hesabın var mı? giriş yap

  • victor hugo benim şu halimi görseydi sefiller yerine buna da şükür adlı bir roman yazardı.

  • bir gün noterlere acıyacağım hiç aklıma gelmezdi. yazık, 2-3 yıllık gelirleri ile ancak ev alıyorlarmış. yardım kampanyası filan mı düzenlesek.

  • diyecek birşey yok. yazık olmuş. en azından bir ufak teselli kimseye çarpıp günahsız kimselerin kanlarına girmemişler. kendi kendilerine ölmüşler.

  • yetmez ama evet! uçaklarda sadece kürtçe, lazca, rumca anonslar yetmez, uçağın motor sesi de kürtçe çıkmalı. itiraz edenlerin hepsi faşist ırkçılardır peşinen söyleyeyim.

    edit: über, ileri demokrat ve demokratik cumhuriyetçi yazarlar abd'nde hispaniklerin ana dil tecrübesini bir öğreniverseler de, biz de artık bu geri zekalı ayrışma başlıklarını okumaktan kurtulsak. unutmadan söyleyeyim; abdullah öcalan dan farklı olarak, kürtçeyi anadilim gibi konuşuyorum.

  • toplam uzunluğu 251 metre, maximum draft'ı 10 metre civarında olan devasa savaş gemisi. 50.000 tonluk dolu ağırlığına rağmen 30 knot gibi muazzam bir hız yapabilmektedir. sadece bu manevra kabiliyeti bile muhteşem bir avantaj sağlamıştır. gemiyi bu hıza çıkartmayı başaran motor tabii ki büyük olacaktır, motorunun uzunluğu 22 metredir, 12 vagner kazan ve 3 blohm & voss turbin motoru oluşturur, sadece motorla ilgilenen 50 kişi vardır gemide. motorun ürettiği güç tam olarak 150,170 beygir gücüne eş değerdir (evet 150 bin beygir). 8200 metre ton yakıt alabilir. mürettabatı 2200 kişidir. hms hood'un boyu 261 metre ağırlığı 60 bin tona yakındır ancak gerek manevra yeteneği, gerekse muhteşem tasarlanıp yerleştirilmiş silahları ve eşi benzeri görülmemiş dayanıklılığı ile bismarck , hood'un kaldırabileceğinden çok daha dişli bir düşmandı.

  • ortaokuldayken artiz resim öğretmeni o gün çizilecek resmin konusunu şöyle belirler.

    "herkes kendi eline bir şekil verecek ve elini resmedecek!"

    rialto eline garip bir şekil verir ve çizmeye başlar. biraz zaman geçer gözü bünyamin'e takılır. bünyamin resim çizmeden öylece oturmaktadır. bünyamin çok güzel futbol oynamaktadır. rialto, bazı eksikleri olmasa bünyamin kesin büyük bir takımda oynar diye düşünür. bazı eksikleri olmasa...

    derken artiz resim öğretmeni bünyamin'e yaklaşır. bağırmaya başlar:

    - ben sana ne diyorum, sen ne yapıyorsun. sabahtan beri öylece oturuyorsun.
    - ama...
    - ama ne? böyle oturarak bu dersten geçeceğini mi sanıyorsun?
    - ama öğret...
    - kes! hadi çizmeye başla... der ve...

    bünyamin sol kolunu yavaşça sıranın altından çıkarır. küçükken ekin dererken kopan elinin yerinde takma bir el vardır. bünyamin çizmeye başlar... resim öğretmeni ilk defa mat olmuştur.

    sonra resim öğretmeni oradan defolur. rialto yavaşça bünyamin'in yanına sokulur. öğle arasında karşı sınıfla yapılacak maçın taktikleri verilir. rialto sol elinin garip şeklini bünyamin'e de sunar. ikisi beraber resim çizerler. öğle arasında rakip takım perişan edilir.

    resim öğretmeni.. ola ki bu yazıyı okuyorsan elime şimdi de garip bir şekil veriyorum. evet terbiyesizim ben!

  • acun'un iki kişi arasında geçen bir oylama için "%50'yi geçen kazanır" buyurduğu yarışma. beklenmedik bir zeka parıltısıydı.