hesabın var mı? giriş yap

  • muzun kilosu 1 euro
    portakal 2 euro
    çilek bahçesinden gidip toplayabilirsin kilosu 3 yada 4 euro ( bahçede yemek serbest )
    kiraz bahçesinden gidip toplayabilirsin 4 euro kilosu ( bahçede yemek serbest )
    şeftali kilosu 2 euro
    armut 2-3 euro arası.
    kavun 2.5 euro tane
    karpuz 2-4 euro arasi tane
    üzüm kilo 3 euro
    egzotik meyve olan avakado tane 1 euro

    avrupa halkı parası yetmediği için değil, kendisine yetecek olan neyse onu alıyor. isteyen kasayla alıyor, kimseye engel olmuyorlar. adam tek başına yaşıyor, 2 portakal bir muz alıyor. bizim türkler gibi, 7 nüfus bir evde yaşamıyorlar. avrupa'da yaşayan türklerin dolapları doludur. derin dondurucuları et, tavuk vs doludur. kilerleri var burdaki evlerin genelde ve kilerlerde bakliyat, atistirmalik vs doludur.

    avrupa halkında böyle eve gıda stoklama olayı yok biz türkler gibi. adamlar hem israf etmiyor, hem ihtiyacı kadar alıp taze tüketiyor. markette 10 tane ekmek alınca sizin yabancı olduğunuzu anlıyorlar avrupa ülkelerinde. adamlar markette yarım ve çeyrek kavun, karpuz satıyorlar ve tek yaşayan insanlar bunu alıyor ve koca karpuzu alıp, çürütüp çöpe atmıyor.

    maalesef bizim çomarlar, ömür boyu çomar kalmaya devam edecekler. bu çomar tayfasını en iyi anlatan söz budur;

    insanoğlu nâziktir, ağır sözü kaldırmaz, eşek dersin kızar da, bin sırtına aldırmaz!

    edit: malın biri "türkiyeden daha pahalı. kuru çevirince pahalıya geliyor" yazdı. yukarıda bu çomarlar, ömür boyu çomar kalacak demiştim dimi.

  • atlantik okyanusunun arjantin ve uruguay arasına attığı çentikten, rio de la plata körfezinden, girince sayısız küçük kollarıyla ağ gibi arjantini kuşata kuşata kuzeye tırmanan nehir. içinde bıyıklı iri balıklar, su yılanları ve orta büyüklükte timsahlar gibi nehir hayvanlarını rahatça yaşattığına göre çamurlu olsa da rengi, pek de pis olmasa gerek. ağaçlarla kaplı kıyılarında açıklıklara denk geldikçe sürüler halinde inekler ve atlar çıkıyor arada bir. “vahşi atlar? nasıl yani?” gibi safça bir soru sorunun cevabı, burada arazi geniş olduğu için sahiplerinin atları böyle rahat bırakıyor olmasıymış. biraz mahcup olarak öğrendim. civarda arada bir de tek tek küçük evler yapılmış. önünde tembel tembel laflayan, güneşe karşı gerinen insanlar gördüm. “ne şanslı insanlar böyle!” dediğimde balıkçılıkla geçinen mütevazı ve fakir insanlar oldukları söylendi... atların vahşi olmadığını söyleyen de aynı kişiydi zaten, inanmıyorum ben artık ona.
    ayrıca gece bazen suyun üzerinde duman oluyor, ay ışığında içinden geçmesinin zevki tarifsiz parana nehrinin. sorsam sıcaklık farkına bağlayacak, sormuyorum bende.

  • kahkaha krizine sokan tarihi karikatürün sahibi.

    osmanlı dönemi kıyafetleri ile fesli sarıklı 4 kişi;

    - hay mına koyiim yararlı cemiyette takılıyorum diye haftalardır zararlı cemiyette takılıyormuşum lan. oğlum niye uyandırmıyorsunuz adamı vicdansızlar...

    + abi valla biz de karıştırıyoruz hep... zararlılardan birtek mavri-mira'yı biliyorduk... biz de mi zararlıymışız?...

