• "canı şiir okumak isteyince behçet kemal'i okuyana rastladınız mı? ben hiç rastlamadım. rahmetli heyecanlı adamdı, inönü atatürkçülüğüne bağlanmış bir kere, şiiri en bayağısından siyasal bir propagandanın aracı sanırdı, bir de adam putlaştırmanın! bizim kuşağın solcuları hiç sevmezlerdi, oysa düşünüyorum, behçet kemal'in şiirlerinde atatürk'ün yerine stalin'i, anadoluculuğun yerine stalinciliği koydunuz mu, samet vurgun'un şiirlerini andıran bir şiir elde edersiniz. bu dediğim, her ikisi de gümlemiştir anlamına mı geliyor varın siz düşünün!"

    attila ilhan, böyle bir sevmek, türkiye iş bankası kültür yay., 11. baskı 2005, s.141.
  • "ben bu behçet'i iyi tanırım yeğenim. çok kötü şairdi, ammâ dilini pek güzel kullanırdı. marifetli birisiydi. hatta en marifetlimizdi. bilmem anlatabiliyor muyum..."
    kemalettin kamu
  • 27 mayıs ihtilali öncesi türk ordusunu göreve çağırdığı şiiri ile türk siyasi tarihinde de hatırlanacak bir şairdir.

    "canım seni arzuluyor mehmedim
    gel koyunlar kuzuluyor mehmedim"

    genelde şiirin bu kısmıyla hatırlanıyor.

    şiirin tamamı;

    atatürk'e bağışlarken ben seni
    süt damarım sızılıyor mehmedim
    bir meydanda yüz kişiye kıyanlar
    arslan ini size kalmaz çıyanlar
    mezarından doğrulup ta boğacak
    esvabıyîa gömdüğünüz civanlar

    canım seni arzuluyor mehmedim
    gel koyunlar kuzuluyor mehmedim

    benden emmiyenler bile öz oğlum
    süt damarım sızılıyor mehmedim
    mehmet mehmet ahiretten konuş gel
    atatürk'le şehitlerle tutuş gel
    bir tek umut sende kaldı amanın
    türk ordusu, türk ordusu yetiş gel

    canım seni arzuluyor mehmedim
    gel koyunlar kuzuluyor mehmedim

    mezarını arıyorum her yerde
    süt damarım sızılıyor mehmedim.
  • cumhuriyet halk partisi’nin iktidardaki son dönemi olan süreçte, çok partili döneme geçişle başlayan ve oy kaygısıyla verilen dini tavizlere ilk ciddi karşı koyma, mücadele 1947 yılında yapılan c.h.p. kurultayında meydana gelmiştir. c.h.p.’nin dini yönden isteklerinin öncülüğünü mecliste iki milletvekili yapıyordu. biri bazılarının “büyük hatip” dediği türk ocaklarının eski başkanı ve bükreş eski büyükelçisi hamdullah suphi tanrıöver, diğeri milli mücadelenin “sivil paşa”’sı diye anılan seyhan milletvekili sinan tekelioğlu’ydu. tanrıöver ve tekelioğlu ülkede dini duyguların zayıfladığını, dini hizmetlerin yerine getirilemediğini vurgulayarak dinin komünizme karşı mücadelede en birleştirici unsur olduğunu savunuyorlardı. meclisteki
    c.h.p.’nin milletvekillerinden tek bir itiraz gelmez iken tanrıöver ve tekelioğlu’nun bu tür isteklerine karşı bir milletvekili devamlı mücadele içinde olmuştur. bu milletvekili 1943 yılında meclise giren ünlü şair behçet kemal çağlar idi. çağlar, tanrıöver ve tekelioğlu’nun “birleştirici unsur” diye adlandırdığı dinin nasıl birleştirici olmadığını, olamayacağını kurultayda:

    “din birleştiricidir diyen sayın tanrıöver unutuyor mu ki, hitler de isa’nın allahı’na dua ediyordu, (ingiliz kralı) jorj da…
    (birinci cihan harbi’nde) …hilafeti de, dini de koruyan türk ordularının arkasından kancıkça silah çekenler (türklerle) aynı dinden değil miydiler?.. aynı hilafete tabi değil miydiler?..” (c.h.p. yedinci büyük kurultayı, 1948:85) şeklinde ifade ederek karşı faaliyetlere yol açabilecek tutum ve davranışlara karşı, onurlu bir duruş sergilenmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.

