hesabın var mı? giriş yap

  • bilinmesi ve kullanılması bir çok tüketici açısından çok faydalı ve kolay olacaktır. bilen bilmeyene anlatsın. bir ürün sipariş ettiniz internetten veya firmadan satın aldınız ama gelmedi veya gelen ürün hatalı. firma karşısında tek bir tüketici gördüğünden pek dikkate almayabilir. oyalayabilir. tüketici haklarını koruma kurulu veya tüketici mahkemesiyle uğraşmadan da halledilebilir mesele. parkta dayak yiyen çocuk olmasak da uğraşmamak adına bankaya haber vermekte fayda var. bilinmesi gereken siz ve firma arasında bir alış veriş olsa da orada kredi kartını sağlayan bankanın da bir garanti fonksiyonu var. siz bankaya başvuruyorsunuz. firma karşısında bankayı gördüğünden olsa gerek işlemler daha hızlı sonuçlanıyor. kısaca mesele bu. bazı bankalar kendilerinin matbu dilekçelerini istiyor işlem için. ama siz olayı sade bir şekilde anlatan bir dilekçeyle başvurduğunuzda da kolayca hallediliyor. ben kullandığımda 5-6 satırlık bir dilekçe yazdım örnek vermek gerekirse.
    olayı, karşı tarafın açık adresini,tarihi,kredi kartı numarası ve işlem karşısında ürün-hizmet almadığınızı veya çıkan hatayı, paranızın iadesini istediğinizi belirtin.
    son olarak başvuru öncesi firmaya mail veya benzer yollarla başvurun. kibarca ağızlarından laf alın gerekiyorsa. gelen cevapların çıktısını da dilekçeye ekleyin.

  • burda odaklanmamız gereken yangını kimin yaptığı değil bence. ben hayatımda bu kadar aciz bir devlet görmedim arkadaş. 1 tane yangın helikopteri göndermekten bile acizler. su zaten dibindeki denizde. 4 tur yapsa o yangını 1 saatte söndürürsün. allaha emanet ülke yönetiyorlar. bakın yangın uçağını falan geçtim, 45 tane helikopter varmış ya, nerede o helikopterler? gö*ünüze mi soktunuz?

    edit:
    bir yazar diyor ki: "teröristler insanların devlete olan güvenleri azalsın, korksun ve endişelensin diye üstlenebilecekleri her şeyi üstlenmeye çalışırlar. salak olmayın." (bkz: #126393549)

    evet, devlete olan güvenimiz tavandı, bu yangınlar sayesinde yerle yeksen oldu... ya sabır.

  • eski bir rivayete gore turklerin atalarina goklerden gelen sihirli bir tas armagan edilmistir.. bu tas her devirde turk samanlarinin ve buyuk turk komutanlarinin elinde bulunmustur.. ve isin ilginc tarafi bu tasin hala onde gelen samanlarin elinde olduguna inaniliyor.. bu tas sayesinde, turkler istedikleri zaman yagmur, kar, dolu yagdirip, ruzgar estirip firtina cikarabiliyorlarmis.. tasin en son hangi tarihe kadar kullanildigi billinmiyor ancak osmanlilarin da bu tastan haberleri oldugu rivayet ediliyor..

    bu tasin kullanma kilavuzu da sadece turklerin elinde olup kimseciklere de soylememislerdir.. bu tas nerden gelmis diye merak edenler icinse cevap da soyle.. kadim mu uygarligindan.. aslinda olayin asli su: mulular vakti zamanen dort tane tas yapmilardir.. bunlar amerikan sinemasinda kutsal taslar diye de bilir.. gocler basladiginda her yone giden bir tas almistir yanina.. orta asyaya gocenler, su tasini almislardir ve bu tas en nihayetinde turklerin eline gecmistir.. diger uc tas da ates, toprak, ve ruzgar misir, sumer ve maya uygargiligana gonderilmistir.. bir de besinci bir tas vardir ki, keza kendi hakkaten de tastir, bu besincisi olmadan geri kalan dordu sittin sene calismazlar.. vel hasili kelam, bu taslar an itibariyle tedavul de olmayip 2012 yilinda cikacak bir zat tarafindan tekrar aktiflestirilecegine dair duyumlar var..

