ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
boşanmış aile çocuğu olmak
-
en çok bu konuyu anne babası ayrılmış insanlarla rahat rahat konuşabilmektir. anne babası boşanmış insanların birbirlerine olan daha iyi anlayabilirler inancı diye bir şey var sanırım.
çoğu çocuğun korkulu rüyası olduğu için ilginç sorularını cevaplamaktır. mesela babanın hayatında başkası olduğu için mi ayrıldılar sorusu kesin gelir. sonra annen ya da baban sonradan evlendi mi sorusu vardır ki... eğer ikisi de evlenmediyse birbirlerine geri dönme ihtimalleri sorulur. olmadığını anlatamazsın. vardır ama sen bilmiyorsundur tebessümlerini görürsün ve bir noktadan sonra artık bu çok bilmiş tavırlarla içten içe dalga geçersin.
bir de şu var ki, erkek kardeşimin henüz 21 yaşında olmasına rağmen "anne, benim düğünüm olamaz ki, babamla sen aynı anda olmak istemezsiniz ki, nasıl düğünüm olsun?" diye sorduğunda aynı şeyleri vaktinde düşündüğünü hatırlamaktır benim için. *
oysaki alışınca her şey ne kadar da basit. o bir arada görünce, kendi ailemi hatırlayıp ağladığım aileleri şimdi fark etmiyorum bile. kendi kimliğimle ilgili bir tanımken boşanmış aile çocuğu olmak şimdi geri planda kalmış bir gerçek. o kadar. zor zamanlar geçirmek, baş etmeyi öğrenmek haline geldi neticede.
hep mi hüzünlü? değil tabii ki. mutsuzluklarından çabuk vazgeçebilmektir. doyuma ulaştırmayan ilişkileri sürdürmemeyi tercih edebilmektir. biraz da erken olgunlaşmaktır. gözü kapalı, aşk sarhoşluğuyla bir evlilik yapmamaktır bazen de.
suda oksijen varsa su neden yanmıyor
-
"su yanmaz..sondurur..cunku mesela dusmanimin dusmani dostum..yanici yanici da sondurucu olur..o yuzden iste"
(niels bohr,1894)
edit: oksijen yakiciymis. sanirim bohr bu konuda biraz sallamis.
edit2: zaten bohr 1894 yilinda 9 yasindaymis..devam edin siz.
köpek
-
dün gece the 100 izliyoruz. "post apokaliptik dawson's creek" olarak tanımladığım bu dizinin replikleriyle arada dalga geçiyoruz. bir sahnede bir karakterin ağzından şunu dedim:
- but.. how? how!!?
o sırada sessizce oturan ve normalde hiç havlamayan köpeğimiz birden ayağa kalktı bana dönüp çıkıştı:
- hav! hav!
gülmekten diziyi izleyemedik bir süre. sonra aynısını sevgilim denedi ona yapmadı. köpek de the 100'la dalga geçiyor bence, bilerek espriye katıldı. arada diziyi izlerken sıkıntıdan derin bir iç çektiği de oluyor "hay sizin izleyeceğiniz diziyi..." diye.
haber sitelerinin sürekli soru sorması
-
baktığım bir şey öncesi yaklaşık 20 soruyu okumak zorunda kalıyorum.
bugün yağmur yağacak mı? bugün yağmur mu geliyor? acaba bugün yağacak mı yağmur? sizce ıslanacak mısınız? yanınıza şemsiyelerinizi almalı mısınız? ya yağmazsa o şemsiyeleri ne yapacaksınız?
bu nedir böyle ya.
ruh hastaları.
ekşi itiraf
-
eğer biri benle konuşurken ismimi hatırlayamadığı fikrine kapılırsam (fazlasıyla güzelim, canım, cicim vs. derse), ismimi cümle içinde kullanıyorum. "sonra ben de kendime dedim ki, bak keyfekeder bu işte yanlışsın kızım." "alemin derdi ben olmuşum: keyfekeder aşşa keyfekeder yukarı." biçiminde. karşı taraf ilk cümlesinde ismimi kullanmaya başlayınca da, aptal aptal sırıtıyorum. iyilik yapıp denize atıyorum, kimse bilmiyor ama olsun. bugün yatayım yarın koşabilirim, inanıyorum.
edi ve büdü
-
edi : ama büdü büyük pastayi kendine aldin..
büdü : eee?
edi : ama ben büyügünü sana verir, kücügünü kendime alirdim..
büdü: e öyle yaptim..
4 temmuz 2015 köfteci ramiz rezaleti
babanın koç annenin sabancı eşinin şahenk olması
-
batakta çiz. futbolda alllaaahııım goool. basketbolda yok artık lebron james.
bir düşünsene... ölsen cenazene gelecek çelenkler yüzünden türkiye çöl olur amk.
su istesen tsunami çıkar. acıktım desen avrupalıya yiyecek havyar kalmaz. yoruldum desen tüm masaj tekniklerinin anavatanı uzak doğudan türkiye'ye taşınır.
neyse...
abi poğaçanın biri kaşarlı olacaktı.
hamburgerin yanında ayran içmek
-
hamburgerin bir nevi köfte ekmek olduğunu düşünürsek çok da absürt bir olay değildir.
18 temmuz 2022 kyk faizlerinin silinmesi
-
para bizim paramız ama hesap soran yok. canı isteyen istediği kişilere sefa bağışlıyor. vergi ödeyen enayi, borcuna sadık olan aptal. usülünde bina yapan salak. ne de olsa hepsi affedilecek. ülke değil başka bi şey.