hesabın var mı? giriş yap

  • bir gün sahada birini öldürene kadar durmayacaklar ve bu olduğunda da "uyyy bizum şehrimizun hassasiyetleru vardur daaaaaaaaaaaaaa" diye yine haklı çıkmaya çalışacaklar.

  • kahve meyvesinin işlenme yöntemlerinden en yenisi.

    olgunlaşmış kahve meyvesi toplandıktan sonra kabuktan ayrılması ardından zarın soyulabilmesi için 18-36 saat tanklarda bekletilerek fermente edilir. süreç tamamlandığında çekirdek üzerindeki zarların tamamen ayrılması için su ile yıkama işlemi yapılır. yıkama sonrası çekirdekler güneşte, döndürülerek 5-7 gün boyunca kurutulur. kurutma işlemi sonrası kahve çekirdekleri karakteristik özelliklerini muhafaza edebilmesi için dinlendirilir, ardından kategorilere ayrılarak paketlenir.

    yıkanmış kahve çekirdeği, kavrularak işlenen kahve çekirdeklerinden birçok özelliği ile farklılık gösterir. yıkanan kahve çekirdekleri yetiştiği bölgenin özelliklerini taşımaktadır. örneğin, kahve meyvesi yetiştirildiği süreçte etrafta bulunan arazilerde yetiştirilen diğer meyvelerin (ananas, mango, muz gibi) kokusunu taşımaktadır. kavrulan çekirdek bu özelliği kaybederken yıkanan çekirdek korur. böylece meyve aromalı bir kahve üretilmiş olur. kokunun yanı sıra yıkanmış kahve çekirdeği acı kahve olarak tanımlanan kavrulmuş kahveden farklı olarak daha tatlı bir yapıdadır, içimi kolaydır. bir diğer özellik ise yıkanmış kahve çekirdeğinin asiditesinin düşük olmasıdır, bu özelliğiyle kavrulmuş çekirdeğe göre daha kalitesiz bulunur. diğer yandan bu özellik, kavrulmuş çekirdekte öngörülemeyen üretimde tutarlılığı sağlamaktadır; böylece her zaman aynı lezzet sağlanabilir

    yıkanmış kahve çekirdeği kahvenin saf halini yansıtmaktadır. diğer bir değişle, kahve meyvesinin gerçek lezzetini ortaya çıkarır.

    sertlik/tatlılık oranı olarak yetiştirildiği bölgeye göre kategorize edilir. örneğin peru'da yetişen meyve daha tatlı bir yıkanmış çekirdek ortaya çıkarırken guatemala'da yetişen alışılmış kahveyi anımsatan daha sert bir alt tada sahiptir.

    yıkanmış çekirdeği ilk kez geçtiğimiz haftasonu, izmir'de yeni açılan bir mekanda tavsiye üzerine, french press metoduyla denedim ve araştırmaya böyle başladım. yeni popülerleşmeye başlayan bu yöntem kahve seven herkesin denemesini önerdiğim; yumuşak, meyve kokulu ve tatlı, açık renk bir kahve ortaya çıkarıyor.

    edit: reklam sanıldığı için mekan ismi kaldırıldı.