    kaynak: https://dergipark.org.tr/…ahuman/issue/19925/213235
  • 1934 yılı sonbaharında çankaya’daki akşam yemeği sofrasına genç bir konuk gelir. adı behçet kemal çağlar’dır. konuklar arasında o dönemin bükreş büyükelçisi hamdullah suphi tanrıöver ile şair yahya kemal beyatlı, yakup kadri karaosmanoğlu, ruşen eşref onaydın, fazıl ahmet aykaç da bulunmaktadır. yemek başlar. atatürk’ün keyifli gecelerinden biridir, ilk soruyu behçet kemal’e sorar: "yahya kemal’i tanıyor musun?" der. henüz lise öğrencisi olan, türkocağı (halk- evi) sahnesinde faruk nafiz çamlıbel’in "çoban" piyesinde rol aldığı için atatürk’ün dikkatini çekip, çankayaya getirtilen behçet kemal çok heyecanlanır "paşam eserlerini okumuştum ama şimdi ilk kez görüyorum" der. atatürk genç şaire «yahya kemal yurdumuzun tanınmış şairlerindendir. senin de bunun gibi yükselmeni istiyorum. sizin gibi yetenekli gençlerin yükselmesine yahya kemal yardım etsin» der. yahya kemal’e de dönerek "beyefendi, yardımınızı esirgememenizi rica ederim" diye buyurur. yahya kemal de "emredersiniz paşam" karşılığını verip, behçet kemal’i yetiştirme işini üstlenir. atatürk iyice keyiflenmiştir. behçet kemal’e dönüp "şu sofraya bak ve bir şiir yaz" der. behçet kemal hemen bir şiir yazıp okur. şiirden çok duygulanan atatürk, yerinden doğrulup genç şairi alnından öper. behçet kemal hemen bu öpüşü de şiirleştirir. atatürk bundan sonra çevresine dönerek "bu genci ingiltere’ye gönderelim. orada ingiliz edipleriyle tanışsın ve iyi bir şair olarak yurda dönsün" der.
  • faruk nafız çamlıbel ile beraber onuncu yıl marşını yazan şairlerden biridir, faruk nafız, yassı adaya gönderilmiş, vatana ihanetten yargılanmıştır. behçet kemal çağlar ise, kurucu meclise gönderilmiştir, anayasa yapmak üzere. çünkü biri cumhuriyet halk partili, diğeri demokrat partilidir.
  • atatürk'e, cumhuriyete ve milletine aşık olan, kimi zaman "ankaralı aşık ömer" ismiyle de şiirler yazan, kankası faruk nafiz çamlıbel ile de onuncu yıl marşı'nı yazan şairimizdir.

    kimi zaman adının behçet olması dolayısıyla "evler şairi" olarak behçet necatigil ile karıştırılan şair, milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren güruhtandır.

    "dolmabahçe'den anıtkabir'e kadar" adlı gezi yazısı ve "atatürk denizinden damlalar" derlemesiyle atatürk hayranlığını belli eden yazarın, birkaç şiir kitabı da bulunmaktadır.
  • voyager 1 uzay aracındaki tükçe mesaj olan "sayın türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayırlı olsun" sözlerinin sahibi olan şair. bu sayede sözleri güneş sisteminin dışına çıkmış ilk ve tek türk'tür.
  • tarihin sonu tezini fukuyama'dan evvel ortaya atmis büyük türk düsünürü/sair/yazar/devlet adami/akademisyen. üstelik "sizin tarih öncesi sonrasi tezleriniz bizi baglamaz yavruuum" diye ayar da vermis:

    "tarihten önce vardik, tarihten sonra variz"
    (bkz: onuncu yil marsi)
  • büyütenin bir damla pıhtıyı insan diye,
    gücü yetmez olur mu ölüyü diriltmeye.

    behçet kemal.
hesabın var mı? giriş yap