hesabın var mı? giriş yap

  • kemal kılıçdaroğlu hariç herhangi birisidir. kemal kılıçdaroğlu olumsuz bir şeyden sorumlu tutulamaz, tutulması akıldan bile geçirilemez.

  • günün birinde kaptan bravo’nun gemisi açık denizlerde yol alırken, gözcü direğin tepesinden seslenmiş: ‘uzakta bir korsan gemisi göründüüüüü!’

    bunun üzerine tüm mürettebat dehşet içinde sağa sola koşuşturmaya başlamış. kaptan bravo sakin bir sesle yardımcısına seslenmiş: “bana kırmızı gömleğimi getirin!”

    yardımcı derhal kaptanın kırmızı gömleğini getirmiş… bravo gömleği giyerken adamlarını savaş düzenine sokmuş ve korsanları yenmiş...

    daha sonra, gözcü bu kez bir değil, iki korsan gemisini tespit etmiş...

    kaptan bravo bu kez de kırmızı gömleğini istemiş ve yine korsanları duman etmiş.

    o akşam, bütün mürettebat güvertede oturmuş, o günkü zaferi konuşurken, adamlardan biri kaptana sormuş:
    ‘kaptanım, çok merak ettik, niye hep savaştan önce kırmızı gömleğinizi istiyorsunuz?’

    bravo cevaplamış:
    “eğer saldırı sırasında yaralanırsam kırmızı gömlek akan kanımı belli etmez, böylelikle siz de korkusuzca düşmanlarımıza direnmeyi sürdürürsünüz.”
    ortalığı bir sessizlik kaplamış... adamların yürekleri kaptanlarının cesaretine duydukları hayranlıkla güm bede güm atıyormuş...

    şafak sökerken gözcü bu kez bir değil, iki değil, tam on korsan gemisinin yaklaşmakta olduğunu tespit etmiş. mürettebat kutsayıcı bir sessizlikle kaptanlarına bakarak, onun o artık alışılagelen kırmızı gömlek talebinde bulunmasını beklemeye başlamışlar.

    kaptan bravo çelik gibi gözleriyle gemisine yaklaşan korsan filosuna bakmış, sonra korkusuzca adamlarına dönmüş ve sakin bir sesle bağırmış:
    bana kahverengi pantolonumu getirin!

    mustafa denizli şimdilik kırmızı gömleğini istiyor ama bence kahverengi pantolonu isteme zamanı geldi.

  • sözlüğün önündeki en büyük engel olan ve para hırsıyla ekşiyi donanımhaber forumlarına çeviren vasat bilgisayar tamircisi. çok şey istemiyorum bak 48 saatliğine tüm yetkiyi bana devretsin görsün sözlük nasıl yönetilirmiş. ama olur mu paşamız kaf dağından iner mi kendine yalakalıkta sınır tanımayıp egosunu okşayan adamlar dururken gelir mi bize sıra. çok tutarsız silik bi tip lan yıllarca sansür sansür diye ağlayıp nihat doğan'ı twitterda yazdıklarından dolayı mahkemeye verdi. yine de üzülüyorum la bu adama bi yandan bi kızla tanıştığında hep param için mi sorusu gelecek aklına, zahmet etmesin cevaplayayım evet keke paran için :) tamam bende brad pitt değilim ama tanrıya tazminat davası açsan kazanırsın net.

  • çakırkeyif olduğu bir gece eve balkondan girmeye kalkmış, karanlıkta ayağı takılıp düşmüş. balkondaki muhtelif nesneyide yere devirir ki, "booooooom" diye bi ses! istanbul'un tamamı ayakta. o kafayla "amma gürültü yaptık yahu" diye söylenerek eve girer ve yatar. ertesi gün öğrenir ki, haydarpaşa açıklarında iki tanker çarpışmış, indenpendante adındaki petrol yüklü tanker infilak etmiştir!

  • çok sıcak günler manasına gelen, osmanlı yazı geleneğinde sıkça görülen arapça kelimelere farsça terkip uygulanmasıyla eyyâmu'l-bâhur'dan güncel hâline evrilmiş olan tamlamadır. yılın bu zamanlarını (ağustosun ilk haftasının ortalarından ikinci haftasının sonlarına doğru olan zaman dilimi) nitelemek üzre kullanılır.

    mevsimin bu dönümünde, özellikle öğle vakti denize girmemeye ve ıslak vaziyette güneş altında dolaşmamaya dikkat edilmelidir ki mevzubahis terkibin "toprağın bile suyunu çıkarıp buharlaştıran sıcak" söyleyişinden ileri geldiği düşünüldüğünde anlamı daha iyi kavranabilir. olabildiğince gölge yerler tercih edilmeli, bol bol sıvı tüketilmelidir. yine bu periyotta maruz kalınan güneş yanıkları, kalıcı kahverengi izler bırakmaya oldukça meyillidir. sonrasında ahh vahh etmemek adına güneş kremi kullanımı ihmal edilmemelidir. ağustos süresince yalnızca tatillerde değil, gündelik yaşamda da doğrudan gelen güneş ışınlarından kaçınılmalı ve koruyucu ürünler (tavsiye: açık tenlilerde bilhassa yüz bölgesi için dr. andrew mega defense) bulundurulmalıdır. serinletici muhtelif aletlerin kâr etmediği, sıcak değil de nem çok kötülü günler başlasın! bol şans.*

  • insanı hayattan soğutan tiptir. baba denmeyi bile hak etmezler. arada arar, ayda yılda bir görür çocuğun dengesi bozulur. çocuk özler babayı göremez. hayatında bir baba figürü yoktur. özel günlerinde yanında annesi, dedesi, ananesi, dayısı vs vardır. bu babalar genelde boşanmadan önce de ilgilenmezler ama boşanma davasında vefakar, cefakar baba olurlar. dünya kadar insan olsa da o çocuğun yanında babanın boşluğunu doldurmaz. ya hiç aramayın sormayın yada adam gibi ilgilenin çocuklarınızla. büyüyor bu çocuklar. okula başlıyor, hasta oluyor, doğum günü oluyor, özel günleri oluyor yoksunuz sonra ben babayım hadi ya gerçekten mi? sizin yapmadığınızı da başkası yapınca zorunuza gitmesin hiç boşuna. sıkışınca basıp gidicem beni kimse bulamayacak. işine gelince ben babasıyım. yapmayın çocukların psikolojisi bozuluyor. ya tam yanında olun ya hiç olmayın. en azından babam yok der.

  • sokakta kurban kesen insanlarla roportaj yapan ntv muhabirinin bir vatandaşımızla yaşadığı diyalog:
    -burada sağlık açısından elverişsiz koşullarda beklettiğiniz bu etleri yemeyi düşünüyor musunuz?
    -yok bacım, eşe dosta dağıtacağız.