ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kaşar gazetecilerle televizyona çıkmam
-
doğru demiş. yüz kızartacak hiçbir şey içermeyen bir konuşma
cunningham kanunu
-
internette doğru yanıtı almanın yöntemi soru sormak değil, yanlış cevabı bir yerlere yazmaktır şeklinde özetlenebilecek kanun. kanunun ismi wiki'nin kurucusu ward cunningham'dan geliyor.
gerçekten soru sorsan bi tane cevap verecek adam bulamıyorsun fakat yanlış bir şeyler yazarsan hemen en az 100 tane düzeltme geliyor.
denemesi çok basit: facebook status'ünüze 'arkadaşlar beşiktaş'ta en iyi pizza nerede yenir?" diye yazın kaç cevap geliyor. bir de 'arkadaşlar beşiktaş'ta en iyi pizzacı domino'stur. ' yazın ne cevaplar geliyor.
millet birbirine yardım etmenin değil de laf sokmanın, hatasını bulmanın, millete karşı kendini zeki göstermeni derdinde olduğu için durum böyleyken böyle. sözlükte de olay böyle. buna verecek zilyon tane örneğim var ama vermeyeceğim. bu kanunu iyi kullanırsanız normalde para verseniz yaptıramayacağınız işleri çok rahat halledersiniz.
tabii hatun olayında durum daha farklı. onlar sorularına milyon tane yardım sever cevap alabiliyor. o başka kanun.
pandemi sırasında işini bırakan doktor
-
siz düğün düğün gezin, tatile çıkın diye ölmeyecek doktordur.
aliexpress
-
çok sevimli satıcılar var burada. alacağım ürünle ilgili ne zaman çetleşsek oldukça samimi diyaloglar oluşuyor. genelde cümlelerine "dear friend" diye başlayıp samimi bir esnaf gibi ilgileniyorlar. cümlelerinin sonunda da mutlaka sevimli bir smiley koyuyorlar. mesela bir keresinde takip numarası da olmadığı için 50 küsür gündür gelmeyen bir ürün için, "takip numaram da yok 50 gündür bekliyorum ama gerçekten yolladınız mı?" diye sormuştum da eleman, "bu ürünün garantisi benim kardeş ürünü yolladım biraz daha sabır istiyorum senden" deyip sonuna da yüzü kızarmış smiley koymuştu. ben de "tamam bro sen öyle diyorsan bekleyeceğim" diyerek elleri ağzında kıskıs gülen smiley koymuştum. geçenlerde ürün gelince feedback'lerime baktım da elemanın yazdığını görünce kahkaha attım. abi devamlı müşteri yağlar gibi yağlamış.
"very nice buyer, ıf i have 10 stars,i will give you 12!!!"
vay be çok iyi almışım demek ki. nasıl da almışım ama. aldığım da 5 dolarlık bir lego. çok feci lego alırım. elin çinlisi bile kayıtsız kalamamış bu alışıma. müthiş bir alıcıyım.
silkelet sonra hamiş kal
-
sayfayı açmayı üşenenler için açıklayayım: abla hamile kalsın diye ilişki sonrası bacaklarından tutup çamaşır gibi aşağı doğru silkelemişler. sonuna kadar okumadım, sonrasında iyice süzülsün diye ipe asmış da olabilirler.
(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
-
fransız dallama polis: öeğen jöğğğö papepapeeğğğ
pz: i can't speak french.
fransız dallama polis: oğağağa ğğğğğ ğğğğ pığğğğ
pz: (gülümseyerek) i'm sorry i can't understand you.
fransız dallama polis: (pasaportu karşıtırıp damga vurarak) üğğü moağaa de la ağaağ ğğğğğ
pz: yes yes.
fransız dallama polis: (pasaportu uzatarak) have a nice day.
pz: oğğğğuva.
ingilizce bilip sizi anladığı halde fransızca konuşan bir fransız dallamasıyla karşılaşma olasılığınız yüzde 78,3'tür.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"evin içinde balta kayboldu!!! kol düğmesi, kolye ucu değil bak, balta yav. çorap mı ki makineye sıkışsın? bozuk para mı kabanın astarına kaçsın? kolum kadar, bayağı, bildiğin balta kayboldu. birisi aldıysa getirsin diyeceğim, kitap değil ki bu, balta ya... bir de balta nasıl benden habersiz alınır, ben versem nasıl hatırlanmaz? balta yav. birine hediye mi ettim gereksiz neşeliyken? kalem değil ki, balta la bu! bir balta bir evde ne kadar aranabilir, daha nereye bakılır ki balta ararken? garajım,atölyem, ardiyem yok ki... burası bildiğin ev, o da bildiğin balta...
not: yine de yerini bilen varsa söylesin bak. kızmayacağım... lazım kardeşim!"
hoca lan bu adam, üniversitede çocuklara ders anlatıyo bu :/