  • eski sevgilim sayesinde şahit olduğum insan tipi. yeni sevgilisi ile ortak takıldığımız barda kavga ettiler ve çocuk bunu yerden yere sürükledikten sonra kafasını mermere sürtmek suretiyle saçının bir kısmının yerinden kalkmasına, kafa derisinin görünmesine sebep oldu. kıza herkes o çocuğu bırakması için yalvardı ancak bu arkadaş ben onu seviyorum diyip vazgeçmedi. sonunda çocuk bunu 5.000 lira dolandırıp kaçtı. duyduğuma göre belki ulaşır diye hala çocuğun eski hattına sevgi mesajları atıyormuş.
    not: kendisi 3 senedir sözlükte yazar ve kadın hakları, feminizm, türk erkeği konularında öyle yazılar yazıyor ki kendimden şüpheye düşüyorum.
    not 2 : bu entrynin debe'ye girmesinin yanında yüzlerce benzer şeyleri yaşamış erkekten mesaj aldım. nikini ifşa et diyenlere şunu demek isterim ki ifşa doğru bir şey değil. hepimiz biraz iyi biraz kötüyüz bu hayatta. ancak bu durumun kişiye özel bir şey olmaktan öte türk kadınının zihniyetinin bir yansıması olduğu açık. kendisi bana mesaj attı. "neden senin yerine onu tercih ettiğimi anlayamayacaksın çünkü sevgiyi bilmiyorsun" demiş. biraz inceledim. nikinin ifşa olma tehlikesine karşı tüm feminizm, kadın hakları, tacize uğrayan türk kızı soslu entrylerini silmiş. türk erkeği ile ilgili her başlığın altına programlı şekilde "milyonlarca tecavüzcünün yaşadığı ülke" "türk erkeğinin tek bildiği tecavüz etmek" "koyuna tecavüz eden türk erkeği kadına neler yapmaz" konulu entrylerinin hepsini çöpe göndermiş.

  • bu tipler kira vermez, hazine arazisini çevirir. imar affından faydalanır. apartman diker. hem kendi hem çocuğunu ev sahibi yapar, üzerine bi de sen ben gibi iş güç sahibi insanı kiracı diye oturtur da parasını yer. bu tipler maaşla geçinmez bir kere. ordan yardım, burdan market kuponu, şurdan bal, burdan tereyağ, bedava şu bedava bu:)
    maaşla geçinen bizler anlayamayız avantadan gelen gelirleri nedir bu tiplerin..
    o yüzden adam haklı. çok bile o maaş

  • tarih itibariyle dün akşam tam yatıcam baktım the green mile var show tv'de bi takıldım 4.30 da bitti film. sabah 7 de kalktım maymun gibi. dedim yatayım biraz daha 8:30'a kurdum saati. 9:30 da kalktım. lan dedim bu telefon çalmadı mı acaba. bir baktım saati kurcam diye hesap makinasını açıp 830 yazmışım. kahkahalar içinde duşa girdim tabi.

  • şimdi size bir olay anlatayım karakterler ve yaşları aşağıdadır.

    aliko ; esas oğlan (çünkü benim oğlan). 2 yaşı yeni geçti.
    ılgın : esas kız 2 yaşı yeni geçti oda (arkadaşımın kızı)
    çağan : bu da arkadaşın oğlu ve üç yaşına yaklaşıyor.

    şimdi; çağan, biraz büyük olmasından mütevellit biraz sert, oyuncaklarını çok paylaşmaz özellikle ılgın 'a karşı daha bir sert. biraz da artist. bizim aliko da oyuncak konusunda sıkıntı çıkarabiliyor ama sıkıya gelince verir, başka bir oyuncağa geçer. ben diyeyim efendi siz deyin tırsak. ılgın kızımız ise bu iki erkekten sıra bulursa oynuyor garibim. biraz da sessiz mizaçlı biz kızımız.

    neyse olaya dönersek;

    ılgın ısrarla o anda kimsenin yüzüne bakmadığı bir oyuncağı aldı. ev sahibi olmanın etkisi ile çağan onu elinden aldı ve yere attı. ılgın yine aldı. çağan bu sefer de yere atınca kızımız hali ile ağladı.

    işte o zaman devreye bizim oğlan girdi ve oyuncağı çağan 'ın yanından aldığı gibi ılgın ' a verdi.

    ve o zaman işte o acı gerçekle ilk defa karşılaştı;

    ılgın kızımız oyuncağı eline alır almaz bizimkinin kafasına geçirdi ve çağan 'a gülümsedi.

    aliko, hatunların efendi adam yerine piç tercihi ile ilk defa karşılaştı. bunun son olmayacağını da zamanla öğrenecek heralde.

    üçüne de allah uzun ömür versin bu arada.