ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran dizimag yorumları
-
dizi: game of thrones
at üstünde salınır gözleri deniz mavisi, önünde diz çökecek *mınakodumun cofrisi, ateşin efendisi demir tahtın varisi, delirt bizi çıldırt bizi khaleesi.
bas gitarın çok gereksiz bir enstrüman olması
-
15 yıllık bas gitaristlik hayatımda geçen yıl doğruluğunu anladığım durumdur. şöyle ki, taksim (bkz: dorock) barda düzenli sahne aldığımız zamanlardan birinde, judas priest'ten painkiller çalıyoruz. baya da iyi yardırıyoruz parçayı normalde. ancak alkolün etkisiyle sanırım, bu sefer ben parçanın daha girişinde mavi ekran verdim. parçanın hangi nota ile başladığı konusunda bile bir fikrim yok. beyin olmuş tabula rasa. lan dedim bittik. sonra aklıma geldi, olm rezil olacağına kapat potanstan gitarın sesini, çalıyormuş gibi yap. ama nasılım a dostlar, görmeniz lazım...yılların air guitarcılarına taş çıkaracak hareketler yapıyorum. bir davulcuya gidiyorum şekil yapıyorum, bir seyirciye gidiyorum gitarı biralarla tokuşturuyorum falan. insanlar gazdan ölecek.
arkadaş, grup arkadaşlarım da dahil, biri de çıkıp demedi ki aga bu nedir? lan bildiğin çalmadım parçayı, kimse anlamadı. tebrik falan aldım hatta milletten. orada anladım ki, boş işler bunlar. o zamandan beri jamiroquai falan çalıyorum daha çok lan. nasıl travma yarattıysa artık...
denizin buz gibi sularından gelen edit: işittiğim laflar sebebiyle illa "ironiden anlamayan nesle aşina değiliz" diye not düşüreceksiniz adama. hayatımın yarısını verdiğim bir enstruman için nasıl "boş işler bunlar" diyebilirim ki?
bilişsel önyargı
-
insan beyninin yanlış çıkarımlar yapmasına neden olan eğilimlere ya da insanın bir konudaki kararını etkileyen psikolojik olgulara "cognitive bias" adı verilmekte. tam olarak karşılamasa da cognitive bias'a türkçe'de "bilişsel önyargı" diyebiliriz. "bilişsel yatkınlık, bilişsel eğilim, bilişsel meyil" hatta "peşin hüküm" şeklinde bile kullanılmakta.
bilişsel önyargı algılarımızdaki eğilim ya da 'taraflı algı' olarak açıklanırken sayısal bulgulara ya da matematiksel kurallara karşı bile inandığımıza hala inanıyor olmak ya da inanmayı sürdürmektir. sayısal olarak kesinlik içeren bir olasılığı reddedip önyargıya devam etmek "bilişsel önyargı" olarak açıklanmaktadır.
bilişsel önyargı kapsamına birçok psikolojik olgu/ etki girerken bunlardan en bilineni ikea etkisidir. sözlükte bahsedilmiş olan ikea etkisini tekrardan anlatmaya gerek görmüyorum ama karar verme, insan yargılama gibi alanlarda da görülen bilişsel önyargı, keyfi bir davranış olmayıp insanların deneyimleri sonucu vardıkları eğilimlerdir.
örnekle anlatsana lan piç diyenler için: şimdi işe girerken kapıdaki güvenliğe her gün günaydın deyip giriyorum binaya. o gece üst kattakiler parti verdi, kibariye dinlediler son ses, sabaha kadar tepindiler ve ben rahat bir uyku uyuyamadığım için sabah geç uyandım işe de geç kaldım haliyle de merdivenleri telaşla çıktığım için güvenliğe günaydın diyemedim. peki bu durumda güvenlik ne düşünür? 1. "ya adam şirkette en üst kademedeki insanlardan biri, ben lise mezunuyum güvenlik olabilmişim, adam her gün bana selam mı verecek? beni küçük görmeye başladı ve bundan sonra günaydın demeyi bırak yüzüme bile bakmaz." 2. "abi adam telaşlı görünüyordu merdivenleri hızlıca çıktı. acaba bir sıkıntısı mı var?" iki düşünce de bu olaya karşı verilen yanıt diyelim. ikisi de bundan sonra bize günaydın diyen o kişiyle olan ilişkimizin geleceğini belirleyecek. beyin çoğu zaman en kötüsünü düşünmeye isteklidir diyoruz ya* hah işte bu bizim yaşadıklarımız, hayatımız, ilişkilerimiz ve bunlar sayesinde gelişen? kişiliğimizle oluyor. bunu değiştirmek gerçekten çok zor, istesek de zor, ki istemiyoruz da zaten. sadece şunu diyeceğim geriye çekilip olaya helikopterden bakıyormuş gibi bakanlar var ya işte onlar her zaman kazananlardır.
