ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
can yaman'ın hayranına arka odaya geçelim demesi
-
bu cevap bu dünyadan olduğunu bir hayli kanıtlar nitelikte, hatta spesifik olarak orta doğu'dan olduğunu.
edit: bu entry neden hala favlanıyor yahu?
acıgöl'de hayvanseverleri protesto eden yerel halk
-
"gusül abdestini bilmeyenler bize hayvan sevgisini öğretemez" yazılı pankartın acı acı güldürdüğü halk.
cehalet, cehalet, cehalet.
bim'de kasiyerin daima diğer kasaya çağırması
-
benzer bie örnek;
(ismini hatırlamıyorum) a havaalanında yolcuların uçaktan indiği andan bagaj alanına gidene kadar geçen süre 10 dakika. 15 dakika da bagaj bekliyorlar ve yolcular hep bu bagaj bekleme esnasında sinirleniyorlar.
norveçli balıkçılar notregina el kremlerini sürüp bu duruma el atıyorlar. uçakla bagaj arasını kısaltmak yerine daha da uzatıyorlar. insanların toplamda 25 dakikası uçaktan bagaja gelene kadar sürüyor. lakin geldikleri anda bagajları hazır olduğu için hiç sinirlenmiyorlar. yani insanlar aslında aynı süreyi harcamalarına rağmen hareket halinde oldukları için sinirlenmiyorlar.
bim'in sistemi de bu olabilir. kuyruktaki insanlara "bu tarafa alalım" deyince beş saniye kazandıkları için daha az sinirlenmelerine sebep oluyorlar.
bilgi lan işte. al ve devam et.
yüksekova'da gergedan böceği bulundu
-
biz onu imralıya tıkmamış mıydık zaten dediğim haber.
edit: bu entry, 'dünyanın en değerli böceği kürdistanda bulundu' başlığına, pkk sevici bi arkaşa ithafen girilmiş, önce arkadaş gitmiş sonra başlık taşınmış, gül gibi entry'im piç olmuştur.
2002 dünya kupasını okulda izlemiş efsane nesil
-
şanslıdır. o gün ders yapılmaz, türkiye'nin sabahın köründeki maçları 55 ekran tv'den pür dikkat izlenirdi.
faks isteyen zavallı digiturk
-
“zavallı” diyorum çünkü müşteriden paket iptali için fax istemek için baya düşmüş olmak lazım.
bir paketi iptal edeceğim. telefon ettim digiturk’e. kimliğimin fotokopisiyle dilekçeyi faxlamam gerektiğini söylediler. email olmuyormuş. hayır, memlekette fax diye bir şey kalmadı. işi yokuşa sürüp zaman kazanacaklar akılları sıra. 3 saattir fax makinesi arıyorum.
her zaman yavşak bir işletmeydiniz. hiç de bir şey değişmedi.
edit: hellofax.com digiturk’un numarasını kara listeye almış. gönderemiyorsunuz. digiturk hellofax’ı satın almışsa şaşırmam.
hayatın ne kadar ibne olduğunun anlaşıldığı anlar
-
cok afedersiniz ama kendinize fitil tatbik ettiginiz an.
lutfen yanlis anlamayin dostlarim, aha gotume fitil sokuyorum ibne oldum falan gibi bir sey dedigimi sanmayin; zira tip alaninda ayip olmaz. hayir dostlarim hayir, bu basur nerden gelip beni buldu da demiyorum. dogarken garanti belgesiyle dogmuyoruz ki, elbet hastaliklar olacak. benim sorunum fazla empati kurmak. ayiptir soylemesi gofret yerken etiketini, tuvaletteyken deterjan kutularini okurum. bu huyumun da hangi gofret e 323 maddesi iceriyor, hangi kirlilik seviyesindeki camasira kac olcek deterjan konur gibi konulara hakim olmak disinda bir getirisini gormedim ama huy dedigin birakilmiyor. neyse, demin bahsettigim fitil tatbiki aninda da ilacin kutusunu okuyordum ve boylece fitilin yuzde 3 oraninda kopek baligi karacigeri yagi icerdigi bilgisine haiz oldum. simdi dostlarim kendinizi kopekbaliginin yerine koyun. o kadar muthis bir dizayniniz var ki 30 milyon yildir evrim gecirmenize gerek bile kalmamis, sozlukte insanlar adiniza basliklar acip dogru bilinenler yanilgilar diye birbirini yiyiyor, besin piramidinin tepesindesiniz ve okyanuslarin hakimisiniz. bu arada anti parantez dunyanin yuzolcumunun %70'inin suyla kapli oldugunuda belirtmek istiyorum, yani bir nevi dunyanin kralisiniz. ve sonunuz yaginizin cikarilip maymundan evrilmis bir lavugun gotune girmek oluyor. insanlar size basur devasi gozuyle bakiyor. olacak sey mi bu? adaletin bu mu dunya?
