• kisilerin kendi yaptiklara ürünlere hazir halde olanlardan daha fazla deger vermeleri.

    adindan anlasilacagi üzere ikeanin prensibi ve stratejisinden esinlenilmistir.

    örnek olarak

    - kisilerin kendi yaptigi de monte ürünlere hazir halde alabilecekleri ve daha kaliteli ürünlerden daha fazla deger vermeleri

    hala yüksek degerli ürünler buna benzer etkilerin olup olmadigi kesin degildir.

    ayrica buna baska bi örnekte kisilerin cok cirkin, kara kuru bi cocukta olsa kendi cocuklarina en güzel, zeki cocuklardan daha fazla deger vermeleride bi örnek fakat burada attachment etkisi de gözlemlendiginden mükemmel örnek olamiyor.
  • dan ariely bu kavramın yaratıcılarından biridir vethe upside of irrationality adlı kitabında da kendinden örnekler vererek açıklamıştır. kendi yaptığın şeylerle çok daha fazla değer verdiğinizi anlatan bir kavramdır ve düşündüğünüz zaman hayatınızın her alanında ne kadar etkili olduğunu hemen fark edebilirsiniz. bilinçli davranıp bu etkiyi kendi çıkarınıza kullanabileceğiniz gibi onun etkisine kapılıp zarara da girebilirsiniz.
  • bir şey yapmaya niyetlendiğimde gidip neredeyse hammadde olarak aldığımdan bana aptalca gelen etki. üç-beş vida sıktım diye kendim yaptım sanacak kadar salak değilim ben ikea müşterisi gibi. bauhaus'tan 29,90 liraya aldığın 87 parça şarjlı tornavida + aksesuar setiyle bir şey yapmış olmuyorsun hacım.

    birkaç sene önce kitaplık yaptım ben meselâ. 14 tane. keresteciden sadece biçilmiş ahşabı aldım, zımparayla sildim, kestim, deldim, birleştirdim, boyadım, vernikledim. ama hepsini siktiret, tasarladım ben onu. oturup nasıl yapayım diye düşündüm. ben tasarlayıp son cıvatasına kadar dışarıda yaptırsam yine ben yaptım derdim. ama sen demonte ürünü alıp birleştirince tek yaptığın adamların depolama, nakliye ve montaj mâliyetlerini düşürmek oluyor. tasarım senin değil, zevk senin değil... mutlu oluyorsan senin bileceğin iş tabi, zaten senin gibi salak piyasada çok olmasa adamlar para kazanamaz.
  • tüketicilerin yaratımında kısmen katkıları bulunduğu ürünlere orantısız şekilde yüksek değer vermelerini açıklayan bilişsel eğilim. buna göre insanoğlu üretiminde katkısının bulunduğu ürünlere daha fazla değer verip el üstünde tutar. etki, ismini isveçli üretici ve mobilya satıcısı ıkea'dan alır. ıkea'nın sattığı ürünler genellikle tüketicinin yaratımında ve kurulumunda payı bulunacak tarzdadır.
  • psikoloji ve pazarlama kitaplarına girmiş, bilişsel bir eğilimdir. türkiye'de pek önem verilmeyen davranış biliminin, bir şirketin karını ve değerini ne kadar çok arttırabildiğinin canlı kanıtıdır. ikea mobilyalarını, kurulumu kolay olacak şekilde, demonte halde satar. tüketici aldığı mobilyayı elleriyle kurar, bitirdiğinde ise aldığı o ürün, artık kendisinin başardığı ve yarattığı bir şeydir. kişi, başarısıyla ve mobilyasıyla gurur duyar aynı zamanda da kusurları görmezden gelmeye daha eğilimlidir. fiyatların bu sayede daha ucuz olduğunu düşünen tüketici, bunu akıllı bir alışveriş olarak algılar üstelik emek verdiği ürününü de sahiplenir. ikea'nın labirent gibi dizaynı, penceresiz olması, ara kattaki restoranı ve kasanın karşısında bekleyen ucuz yemekleri de bunun gibi özellikle geliştirilmiş taktiklerdir.
  • temelleri 1960'lı yıllarda, motivasyon araştırma enstitüsü‘nün kurucusu, psikolog ve pazarlamacı ernest dichter tarafından atılmıştır. o yıllarda betty crocker foods için danışmanlık yapan dichter, yeni üretilen kek karışımının beğenilip de bir türlü istenilen satışa ulaşamamasının ardından kolları sıvar. ilk önce ev hanımlarından oluşan bir grup deneyi gerçekleştirir. amacı, serbest çağrışım yaptırılan kadınların ürün hakkında neler düşündüğünü öğrenmektir. öğrendiği şey ise, çok zaman harcanmadan ve emek katılmadan yapılan kekin hazırlayan kadınlarda suçluluk hissi uyandırmasıdır. buradan hareketle kek karışımlarının üzerine ev hanımları keki yaparken bir de yumurta eklemeli -bu nedenle yumurta etkisi diye de geçer-ibaresini koyduran dichter, yapan kişiyi katılımcı hissettirerek bilinçaltındaki suçluluk duygusunu ortadan kaldırır. hanımlar keke kendilerinden de bir parça kattıklarına inanarak mutlu olurlar ve satışlar kısa süre içinde gözle görünür oranda artış sağlar.

