ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elidor miss turkey 2015
-
az önce bir kızın "hayatınızda yaptığınız en büyük fedakarlık neydi?" sorusuna "mesela ben sinemayı çok severim; ama spor yapmak için sinemadan vazgeçerim." şeklinde cevap verdiği yarışma. herkesin beyni yandı.
bahçeli'nin hayatını anlatan filme isim önerileri
çocuğu olmayan akrabaya kendi çocuğunu vermek
-
olay ankara üniversitesinde geçiyor. biyoloji okuyan çocuk ayakta altı parmak mutasyonunun sadece babadan geçebileceğini duyuyor ama buna itiraz ediyor çünkü babası 5 parmaklı.
hocası git ailenle konuş deyince daha dram ortaya çıkıyor çünkü ailesi seni amcandan aldık aslında sen amcanın çocuğusun diyor. işler karışıyor; amca gerçekten 6 parmaklı ama dedesi 5 parmaklı.
amca dededen değil yani. e babaanne öleli 7-8 yıl olmuş.
köyde çaktırmadan soruşturuyolar köyde 6 parmaklı kimse yok.
hikaye bu kadar.
boşanmak
-
2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz
cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
sokakta kurban kesen insanlarla roportaj yapan ntv muhabirinin bir vatandaşımızla yaşadığı diyalog:
-burada sağlık açısından elverişsiz koşullarda beklettiğiniz bu etleri yemeyi düşünüyor musunuz?
-yok bacım, eşe dosta dağıtacağız.
virüs %70'imize bulaşacaksa neden korunuyoruz
-
aynı anda herkes hasta olursa sağlık sistemi tıkanır, yoğun bakımlarda yer kalmaz, italya gibi oluruz o zaman. amaç enfekte olunmasını engellemek değil, hasta sayısını zamana yaymak. süreç içerisinde toplumun %60-70'i enfekte olacak diye öngörülüyor.
edit: kelime düzeltildi, yazar arkadaşlara teşekkürler.
ek olarak lanetli çaylak arkadaşlardan birinin eklememi istediği videoda detaylı olarak bu soruya cevap veriyor.link
blue valentine
-
ryan gosling'in tip ve oyunculukta aştığı film. aşk filmi. dram filmi. su gibi akıp giden ve öyle bitip dımdızlak bırakan film. şey gibi böyle kekremsi, ama bir o kadar da banyoda yeni köpüklenmişken, suların kesildiğinde alacağınız surat ifadesi gibi bi film.
ha bi de michelle williams'a deception'da duyduğum hayranlığı bitiren filmdir kendisi. evet.
f klavye
-
f klavye hakkında bir başka yanlış anlayış da: "q klavye dilimize uygun değil o yüzden diğer toplumlardan geride kalıyoruz".
oğlum q klavye hiçbir dile uygun değil zaten. anlatmadılar mı size? q klavye dile uygunluk gözeterek değil, tam tersine ingilizce'de sık kullanılan harfler daktiloda aynı anda birbirine çarpıp takılmasın diye uzak dursun diye tasarlanmış, "yavaş olsun" diye. ingilizce'ye uygun klavye q klavye değil dvorak klavye.
amerikalı da biliyor "dilimizi daha hızlı yazacağımız bir klavye olsa çok süper oluruz lan" demeyi ama kalkıp dvorak'ı zorlamıyor standart haline getirmiyor. niye? çünkü benim gibi sorgulayabilen bi kafaya sahip: (bkz: #27901261)
1400 liralık ürüne 200 lira teklif eden ölücü
-
yalnız aynı modemin sıfırı ve garantilisi turk tel*kom'da 1800'e satılıyor, taksit vb yapıyordur
eğer internetle birlikte almak istersen 1400'e geliyor
görsel
letgo'da vb yerlerde ise 900 liraya, 500 liraya vb satan var
https://www.sahibinden.com/…stekli-1129389687/detay
https://www.sahibinden.com/…modeli-1123574919/detay
https://www.letgo.com/…220-g2u-modem-iid-1655571947
teklif veren ölücü. satan da sıfır ve garantilisiyle aynı fiyat isteyen başka tarz bir ölücü, birbirlerini bulmuşlar
not: letgo'dan 900'e satandan alın da dolandırılın demiş dmdmdkd. peki o adamın dolandırıcı olduğuna ikna eden ne oldu
bayram namazına gitmeyen erkek
-
devletin maaşlı memurundan siyasi propoganda dinlemeyecek olan erkektir. yüzünü sağa sola gösterip tanımadığı insanlara yalakalık yapma ihtiyacı hissetmiyordur.