    (bkz: kutsal taslar)

  • yaş 21, ekim 2007, 450 tl maaş aldım. anneme, babama, kız kardeşime 50'şer lira verdim ve eve gelmeden önce 100tllik erzak aldım. sonra babamın kredi kartını alıp kendime 6 taksitle nokia n73 telefon aldım. 100 tl daha babama verdim. 100 tl param kalmıştı 2 gün içinde o ilk maaşım bitti. o zaman anladım işte 1 ayın ne kadar uzun bir süre olduğunu, emeğin ise ne kadar değersiz...

  • 15. yüzyıl ile 16. yüzyıl başlarında meksika'da büyük bir imparatorluk kurmuş halk.nahuva dili konuşan halkın adı aztlan'dan ( beyaz ülke) gelir. azteklerin kökeni kesin olarak bilinmemektedir fakat bazı gelenekleri avcılık ve toplayıcılıka geçinen bir kabile olduklari izlenimini verir. yine de aztlan yalnızca destanlardan doğmuş bir yer olabilir. büyük bir imparatorluk kuran azteklerin bu başarısı tarım arazilerini etkin bir biçimde kullanmaları ve bataklıkları kurutmaları sayesinde olmuştur.

    aztekler amerika'nın en büyük nüfuslu imparatorluğunu kurmuşlardı. ülke askerlerin yönetiminde ve despotlukla yönetiliyordu.kastlar ve sınıflar keskin hatlarla birbirinden ayrılır ve savaşta kahramanlık göstermedikçe toplumda yükselme imkanı yoktu.

    aztek dini kendinden önce orta amerika dinlerinden bir sentezdi farklı inanç sistemlerindeki karşıt öğeleri bir araya getiriyordu.bu din, evrenin bir dizi yaradılışın sonuncusu olduğunu ve 13 gök ve 9 yer dünyası arasında bulunduğu inancına dayanıyordu.

  • merhaba,

    bugün şile sahilde deniz fenerinin sağ kısmında kalan bölgede su içen koç başı şeklinde bir kaya gördüm belki benzettim ama internette arattım bir şey bulamadım.

    konum olaraksa şöyle anlatayım fenerden görülen sağ tarafta ki büyük kayanın üzerinden sol tarafa doğru baktığınız zaman görüyorsunuz fenerle kayanın arasında kalıyor ama o büyük olan kayadan bakmanız gerek.

    şu şekilde iki fotoğraf çektim.

    bu su içen koç : https://i.hizliresim.com/gmoqjv.jpg

    bu da koça su içiren ben : https://i.hizliresim.com/qlzk0r.jpg

    edit : bakın şimdiden söylüyorum eğer yarın öbürgün turistik bir yer olacaksa buranın kaşifi olarak kayanın adını 'koçbaşı kayası' koyuyorum. `*`

    edit 2 : fularıma laf etmeyin sonuçta hepimiz ekşi yazarıyız.

    edit 3 : yurtdışında yaşayanlar göremiyormuş nereden yüklemem lazım bilmiyorum bilen birisi varsa yükleyip mesajla göndersin linki buraya editlerim. // teşekkürler @fealijack 1. https://eksiup.com/9cd97c599103 - - 2. https://eksiup.com/7e4f73e1d580

    edit 4 : konumu ekliyorum buradan aşağı gidince önünüze çıkan büyük kaya : https://www.google.com/…2!3d41.1781003!4d29.6202312

  • 230 köy ile dönemin en büyük aşiret ağalarından. devletin köylüye dağıttığı toprakları hilelerle üstüne geçiren, istanbul'da yaşayan aşiret mensuplarından da adam yollayıp vergi toplayan...

    çok büyük devrimci çok

    zamanın ötesinden gelen ekleme: aynı zamanda başöğretmendir. ee ne de olsa aşiretinin çocuklarını okula yollamayıp kendisi eğitirdi.