fazıl say
-
"hadi bi takla at oyna göreyim", "askerlerin kurtulmasına sevinemedim", "ananı da al git", "türkiye'de işsizlik olduğuna inanmıyorum", "ittihat ve terakki zihniyeti sürüyor", "gücü olan doğalgazı kullanacak", "700 tl işçiler için nimettir", "işkence konusunda hamdolsun ülkemizde sorun yoktur", "batı'nın ahlaksızlığını aldık", "ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum", "ölmek madencilerin kaderinde var", "karl marx'ı tarihten sileceğiz", "dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz", "hatamız tekel işçilerine merhamet etmek", "dinlenmek istemiyorsanız konuşmayın", "hükümetle zıtlaşan belediye iş yapamaz", "askerlik yan gelip yatma yeri değil", "önemli olan boy değil soy", "hem laik hem müslüman olunmaz", "manşetle gelen manşetle gider", "köşe yazarları az yazarsa ülke huzur bulur", "bize karşı çıkan kanı bozukları tahlil etmeli", "alkol içmeyin üzüm yiyin", "rabbime sordum cleveland dedi", "artistlik yapma lan", "sanki ilk defa maden kazası oluyor", "baykal ve bahçeli'yi ağzıma almam", "gensoru da artık bu ülkede yalama oldu", "polisin kullandığı gaz sağlığa zararlı değil", "şimdi iş daha kolay 5 çocuk bile olur", "nereden bileyim sevindiğini", "bize akp diyenler edepsizdir iftiracıdır", "aziz nesin konuşmasaydı baban ölmezdi", "ben arkeolojik bir inceleme yapıyorum", "aşırı doz sütten rahatsızlanmış olabilirler", "biz teröristmiyiz biz marksistmiyiz leninist miyiz", "kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor", "feminizme davetiye çıkarmamak gerekir", "turk sehitlikleri duzmece", "ateist dinsiz bir gençten kimseye fayda gelmez", "bisiklete binin benzin gerekmez" ...
halkla düpedüz kafa bulan bir zihniyete çok güzel bir tepki vermiştir.
(bkz: anladığı dilden konuşmak)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: oruç tutmak ne kadar kolaymış beyleeeeeeeeer
entry:dün hayatımda ilk defa oruç tutmaya karar verdim .neyse gece kalktım sahura yedim bişiler. geçtim yatağa yattım tam uyuycam bi baktım ezan okundu. kalktım açtım orucumu daha acıkmamıştım bile ne kadar kolaymış amk oruç tutmak
mesai saatlerinde dışarıda dolaşan kalabalık
-
çalışmaya başladığımdan beri dün sanırım ilk kez öğleden sonra dışarıdaydım (hepimiz hafta içi öğleden sonralarımızı satıyoruz ama dün benimki bi şekilde elimde kaldı. para etmedi dün öğleden sonram). öğrenciyken de fark etmiştim bi gariplik olduğunu ama çok da şeyimdeydi o zamanlar. neyse işte bi şekilde bi sebepten mesai saatleri dahilinde dışarda olursan görüyorsun, sokakta bayağı bi kalabalık var. hani sadece üniversite öğrencileri, yaşlı emekli teyzeler amcalar filan değil. bayağı böyle kafelerde oturan, tavla oynayan, sokakta boş boş sigara içen, gaste okuyan 25-60 yaş arası bi güruh. kim bunlar abi? hepsi mi işsiz? bütün beşiktaş, bütün taksim iş arayıp da bulamıyo mu? pardon ama bu ihtimal hiç inandırıcı değil. e napıyo bunlar? ve ben neden haftada 6 gün eşşek gibi çalışıyorum? ve güzel güneşli istanbul öğlenlerini çıldırasıya yaşayan bu insanlar bu şansı nasıl bulabiliyo? ne yerler ne içerler kim bunlar ya? okmeydanı'nda trafik vardı abi saat 3?! bi biz miyiz anasını satiym sabahtan akşama kadar kendini ofise tıkan. yüz elli bin tane soru işareti çıktı kafamda. çalışamıyorum dağıldım.
bibok anlamadığım kalabalık.
hayatında hiç 500t'ye binmemiş insan
-
gümüşhane'de oturuyor olabilir.
edit: ordan da geçiyormuş amk.
oda topla duş al saç yap diş fırçala parfüm sık
-
üşengeç insanlar için tek hamlelik muadilini yazıyorum:
oda topla = parfümü odaya boca et
duş al = parfümü vücuda boca et
saç yap = parfümü saça boca et
diş fırçala = parfümü ağz... sakız çiğne sakız
parfüm sık = parfüm sık