibi. being human.

    --- spoiler ---
  • hayatimda ilk defa az once bbc.de yayinlanan bolumunu* izlememe ragmen, beni etkilemeyi basarabilmis dizi.
    vampir var, kurt adam var, hayalet var, ne yok lan it? diye sorarlar adama.
  • bbc versiyonunu izlememiş biri olarak amerikan versiyonun fazlasıyla underrated olduğu dizi, diyaloglar çekim gayet akıcı oyunculuklar gayet yerinde konu guzel aidan güzel pardon güzelden öte. daha ne istenebilirki.

    uk izlendiken sonra gelen edit, us uk'ye bin basak ak.
  • us versiyonun 2. sezon prömiyerini biraz önce ttnet sayesinde piç olarak izlemiş olarak söyleyebilirim ki, "uk versiyon da uk versiyon" diye tutturan arkadaşlar fena şekilde yanlışlardalar. sadece "temptation is a beast" cümlesi bile ağız sulandırırken adamlar ana ekibi (ve hikayeyi) yeni karakterlerle dallandırıp budaklandırmaya başlamışlar.

    ayrıca, senaryolardaki paralellik sadece us versiyonun ilk sezonunun ortasına kadar sürüyor. bundan sonrasına bambaşka diziler gözüyle bakmak lazım. hayalet ve vampir tasvirleri bile bambaşka iki versiyonun. yalnız eşitlendikleri bir nokta var: iki versiyonun cast'ının toplam karizması bile mark pellegrino'nunkine eşit değil.

    not1: iki versiyon için de yazılanlar toplamda iki sayfa. yarısından çoğu da beğendim-beğenmedim geyikleri.
    not2: syfy fena bir kanal arkadaş. durduk yerde tv izleme rekoru kırdırtma potansiyeli aşırı yüksek.

    edit: laptop bile kendi içinde uk/us diye bölünmüş olacak ki, touchpad klavyeye müdahale edip temptation yazmamı engellemiş zamanında. düzeltildi.
  • çok kaliteli bir bbc dizisi daha, işin gore tarafına, özel efektler tarafına girmeden vampirli, hayaletli, kurtadamlı bir dizi nasıl çekilir göstermişler. sözlükte nedense hak ettiği ilgiyi görmemiş.
  • uk versiyonunun us versiyonu ile karsilistirilmasi ciddi anlamda bir deliliktir galiba, o guzelim brit yaklasimi hangi amerikan sacmaligi ile neden ayni potada dusunulur ?
    buna ruh veren ingilizler o bbc ruhu efendim .kolaya kacilmadan direk indirilip ingilizce altyazi ile de olsa seyredilmesi tavsiye edilir.
hesabın var mı? giriş yap