hesabın var mı? giriş yap

  • iq seviyesi tek haneli olup, kapı önlerine, yayaların geçeceği yerlere, garaj girişlerine fütursuzca araba bırakanları kızdıran olay.

  • ya pişman olursam diye hayatı erteleyeceğinize pişman olun daha iyi. pişmanlıklarınızdan ders çıkarabiliyorsanız sıkıntı yok.

    "yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

    demeyin sonra.

  • içinde bulunduğum nesil. hem de biz bu kitabı derste işlemiştik o ızdırap haftalarca sürmüştü. artık üzüntüden derbeder olup kendimi meyve suyuna vermiştim. hatta bir tenefüs cinnet geçirip "kaç para ulan bi kaşağı!" diye sıraları yumruklayıp dağıtmıştım. üzüntüden ben de kuşpalazı olacaktım nerdeyse. bunun üstüne bir de şeker kız candy izlerken anthony'nin attan düştüğü bölümü izleyince ruhsal yönden büyük hasar almıştım o zamanlar. psikoloğa gidip çocukluğuma insek bu ikisi kabak gibi görünür. ah ulan ah bi at tarağı için değer miydi :(

  • üç yıl öncesine kadar katıldığım bir önermeydi artık değil.

    alkol ile aram ortalamanın pek üzerinde değildir; çoğumuz gibi heyecanlı maç izlerken bir iki bira; ayda bir yakın çevre ile yemek yenirken iki kadeh rakı, bir de eşim ile özel yemeklerde kırmızı şarap, o kadar. öyle kokteyllere bakayım, içmediğim votka kalmasın vb. pek bana göre değil. bu kapsamda viskiden de pek hazzetmezdim, ta ki bir süre önceye kadar.

    viski içmekten büyük keyif alan bir arkadaşım bir gün beni karşısına aldı, ben sordum, o anlattı, scotch nedir, bourbon nedir, bunlar ne zaman, neyle nasıl içilir, adabı nedir, sonra da farklı önerilerde bulundu. biraz da duty free katkıları ile farklı denemelerden sonra geldiğim nokta şu: bu viski denen naneyi özel zamanlarda keyif almak ve stresli zamanlarda bir parça stres atmak için içmek en doğrusu, işin .okunu çıkarmanın gereği yok. bu da üst üste en fazla iki kadehe işaret ediyor benim ölçüme göre.

    kişisel önerim kişinin öncelikle içim tarzını belirlemesi. bourbon şeklinde içimi yumuşak ve hafif tatlı bir viski mi içeceğiz yoksa scotch tarzı acı ve daha sert bir şey mi bakacağız? scotch örneğin bana cazip geliyor. ikinci olarak bunu sek mi, suyla mı cola'yla mı, sodayla mı, buzla mı ya da başka birşey ile mi birlikte içeceğiz. ben burada sadece buz tercih ediyorum. üçüncü olarak yanına birşey yiyecek miyiz? burada yiyecekten kasıt çiğköfte değil tabi ki. bitter çikolata, çerez vb. burada tercihimi tuzlu bademden yana yapıyorum, başka birşey pek yakışmıyor bence. son olarak da viskinin kalitesi gündeme geliyor. burada tavrım net, çok ve kalitesiz içmek yerine öz ve kaliteli içmek en doğrusu. yurtiçinde fiyatlar pahalı ama dışarıdan gelen arkadaşınız varsa mutlaka duty free seçeneklerini kullanmaya çalışın, gerçekten çok uygun fiyatlara üst kalite viskiler göreceksiniz.

    diyeceğim o ki bu konuda çok önyargılı olmayın; stresli geçen bir günün ardından evde içilen bir kadeh buzlu scotch'un yerini hiçbirşey alamaz. elbette ölçüyü kaçırmamak şartıyla.

  • o zaman ama yerine de am yazalım, hem daha güzel. bir harften ne olacak ki?

    ben bağlaç olan de ile ek olan -de' yi ayıramayacak kadar embesilim diyorsanız kimseye laf düşmez ama. ayrıca tek taktığımız da o değildir. tabii ki yerine tabiki ya da tabi ki yazıyorsunuz ya da -ki' nin yazımını da beceremiyorsunuz ama henüz -de'yi halledemeyen biri için bunlar çok sonraki meseleler.

    debe editi: bu basit entry bari bir işe yarasın. öncelikle; (bkz: 28 şubat nadir hastalıklar günü) #58609968 sözlüğümüzde de alm est nickli arkadaşımız pek bilmediğimiz bir kanser türü ile mücadele etmekte, koyup geçecek inşallah.

    bir de bu entrynin anlam kazanması için şöyle bir şey paylaşmak istiyorum; #58803589

  • -omaha beach sahnesinde kullanılan çıkarma gemilerinden bazıları gerçekten de 2. dünya savaşı'nda kullanılan gemilerdenmiş.

    -filmde çavuş horvath karakterini canlandıran tom sizemore o yıllarda uyuşuturucu bağımlılığı ile mücadele ediyormuş. steven spielberg kendisine her gün sette kan testi yapılacağını, eğer bir kez bile testten geçemezse kovulacağını ve oynadığı sahneleri başka bir aktörle yeniden çekeceğini söylemiş. o da bu durumu kabul ederek çekimlere başlamış.