  • bugün için geçerli olan tutardır. tabii dolar kurunun 17.20 tl olduğu ortamda bunu konuşmak zaten mantıksız ancak bahsi geçen "asla" bugün hükümet istifa etse, erdoğan aday olmayacağını açıklasa, türkiye tüm dış politika sorunlarını çözse bile demektir. şöyle ki;

    türkiye asgari ücret uygulamasına 1974 yılında geçmiştir. 1974 yılından bugüne net asgari ücretler ve dolar karşılıkları şu şekildedir: görsel

    görüldüğü üzere 1974 yılından bugüne kadar (verildiği dönemdeki) en yüksek asgari ücret karşılığı 430,13 usd ile 2016 yılında görülmüş. yine 1974 ile bugünün asgari ücret dolar karşılığı ortalaması 219,36 usd'dir. (2022 için 320 usd kullanıldı)

    bu verileri paylaşma sebebim asgari ücretin dolar karşılığının 430 usd'nin üzerine asla çıkmadığı ve bu seviyeye de henüz 15 temmuz, havalimanı patlaması vs. gibi önemli olaylar gerçekleşmeden ulaşmışız.

    asgari ücret için psikolojik sınırın 450 usd olduğunu düşünerek hesaplarsak, bugün ilk paragrafta yazdığım tüm olumlu gelişmeler olsa dahi doların inebileceği minimum seviye: 4250 tl/450 usd = 9.44 tl'dir.

    asgari ücretin 6.000 tl olacağı konuşuluyor. bunun gerçekleştiği gün için hesap yaparsak kurun ulaşabileceği minimum seviye 6000 tl/450 usd = 13.33 tl'dir.

    2023 seçimlerinden sonra asgari ücretin 10.000 tl olacağını düşünelim bu sefer dolar kurunun minimum seviyesi 10000 tl/450 = 22.22 tl olacaktır.

    yeni gelen hükümet bu seviyeyi geçmek isteyebilir, dolar karşılığını daha yüksek yapabilir diyenler çıkacaktır ancak bu mümkün değildir.

    bugün hükümetin değiştiğini, tüm olumlu gelişmelerin gerçekleştiğini ve doların 4 tl'ye düştüğünü düşünelim. bu durumda asgari ücretin karşılığı 4250 tl / 4 tl = 1063 usd edecektir. bunun işverene maliyeti ise 1.470 usd olacaktır.

    şimdi eğri oturup doğru düşünelim, bu ülkede herhangi bir işletmeye 1470 usd asgari ücret ödetmek mümkün müdür? asgari ücret tarihi boyunca ulaşılmayan bu seviyelere ulaşmak mümkün müdür?

    ben cevap vereyim: bu önümüzdeki en az 20 yıl için imkansız bir olasılıktır. dolayısı ile yapılan her asgari ücret zammı, zammı alanlara derman olmadığı gibi dolar kurunun yerini sağlamlaştırmaktadır.

    her bir asgari ücret zammının ardından (ki son zamda usd karşılığı sadece 320 usd'ydi) açıklanan tutarı 450'ye bölerek kurun ulaşabileceği minimum seviyeyi hesaplamak mümkündür.

    bu arada bazılarınız "dolar düşerse asgari ücreti de düşürürler" diyebilir. bunun için de yukarıdaki tabloya tekrar bakabilirsiniz. asgari ücret tarihinde asgari ücretin düştüğü hiç görülmemiştir. alım gücü düştüğü halde eline geçen paranın miktarı artınca halay çeken bir halka alım gücü yükselse de önceki aldığında daha az para verirseniz ortalık karışacaktır.

    bu nedenle de dolar kuru, "asgari ücret küçük eşit 450 usd" denklemine göre daha düşük olacağı seviyelere inmesi durumu faiz ayarı ile düşüş durdurulacaktır. tek çare paradan sıfır atmaktır ki paradan sıfır atmak yeni bir para birimine geçiş yapmak demektir. bu da 2009'daki gibi önce başka bir para birimine ytl gibi geçmeyi sonra tl'ye geri dönmeyi gerektirir. pratikte ise asgari ücret / dolar kuru dengesi değişmez.

    __
    not: bu hesapta gösterilen hangi yılın asgari ücretinin bugünkü değerinin daha yüksek olduğu değildir. asgari ücretlerin verildiği dönemdeki karşılıklarıdır bu nedenle de enflasyon hesabı yapmanıza gerek yoktur.

