ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
andrei rublev
-
genelinde (ama özellikle bazı noktalarında) insanı korkutucu bir gerçekliğin içine çekerek ürperten tarkovski filmi. zaman zaman hakikaten o dönemdeki insanları ve yaşananları izliyormuşum gibi geldi bana, bu açıdan da son derece başarılıdır.
ayrıca bir sahnesinde rublev'in yanındaki kadınla eğlenen tatarlardan birinin "vay alıp getti", "kaçıp getti" demesiyle güldürmüştür.
erdal özyağcılar
-
ben de öldü diye korktum.isteyen istediğine inanır.seviyoruz ustayı
sinan çetin'in çekeceği filme isim önerileri
-
(bkz: param ve oğlum)
edit: filme katkıda bulunup afiş hazırlayan ben smyrna adlı yazar arkadaşa emeğinden dolayı teşekkürler.
http://i.hizliresim.com/1n3mjn.jpg
george michael
-
nereye gittin be george? 53 yaşında yapılacak şey mi bu?
çocukluğumdan, gençlik yıllarımdan o kadar az kişi kaldı ki artık...
https://www.youtube.com/watch?v=goroyzbvdlo
okullar tatil edilebilir
-
eğer gerçekleşirse öğrencilerin en sevdiği virüs corona virüs olur.
2 gün sonra gelen edit:beklenen oldu öğrenciler çok mutlu*
1 yıl sonra gelen edit: lanet olsun,virüsü batsın.tüm öğrenciler okulların açılmasını istiyor artık.
iran'da başı açık gezme sosyal deneyi
-
islamda can egrisi mi var neden bu kadar sinirleniyorlar?
sudan'dan türkiye'ye 4 dolarlık et teklifi
iki kaşıkla hava savunma sistemi yapan adam
sen susacaksın yobaz ben oldukça sen susacaksın
-
varlığı ile onur duyduğumuz cüneyt arkın tarafından öğretmen kemal filminde dile getirilen replik.
"ben kuvayi milliyeciyim, atatürk'ün askeriyim.
çalışanın yeri yanımda, tembelinki karşımda.
sen susacaksın yobaz!
ben oldukça sen susacaksın.
ben senin kaderinim!
baş kaldırdıkça karşına çıkacağım, ezeceğim!"
debe edit: (bkz: mahmut esat bozkurt'un türk gençliğine mektubu)
shaquille o'neal'ın sevgilisi
beşiktaş
-
dün akşam fenerbahçeyi 3-2 yendiğimiz maçtan sonra pederimi aradım. telefonda kutlaşalım diye. sonunda şeytanın bacağını kırdık bıbıcığım dedim. ne bacak kırması, hamuğa goyduk bıraktık dedi kısık sesiyle. mario dedim. gomez dedi. siyah dedim. beyaz dedi. nartallo dedim. mrklea dedi. kısa süren bir seansla kemoterapi uyguladık birbirimize. sonra kapattık telefonları. oturduğum yerde 3-5 saniye sessiz bir şekilde dururken mutfaktan hanım bağırdı ;
- yalnız iyi koyduk haa.
limited edition : debe listesine 10.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
-
hemen herkesin bilgisayarla ilk tanıştığında yaptığı, şimdi çoğu komik gelen mallıklardır.
sene 1985-86 falan, babamın aldığı commodore 64 sayesinde hayatımda ilk kez bir bilgisayarı kanlı canlı görmüştüm.
babam bilgisayarı televizyona bağladı, açtı. bilgisayar açılır açılmaz oyunlar başlayacak sandığım için elimde joystick ile bekliyorum.
meşhur mavi açılış ekranı geldiğinde hayal kırıklığı yaşamıştım. babam da -anlamamıştı herhalde ki- bırakıp gitmişti.
oyunun kasetle yüklenen birşey olduğunu da bilmiyorum daha. ready yazısı bana bakıyor ben ona bakıyorum, ne yapacağımı da bilemiyorum.
bir komut verilip bilgisayar anlasın diye bir tuşa basıldığını ve o tuşun return olduğunu da öğrenmişim bir yerlerden, çocuk aklıyla "oyun oyna" yazıp return'e basmıştım ve hayatımın ilk syntax error'ünü almıştım.
hala hatırladıkça gülerim.