    (bkz: the century of the self)
    (bkz: edward bernays)
    (bkz: rıza mühendisliği)
    (bkz: kitleleri birbirine bağlayan libidinal bağ)
  • psikoloji literatüründe yer alan bir tabirdir.

    kişilerin kendi emeklerini katarak ortaya çıkarttıkları ürünlere, hazır olanlara nazaran daha fazla değer vermeleri şeklinde tanımlanır.

    ''insanların, ikea mağazasından aldıkları ürünlerin kurulumunu yapmaktan zevk almasından ötürü ''ikea etkisi'' olarak adlandırılmış bir etkidir.''

    bu etki; kimi insanı az, kimi insanı çok, negatif ya da pozitif olarak etkilemektedir. etkinin insan üzerinde pozitif ya da negatif eğilimli olmasını, yine çevresel koşullar ve karakter dahilinde insan kendisi belirlemektedir.

    edit: imla
  • ikea etkisinin tamamen olmasa da yakından etkilendiği 3 ana sebep var.

    1- (bkz: endowment effect) kısaca sahip olduğun ürüne daha fazla değer biçme mantalitesi. bu etkinin ismi ilk defa 1980 yılında bir gazetede richard thaler adlı bir ekonomist tarafından kullanılıyor. uzun yıllar süren araştırmalar sonucu ortaya şöyle bir sonuç konuluyor: bireyler 2 aynı (tıpatıp eşi) eşyanın hangisi kendilerine aitse o eşyaya daha çok para vermeye meyilli oluyorlar.

    2- (bkz: justification of effort) basitçe şöyle tanımlayayım bunu. amaca ulaşana kadar atlatılan, çekilen cefayı amaca ulaşınca unutma eylemi. ancak amaca ulaşılmadığında uğraştığınız tüm o süreç sizin için daha fazla acı verici oluyor. tam olarak anlatamamış olabilirim yazar arkadaşlar yeşillendirebilir beni.

    3- (bkz: marka takıntısı) tamamen kişisel seçiminize bağlı bir sebep de bu. belli başlı bazı markaların, ürünlerine kafayı takan insanları o ürünün üretim aşamasında bir rol oynatmaları. (bkz: customisation process)

    yanlış bilgilendirdiğim bir konu varsa yeşillendirin lütfen.
  • insanın kendi hayatının basit sorumluluklarını alması da bu etki altında hayattan aldığı tatmini arttıracaktır. mesela kendi çamaşırlarınızı yıkamak ve ütülerini yapmak kıyafetlerinizi giyerken daha büyük bir zevk almanızı sağlayacaktır.

    not : ben söylemiyorum ve genelde uygulamıyorum ama bütün kişisel ve bireysel gelişimciler söylüyor.

    edit : yazım yanlışı
hesabın var mı? giriş yap