  • sadece bu sezon tff başkanı ve mhk başkanı istifa etti, kamoyuna somut bir açıklama yapılmadan birçok aktif hakem görevinden alındı ama bunların hiçbirisi olmamış gibi lig oynanmaya devam ediyor.

    tam olarak akp türkiyesine yakışır bir süreç.

  • insanın default hali olması gerekirken nasıl mantıksız falan addediliyor şaşırıp duruyorum. esas mantıksız olan dünyanın çoğunun binlerce yıldır bulutların üzerinde sihirli bir adamın var olduğuna inanması. enteresan adamlar vesselam neyse ki sayıları yavaş yavaş da olsa azalıyor.

  • açık ve net konuşmak gerekiyor; anayasa değişikliğinin ardından yeni hsyk'nın göreve başlaması ile türk yargı dünyası ve onlarca yıllık uygulamaları hallaç pamuğu gibi atılıyor. birazdan dinci kardeşlerimiz buraya gelip ağlamaya başlayacak yargının içindeki derin devleti bitirdik, yargı artık halkın hizmetinde, belirli bir elitin değil, kahrolsun ergenekon diye; sakın kanmayın, kazın ayağı böyle değil.

    allah'ın bildiğini kuldan saklamanın gereği yok; özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri, herkesin bildiği gibi, belirli bir görüşün egemen olduğu yerler; bunların gücünün önünde hiçbir şeyin durması da mümkün değil. sorun şu ki bu yapı, bu eşsiz gücünü, örgütlü suçlar ile müdadele için değil, mensup olduğu düşünce yapısına karşı muhalif gördüğü her kesimi ezmek için kullanıyor. bu durum önce ergenekon davası ile başladı, ardından balyoz davası ile devam etti, bunu oda tv davası izledi, aynı anda istanbul ve şimdi izmir'de devam eden askeri casusluk davaları ile sürüyor; kck davaları da aynı yapının eseri. işte şimdi gün geldi bu sefer aynı gücü muhalif sol dernekler üzerinde kullanıyorlar.

    arkadaşlar; dünyanın her yerinde kabul edilmiş temel ilkedir: yargı, üçlü bir sac ayağı üzerine oturur; savcı itham eder, tezi sunar; avukat savunur, anti tezi sunar; hakim de yargıya ulaşır, sentez yapar. bu nedenle her üç kurum hem birbirinden ayrı hem de birbirine saygılı hareket eder. modern toplumlarda, savunmayı temsil eden avukatlar son derece saygın olduğu gibi, kendilerine dokunulması da son derece sınırlı durumlarda mümkün olur; hele ki takip ettikleri davalar nedeniyle sanki o davanın bir parçasıymış gibi yargılanmaları kabul edilemez.

    yeni hsyk ile birlikte, bu saydığım davalar kapsamında, her seferinde avukatlık büroları basıldı, avukatlar göz altına alındı, tutuklandı, savunma gizliliği ihlal edildi; bugün artık geldiğimiz nokta korkunç; bahsettiğim yapı, özellikle sol kesime yönelik davalarda büyük etki gösteren avukatları bu sefer hedef almış gözüküyor; sabaha karşı onlarca avukatın bürolarının basılıp, kendilerinin yaka paça göz altına alınmalarının, faşist rejimler dışında, dünyada hiç bir örneği yoktur.

    bugün artık çok tehlikeli bir noktadayız; görüşlerini beğenin, beğenmeyin, avukatlık kurumu; sizi haksızlıklara karşı koruyabilecek son kaledir; eğer bu kale yıkılırsa yarın hiç birimizin ne olacağının garantisi yoktur.

    kendileri ile aynı görüşleri çoğu zaman paylaşmasam da, göz altındaki meslektaşlarıma dayanma gücü diliyorum; umarım bu soruşturmadan başı dik çıkarlar.

  • akp'yi hiç tanımadan bu dünyadan göçüp gitmiş olabilir.

    adam ölü ama kaç kişinin hayalini yaşıyor.

  • is makinesi operatoruyum santiyede. yanima yaklasani 9 metre derine gomerim dedim. o gunden beri yaklasan yok... yemegimi cayimi termosta evden getiriyorum. ama tabiiki yusuf yusuf halindeyim.