    -çavuş horvath rolü ilk başta billy bob thornton'a teklif edilmiş. su fobisi olduğu için normandiya sahili sahnelerini çekmek istememiş ve rolü reddetmiş. daha sonra bu kez aynı rolü michael madsen'a teklif etmişler ama o da rolü arkadaşı tom sizemore'a paslamış.

    -steven spielberg, private ryan rolü için fazla şöhretli birini istemiyormuş. bu yüzden en son matt damon'da karar kılmışlar. 27 haziran 1997’de filmin çekimlerine başlanmış ve 24 temmuz 1998'de abd'de gösterime girmiş. ne var ki, saving private ryan gösterime girmeden bir kaç ay önce 23 mart 1998'de 70. oskar ödül töreninde matt damon, good will hunting filmi ile en iyi özgün senaryo ödülünü kazanınca spielberg'ün bu hayali suya düşmüş.

    -tom hanks'in canlandırdığı yüzbaşı miller rolü için ilk başta harrison ford ve mel gibson düşünülmüş.

    -omaha beach sahneleri 12 milyon usd'ye mâl olmuş. bu sahnelerde gerçek irlanda askerlerinin yanı sıra, uzuvlarını kaybeden amerikan askerlerinin olduğu sahnelerde 30 civarında ampüte insan kullanılmış.

    -su altı sahnelerinin çekimlerinde 40 litre sahte kan kullanılmış.

    -filmi izleyen birçok 2. dünya savaşı gazisi, saving private ryan'ın gördükleri en gerçekçi savaş tasviri olduğunu belirtmişler.

    -steven spielberg gerçekçiliği arttırmak için filmin renk doygunluğunu yüzde altmış oranında azaltmış.

    -omaha beach sahneleri empire dergisi tarafından "tüm zamanların en iyi savaş sahnesi" olarak seçilmiş.

    -film, quentin tarantino ve christopher nolan'ı çok etkilemiş. tarantino'nun 2009'da gösterime giren filmi inglourious basterds'a etkileri olmuş. nolan'da dunkirk'ü çekerken bazı sahnelerde spielberg'e danışmış.

    -matt damon hariç tüm ana aktörler, filmden önce zorlu bir ordu eğitimine tabii tutulmuş. böylece, filmde private ryan'ı aramaya pek de gönüllü olmayan askerlerin daha gerçekçi davranmaları sağlanmış.

    -tom hanks 2006 yılında, 2. dünya savaşı'nda görev yapanları onurlandırmaya olan bağlılığı nedeniye abd ordusunun ranger hall of fame listesine girmiştir. filmdeki rolü ve band of brothers dizisi yapımcılarından olması buna etken olmuştur.

    -ses efektlerinin filmde özel bir yeri var, bu yüzden gösterimler başlamadan önce sinema salonlarına ses seviyesini yüksek tutmaları talimatı verilmiş.

    -normandiya çıkarması sahneleri irlanda'nın wexford kasabasının curracloe bölgesinde çekilmiş.

    -filmin sonlarına doğru ortaya çıkan tiger tank gerçek bir tiger değilmiş. tiger'a benzemesi için modifiye edilen bir rus t-34 tankıymış.

    -o sıralarda pek de popüler bir aktör olmayan vin diesel, private caparzo rolü için 100.000 dolar almış.

    -private ryan rolü matt damon'dan önce edward norton'a teklif edilmiş ama american history x filmi için bu teklifi reddetmiş.

    -filmde duyulan silah sesleri, gerçekten de o dönemin silahları ile ateş edilip kaydedilmiş ve filme aktarılmış.

    -filmin başındaki çıkarma sahnelerinde askerlerin taşıdığı yedek mühimmatlar, metal çok ağır olacağından tahtadan yapılmış.

    -askeri tarihçi ve yazar stephen e. ambrose, filmin özel bir gösterimine davet edilmiş. açılış sahneleri onu o kadar etkilemiş ki ilk 20 dakikadan sonra dışarı çıkıp kendine gelmek istemiş. bir süre ara verilen gösterime, ambrose kendini iyi hissedince kaldığı yerden devam edilmiş.

    -yoğun şiddet içeren sahneler yüzünden film malezya'da yasaklanmış.

    -til schweiger, steamboat willie rolünü reddetmiş. bu rolü reddetse de yıllar sonra inglourious basterds'da bir alman subayı olarak karşımıza çıktı. (bkz: hugo stiglitz)

    -filmde matt damon'ın yaşlanmış halini sanki gerçekten oymuş gibi canlandıran harrison young 1944'te normandiya çıkarması yapılırken 14 yaşındaymış.

    -ekibin keskin nişancısı private jackson'ın, alman keskin nişancıyı öldürdüğü sahne vietnam savaşında savaşmış efsanevi abd deniz piyadesi carlos hathcock'un anısına çekilmiş.

    -filmde yüzbaşı miller m1a1 thompson çavuş horvath m1 karabina er reiben m1918a2 browning er jackson springfield m1903a4 caparzo, mellish ve upham da m1 garand silahlarını kullanıyor.

    -filmi izleyen amerikalı savaş gazilerinde travma sonrası stres bozukluğu görülmüş. abd ordusu gaziler departmanı gazilere psikolojik destek vermiş. ayrıca, gazilere destek için ücretsiz bir telefon yardım hattı hizmete sokulmuş.

    kaynak
    kaynak
    kaynak
    kaynak