hesabın var mı? giriş yap

  • sting'in büyük ayıbıdır.

    inanmayanlar olabilir ama maalesef var böyle bir klip... inanılmaz ama gerçek...

    sting'in çektiği desert rose isimli klip, serdar ortaç'ın klibinden çalıntı çıktı.

    bu orijinali:

    http://www.youtube.com/watch?v=yhvkuawxvpq

    bu da sting'in yaptığı fikir hırsızlığının belgesi:

    http://www.youtube.com/watch?v=c3lwwbslwqg

    neyse ki sting efendi, deli gibi uğraşmasına, klibi birebir şekilde taklit etmesine rağmen serdar ortaç'ın karizmasını ve yakışıklılığını taklit etmeyi başaramamış. ee kolay mı arka koltukta oturan serdar olmak... önüne kadın şoför oturtup, eline bi de kamera falan almış ya, özenti sting!

    yalnız serdar abimiz... karizma tamam ama şarkının ismi biraz garip olmuş sanki? bazı insanlarda farklı çağrışımlar yapabilir.

  • en fazla satan albümü 100.000 satamamış, en fazla izlenen filmi 500.000 izlenememiş hülya avşar'ın 12.5 milyon insanın oyunu kazamayı başarmış kemal kılıçdaroğlu'na attığı taş. ahahahahahahahaha.

    edit: abla sen haklıymışsın biz bilemedik :(

  • elon musk'ın açıkladığı karar.* musk, avrupa'daki ilk fabrikalarını berlin'de kuracaklarını açıkladı. almanya ekonomi bakanı durumdan son derece memnun: "tesla'nın almanya'da fabrika kurma kararı almanya için büyük bir başarı, tesla'nın ayrıcalık talep ettiğinden haberim yok. tesla'ya da tüm otomobil şirketlerine davranıldığı gibi davranılacak." diyor.* peki biz ne yapıyoruz? biz eski nesil otomobil üretecek bir fabrika yatırımını almanlardan alabilmek için taviz üstüne taviz veriyoruz.

    oysa geleneksel yakıt kullanan araçlar hızla yerlerini elektrikli araçlara bırakıyor. örneğin norveç'te 2020, ingiltere'de ve almanya'da 2030 'da tüm araçları elektrikli olacak şekilde dönüştürme hedefi koymuş durumda. almanya tam da bu nedenle geleneksel otomobil üretimlerini balkanlara veya türkiye'ye taşımak istiyor. böylece bu eskimeye yüz tutmuş teknolojiyi, geri kalmış balkan ülkelerine, ortadoğu ülkelerine ve afrika ülkelerine satmayı amaçlıyor. üstelik almanya'daki işgücü maliyetlerinin çok altında maliyetlerle ve çok daha büyük teşviklerle/vergi muafiyetleriyle...

  • geçmişte başka kadınlarla yediğiniz boklardır. beş senelik mevzu da olsa o gün kavga ettirir. boş bulunup da dillendirmeyin.
    misal:
    - ben bu restorana gelmiştim daha önce.
    - kimle?
    - eee...tek başıma?
    - ...

  • bu sene de bekar gezelim derken gülen adamlar çok uzun süre bekar gezmişler ki yüzlerine bir asabiyet gelmiş dedirten fotoğraf.

  • her film ilk gösterime çıktığında sinemada izleyen - dvd'sini alan kişilerin arasında, anlatımı damak zevklerine çok uygun bulan bir kısım olur.
    bu insanlara ek olarak, bazı filmlerde, zaman geçtikçe filmi duyan, bir yerde izleyen ve filmi seven bir kısım izleyici daha bu kitleye katılır. çünkü bu filmler ilk izleyişte genel izleyici kitlesi tarafından hemen kavranamayacak bir derinliği olan filmlerdir. bunlar kült filmlerdir.

    çünkü ilk çıktıklarında genele hitap ediyor gibi olsalar da aslında belirli bir seviye üstündeki izleyiciye hitap ederler ve bu izleyiciler filmi zamanla sahiplenir, tekrar tekrar izler, üzerinde tartışır ve filmin derinliğini ortaya çıkarmaya çalışırlar.
    bu "üzerinde uğraş verme" meselesinin, normal izleyici tarafından dogmatik bir davranış gibi algılanmasından dolayı da bu ismi almıştır.

    burada bahsedilen küçük zümre de dört beş kişi değil.
    sayıları zamanla milyonlara ulaşabilir ama bunun box office'e doğrudan bir katkısı olmadığı için film, istatistiklere baktığınızda çok da iyi bir film gibi durmayabilir.

    eyyorlamam bu kadar.

  • babası kılıklı
    her şey sizin için
    kıs şunun sesini
    ben malımı bilmez miyim
    getirme beni oraya
    gelirken ekmek de al
    girme eve ayakkabılarınla
    yalınayak dolaşma
    eve geç gelme
    uyu artık
    senin arpan fazla geldi
    sarı bezi getir
    misafirlere hoşgeldin de
    bitir tabağındakileri
    hizmetçiniz var zaten
    elalemin çocuğu nasıl yapıyor
    evlenmeden önce 48 kiloydum
    dik otur kamburun çıkacak
    kapıyı ört cereyan yapıyor
    sofrayı yiyen kaldırsın
    çıkarttığın yerdedir
    seni alanın vay haline
    benim söylememle yapacaksan hiç yapma
    kalk yerine yat
    ben demiştim

  • absürt, anormal ama normal aynı zamanda. çocukluk hayali imiş, gerçekleştirmiş. ne var yani?
    sosyal hayatta ve medyada beğeni için kırk türlü maymunluktan daha elim değil.

  • az önce almanya'daki kuzenimin söylediğine göre, istanbul'a uçak bileti bulamadığı için taksiyle yola çıkmış teknik direktör. ayakkabı bile giymemiş adam, terlikleriyle ve gazi eşofmanıyla apar topar çıkmış evden.

    edit: lan yazık adama be. aykut istifasını geri alınca öyle ortada kaldı adam. 7 bin euro taksi parası da cabası...