hesabın var mı? giriş yap

  • cok eskiden zannederim ariel sharon basliginda zamaninin otesinde bir entry'm vardi "hitler had a point" diye. tamamen geyigine yazmistim ama simdi sakasinin dahi ne kadar utandirici ve sarfedeni kucultucu oldugunu gorebiliyorum. sanki icinden ariel sharon cikartmamis millet/irk varmis gibi.

    siz tek bir sayfa yuzunden butun youtube'e ulasamayan kusaksiniz torunlariniza bu orantisizligi anlatirken uc bes siyasetci icin koca bir irkin/milletin katlini mazur gordugunuzu bu tutarsizliginizi nasil izah edeceksiniz? onu geciyorum siz bu kafadayken o youtube nasil acilacak?

    gelecekte baskalari sorumlusu olmadiginiz konular icin sizin cezalandirilmanizi istediginde ne yuzle adaletten bahsedeceksiniz ki simdi birak bir irki, konuyla alakasiz tek bir insanin katlinin dahi korkunclugunu farketmekten acizken?

    daha da onemlisi israil'in basindaki ve cikar zincirlerindeki adamlarin tam olarak tam sizin kafada insanlar oldugu icin butun bunlarin oldugunun farkinda degil misiniz? insan katletmeyi cozum olarak goren insanlar var orada da.

    zannetmiyorum ki kapasitenizin ust sinirina ulasmis olasiniz. bu kafa yapisindan siyrilmak da zor degil. biraz cabalasaniz silkinip kurtulacaksiniz. size garanti veriyorum siyrildikca kendinizi daha iyi hissedeceksiniz her seyi daha duru gorur hale geleceksiniz, her sey boyle matrix'in yesil yesil harfleri gibi.

  • rotring kırmızı halka demek olduğundan, aslında anlaşılabilir halkadır
    [edit: ulan zamanında azuth bu başlığı açmış böyle bir makale yazmıştı bir sayfalık yok o kırmızı halkanın ne fonksiyonu varmış da bütün kalemlerde varmış filan.. ben de altına bunu girivermiştim. sonra silmiş. sonra yeniden canlandırmış ama sanırım ikinci entrisini canlandırmış benimki de sap gibi ilk entri olarak kalmış]

  • - yemek esnasında daha yemeğin tadına bakmadan, yemeğe tuz katıyorsun, bu önyargılı olduğunu gösterir.

    - hayır, bu tarz ortak yemek mekanlarında az tuzlu yiyebilecek insanlar düşünülüp, yemekler genelde çok az tuzlu veya tuzsuz yapılır, bense kendime göre daha tuzlu yediğimden içine hemen tuz atarım, bu da benim geçmiş tecrübelerimden iyi ders çıkardığımı gösterir.

  • "diyelim ki balıkmışım ben, sen de balıkçı. ikimiz de biliriz sineğe bile kıyamazsın, öyle bos oltayı atarsın denize. bilirsin salak olmadığımı, ama aşık olduğumu bilmezsin. ben sana inat yakalanırım. şaşırırsın, nerden çıktı bu diye... istediğin balık degil ki, oturmak iskelede. mecbur çekersin yukarıya. acı çekiyorum nede olsa. dedim ya kıyamazsın... uzanırım avuçlarına. dudaklarıma dokunursun, iğneyi çıkartacaksın ya, yoksa sevdiğinden falan değil... bilirim senin yanında yaşayamayacağımı. sen de bilirsin, öldürmeye kıyamazsın, bakarsın avucundaki aptal balığa, ben de sana... sonra beni kurtarmayı seçersin, ben avuçlarında ölmeyi seçmiştim oysa... bırakırsın denize. yüzünde kahraman gülümseme. hayat kurtardın ya biraz önce. sessizce boğulurken mavilerde, son kez bakarım iskeleye, iskeledeki aptal balıkçıya, sen de kurtardığın balığına..."

  • ilk defa bi çizgi filmde karakterlerden birinin öldüğünü gördüğüm sahnedir. böyle gözyaşı ve dram barındıran çizgi film olmaz olsun. bana bunu izlettiren ebeveynlerime de ne diyeceğimi bilemiyorum.
    bi bunun, bi de süper baba'nın ağlak bir insan olmama katkıları çoktur.

  • abla tam ülkeye başbakan olacak cinsten. kendisini siyasete sokup tayyipin üstüne salsak max 3 ay içinde alaşağı eder gibime geliyor. çoğu it kopuklardan oluşan minibüsçü tayfasından birini bu kadar tahrik edip bi de arabadan inerek karşısına dikilmeye nasıl cesaret ediyorsun ablacım kadın başına? yaptığı şeye değil ama cesaretine hayran kaldım. helal olsun valla.