planet earth
-
gerçekten eşşiz belgesel, bu kadar sıradışı görüntüyü bu kadar kaliteli ve sanatkarane şekilde kaydedebilmek için harcanmış emek toplamını hayal dahi edemiyorum. belgesel konu olarak "dünya"yı işleme iddiasını yerine getiriyor, ismini adını hak ediyor. güney kutbunda -70 derecede penguen sürüsü fırtınada biribirine yanaşmış 4 aylık gecenin bitmesini beklerken, görüntü değişiyor ve kuzey kutbunda bir kutup ayısının aylar sonra karı buzu kırıp metrelerce derindeki ininden kafasını ilk defa çıkarma anını (bekleyip yakalamış adamlar) onu gösteriyor. doğada toplamda kırk tane kalmış kar leoparının dehşet güzelliğinin ardından 3 milyon kutup geyiğinden oluşan tek sürüye geçiyor.
güney afrikadaki canavar köpek balığının fok avlama sahneleri için bile dvdsini ele geçirmek lazım.
diyarbakır çok güzel hep gitmek istemişimdir
-
ulan bundan bile mağduriyet yaratıyorsunuz ya. klasik kürt mağduriyeti
ali koç'un rte yanındaki görüntüsü
-
ali koç'un kombin yakıyor, lcw'ye gidip aynısından yapıcam kendime.
tanım: güzel görüntü.
galatasaray'ın çıkardığı mide bulandırıcı tişört
-
ancak gerizekalıların kurşunlanma olayına bağlayabileceği tshirttür. en fazla hande yener'in balondun söndün gibi bir şarkısı vardı ona bağlayabilirsiniz bak ama kurşunlanma olayına bağlamak için tekrar söylüyorum ağır gerizekalı olmanız yada sürekli kendinize mağduriyet aramanız gerekmekte.
tahrike ve ağlamaya yer arayan taraftar yine iş başında anlaşılan, yine bir gün kendilerine mağduriyet çıkarıyor.
ciddi olmak gerekirse tshirt fenerbahçe'nin 5 yıldızlı tshirtüne gönderme yapıyor, verilmek istenen mesaj sizin 5 yıldızınız balondan ibaret ve galatasaray tek tek söndürüyor. ama siz ağlamaya devam edin tabiki yinede anlayacağınızı sanmıyorum.
edit: bak hala iğneyi kurşun olarak gören öküzler var.
27 mayıs 2015 gezici anket sonuçları
-
gezici'nin anket yasağı öncesi son araştırması
akp yüzde 39,3,
chp yüzde 28.5,
mhp 17.2,
hdp 12,
diğerleri. 4...
sonuç gerçekten buna yakın çıkarsa doğu bölgesine hiç gelmemiş 3 arkadaşı bölge turuna davet edip, tüm tarihi mekanlar, yöresel tatlar için misafir edeceğim.
iphone kırıp samsung alan mhp'li vekil
-
milli servetten harcadığınız parayı neden çöpe atıyorsunuz?
hiç mi kafanız çalışmıyor sizin?
girmesi kolay çıkması zor olan yerler
çocukluk dönemi sanrıları
-
31 çekmeyi 51 gibi bir iskambil oyunu sanırdım. birgün can sıkıntısının doruklarında gezerken sevgili babacıgımla, "hadi kızım kart oynayalım" demişti babam, ne oynayalım dedi ben de saf saf 31 çekelim diye cevap verince neye uğradığını şaşırmıştı.bense dersanedeki bi arkadasımdan duydugum bu 31 cekme meselesinin neden bu kadar şaşırtıcı bir iskambil oyunu oldugunu çok sonraları anlayacaktım.