hesabın var mı? giriş yap

  • 16 mart 1920 sabahı ingilizler şehzadebaşı karakolundaki mehmetçikleri uykularında, yataklarında öldürürken canını tehlikede görmeyip ingilizlere sempatisini bildiren

    1922'de kemal'in askerleri anadolu'dan ve trakya'dan yunanları, ingilizleri, fransızları temizleyip istanbul'a girecekken canını tehlikede görüp ingilizlere sığınan lider.

    istanbul henüz türk kontrolüne geçmediği halde türklerden o kadar korkmaktadır ki saray'dan rıhtıma gizlice intikal etmek için ailesiyle birlikte iki kızılhaç aracına binmiştir.

    bu adamı övmek, övenin kaç paralık insan olduğunu gösterir. başka bir işe yaramaz.

    edit:typo

  • mükemmel bir herif ya, gece gorusu programını arayıp baglanması yetmiyormus gibi hande firata "e biraz sus da aciklama yapayim" demis bir kraldir.
    hazir aramisken turk medyasinin ne kadar acinasi bir halde oldugundan bahsedip; ayni zamanda fetonun iadesi icin amerikaya resmi bir basvuru yapilmadigini da ifsa ederek telefonu kapatmistir.

  • bak dostum. bir isin yetkisini alan onun sorumlulugunu da alir.

    enkazi ben kendim kepceyle kazayim siz yetisemiyorsunuz deyince ne diyor olmaz diyor bu benim isim. o zaman yapacak. yapamiyorsa insanlari magdur etmeyecek.

    ben yemek dagitirim cadir dagitirim, esya dagitirim, su dagitirim deyince olmaz ben dagitirim diyorsa onu duzgun dagitacak.

    kime hesap soracagiz peki aksakliklardan dolayi cehape'ye mi kizalim.

    kapasitesi yoksa ki yok. biz yetisemiyoruz herkes basinin caresine baksin diyecek. 48 saat enkaza mudahale etmeyip edilmesine de izin vermiyorsa ne dememizi bekliyorsunuz.

  • cahil hallerini sakın unutma
    öğretmene dil uzatma sebepsiz.
    sen anandan yine çıkardın amma
    okumayı yazmayı bilmezdin şerefsiz...

  • sebebini açıklayayım; eskiden insanların kendilerini ifade edebildikleri noktalar kısıtlıydı. telefonlarının çalma sesleri iyi bir yöntemdi mesela, kalabalıkta çaldığında farkını ortaya koyacaktı. şimdi ise insanın kendini ifade edeceği o kadar çok alan var ki. zil sesine kalmıyor kimse hâliyle.

  • acil ve önemli edit:
    (bkz: enkazdan çıkarılıp kaybolan kız çocuğu)

    20 yıldır maaşlardan kesilen deprem vergilerinin ne olduğunu düşünerek bir yol bulabilirsin aslında sığır
    (bkz: 38 milyar 227 milyon dolar)

    sinirli ve gereksiz edit: bazı sığırlardan mesaj alıyorum "deprem vergisi yok ki cahil" diye. evet deprem vergisi yok adı da bu değil ama 1999 depreminden sonra özel iletişim vergisi altında dolaylı olarak deprem için alınan bir vergi var ve bu vergi 1999 yılından beri hepimizden kesiliyor cahil ayılar. adı özel iletişim vergisi ama dolaylı olarak deprem vergisidir. öiv deprem için gelmiş ve sonraki hükümetler tarafından da kaldırılmamış vergi var ya tam da odur.

  • "vallaha mı" sorusudur. toplumsal refleks olarak "vallaha" şeklinde cevaplanır ve ateizm sessizce kendini fesheder.

  • maç sonrası röportajında "2 pozisyon gaçırdım gafam ordaydı sonra zor olanı yaptım gene" minvalinde bir şey söyledi ve ardından "burdan altuğ abiye, gomşum, selam gönderiyorum. gol atacağımı söylemişti." diye ekledi. altuğ ebini yesinler senin.

  • edirne'de bir ailedir. diktatörler ülkesinde cesaret isteyen, tebrik edilesi bir harekettir yaptıkları. çay olmasa da yaşamlarındaki bir çok eksiğin nedenini bilen ailedir.

    "sağlık bakanı dr. mehmet müezzinoğlu, edirne'de vatandaşların yeni yıllarını kutladı. yol üzerinde bulunan bir binanın 2'nci katındaki balkonda oturanları görerek "çayınız varsa gelelim" diye soran bakan müezzinoğlu, "evde çay yok, istemez" cevabıyla karşılaştı."

    link