hesabın var mı? giriş yap

  • riyakarlık yine diz boyu. yine aynı sevimsiz ses, yine bayrak yine şehit. atatürk'ü koymuşlar bir de sonuna. sanki çok umurlarında allahın belaları.

  • fenerbahçe beko'nun çok yüksek ihtimalle yeni koçudur.

    saras oyunculuğundan beri çok sevdiğim ve hocalığının da çok başarılı olacağına inandığım bir isimdi. artıları ve eksilerine bakacak olursak;

    önce artıları değerlendirirsek, her ne kadar barcelona macerası fiyaskoyla bitse de elit koç seviyesinde değerlendirilebilecek bir koç ve şu kısıtlı piyasada gidilebilecek en yüksek profilli isim kendisi. camiayı çok yakın tanıyan, kulübün ekmeğini yemiş ve alışma zorluğu yaşamayacak biri. stil olarak zeljko obradovic ekolünden gelme, oyunun her anına hükmetmeyi ve her anını planlamayı seven bir koç. düşük bütçeli ve yüksek bütçeli takımlarla f4 görmüş, büyük bütçeliyi pek yönetemese de düşük bütçeli, komutanının her dediğini dinleyen asker zihniyetli oyuncularla oldukça başarılı olmuş bir isim. büyük bütçeli dönemindeki hatalarından ders aldıysa, sıkıntılı taraflarını yontabilirse verim verebilir. özellikle zalgris dönemindeki havasını yakalarsa avrupa basketbolunda gerçekten ikinci obra dönemi başlayabilir.

    eksileriyse her ne kadar kağıt üstünde başarılı sayılabilecek gibi görünse de beklentinin çok altında kalan barcelona kariyeri. barcelona 'ya giderken bize de ucundan laf çakıp başka hiçbir takım söz konusu bile olmadı sadece burayı düşündüm diye koşa koşa gidiyordu, en sonunda sertaçvesely'nin önünde oynatmak gibi saçmalıklar içine girdiği zamanlarda kovuldu. barcelona'nın o dönemki muhteşem kadrosuna rağmen her zaman beklenti altında ezildi, hiçbir hedefe tam manasıyla varamadı. formsuzluğunun yanında çoğu oyuncuyla kanlı bıçaklı hale geldi, sahaya istediği oyunu bir türlü yansıtamadığından saha kenarında bağırıp çağıran, obra özentisi vasat muamelesi gördü. kanlı bıçaklı olduğu iki oyuncu da şu anda fenerbahçe beko kadrosunda bulunuyor, bu durum başlı başına bir facia yaratacak düzeyde. derya ve sertaç'ın bulunduğu yönetimden de başka bir saçmalık beklenmezdi.

    artıları ve eksileri şu anda ne olacağına dair hiçbir ışık sunmuyor, bu hikaye çok iyi de bitebilir çok kötü de. sadece tek kesin olan şey yönetimin değişip farklı bir yapılanmayla devam edilmesi halinde saras'ın da bir şeyler yapabileceğine dair çok daha büyük umutların olacak olması.

  • yazıklar olsun ya. orası acil. kayıt yapan maskesiz kişilerin ses tonundan bile belli bir aciliyeti olmadığı. şov yapıyorlar, milletin sağlığını tehlikeye atıyorlar.
    allah yardımcısı olsun tüm hekimlerin. sen yıllarca oku, emek ver. ne saygınlığın kalsın, ne hayat kaliten. çok yazık.

  • örneğin: yolda biriyle karşılaşıldığında, varsa, güneş gözlüğünü çıkararak konuşmak

    böyle bir görgü kuralı var mı bilinmez, ama gözlükle konuşmak ayıpmış gibi geliyor bünyeye.

  • flash belleklerin dine hizmeti...

    kuran.pdf yüklenmiş, düşük hafızalı ve bir ucundan asılabilen flash belleklerin seri üretimini yapan bir firma olsa diyorum. tutar diyorum.

  • kazanırken sadece onların kazandığı, kaybedince hepimizin kaybettiği, ya herro ya merro şeklinde yönetilen bir ekonomi modelini uygulayan hazine ve maliye bakanı açıklaması... allah gani gani belanızı versin.

    bu arada onlar hiçbir zaman kaybetmiyor. hani yanlış anlaşılmasın, kendisi hep beraber kaybedeceğiz dediği için cümleye nebati'nin demecini ekledim. mesela bugün merkez bankası 1 milyar dolarlık satış gerçekleştirdi ve bu dördüncü müdahalesi. bu 1 milyar doları kim aldı mesela? daha önceki 3 müdahalede alım yapanlarla bugünkü alımı yapanlar arasında aynı kişi var mı?

    ayrıca mb'nin net döviz rezervi eksilerdeyken kimin parasıyla piyasaya müdahale ediliyor? bugün dolarını sattıkları, yarın çıkar ver benim dolarlarımı derse merkez bankası nereden çıkarıp verecek o dolarları? şu olay bir şirketin başına gelse bankruptcy durumu meydana gelir. bakın benim alanım ekonomi değil ama biraz bilirim. işletme okurken econ 101 verdiler. şu yapılan bildiğin kumardır ve adam dalga geçer gibi bitersek hepimiz biteceğiz gibi fantastik ve talihsiz bir açıklama yapıyor. yemin ediyorum kafayı yiyeceğim.

    ve yine faiz indirecekler. tüm bu olanlara rağmen, faizi çıkıp tekrar indirecekler. halkın alım gücü falan kimsenin umrunda değil. asgari ücret 5000 olsa 1 ay sonra yine %20 düşecek alım gücü.

    daha çok şey söylenir de neyse. size oy verenlerin ve sizin allah belasını versin.

  • en iyi arkadaşıma yaptım böyle bir zalimliği. sene 2012. yeni telefon almıştı. bir satranç oyunu indirmiş, eşiyle dostuyla satranç oynuyor. iyi de oynuyor pezevenk. bana da ısrar etmeye başladı. benim de hiç o taraklarda bezim yok. sadece kurallarını biliyorum. tepinmesiz oyun sevmem ben. neyse, uzun ısrarlar sonunda bir maçı kabul ettim.

    oyuna başlamadan önce bilgisayara satranç programı kurdum. zorluk ayarını da kökledim. telefondan da açtım satranç uygulamasını, arkadaşımın davetini bekliyorum.

    davet geldi, kabul ettim ve oynamaya başladık. önümde pc, elimde telefon, adamın yaptığı hamlenin aynısını bilgisayara karşı yapıyorum. en üst zorluk düzeyindeki bilgisayar mükemmel hamlelerle karşılık veriyor. bilgisayarın hamlesini arkadaşıma karşı oynuyorum. adam 10 dakika bekleyip ıkına sıkına hamle yapıyor, ben 2 saniyede karşılık veriyorum. ilk maçı 10 hamlede falan kazanmış olabilirim.

    mesaj attı, rövanş yapalım mı diye. kazanacağından o kadar emin ki "rövanş" diyor. tamam dedim, yapalım. ikinci maçı kazanmam 10 hamle bile sürmemiştir. telefonla aradı. heyecanlı heyecanlı soruyor, kursa mı gidiyorsun, doğal yetenek mi bu diye. ben de satranç sevmiyorum ki kursuna gideyim falan diyorum.

    7 yıl geçti, adam bir daha oynayalım demedi.

  • küçüklüğümü hatırlatan durum.

    annem küçükken aşure dağıttırırdı, asosyal bir çocuk olarak zille basmadan geri döner "anne evde yoklarmış" derdim.

    aynı.