hesabın var mı? giriş yap

  • -akşam namazı kaç rekat?
    -abi bilmiyorum çocuklarım var benim nolur bırakın gideyim.
    -aferim, bilinemez zaten, devam et.

  • slumpflasyon en tehlikeli ekonomik olgulardan biridir. ekonomi kuculuyor ama enflasyon yasiyorsunuz. ekonomiyi tekrar canlandirmak icin piyasaya para surmeyi secseniz, enflasyon var yapmazsiniz. enflasyonu asagi cekmek isterseniz, parasal daralma yapmaniz lazim ama ekonomi zaten ekside, eger bunu yaparsaniz ulke hepten coker. bu durum bagira bagira geliyordu ama sayin bakan universite yillarinda yaptigi gibi mukemmel bir slide hazirlarsa olaydan yirtacagini sandi. hic bir uygulama olmadi. herkes olay yokmus gibi davrandi ve gelinen sonuc ortada. oyle bir ekonomik duruma sokuldu ki ulke simdi isin icinden cikmak icin oyle iki yasa degistiriyim demekle olacak is degil. kac generasyonun hayati etkilenecek kim bilir.

    simdi birinden vazgecilecek ve digerini ilk basta duzeltmeye calisacak. mesela ekonomik kuculme goze alinacak ve enflasyon tamir edilmeye calisilacak. tabi bu arada herkes iflas edecek ve bir cok kisinin ocagina incir agaci dikilecek. ama bu is yine “ekonomik kriz yok ki” mantigiyla gormezden gelinirse o zaman bundan sonraki asama depresyon. depresyona enflasyon, issizlik ve ekonomik kuculme ile girersen bu isten seni imf bile kurtaramaz.

    kucuk isletmeci bile bir prensibe sahip. odeme tarihi, uretim, vs. insanlar ulke yonetiyor, prensibleri gormezden gelmek. bu isin sonu iyi olmayacak ve cok generesyonun hayatini kabusa cevirecekler.

  • yarışmacıların marka isimlerini söylememek için onları komik bir şekilde sansürlemesi. şöyle diyaloglar çıkıyordu mesela ortaya;

    -zigros'tan meyve suyu alınması lazım. *
    -karkur'dan salatalık aldın mı? *

    yarışmayı show tv veriyordu ama kanal6'da ev içinden 24 saat canlı yayın yapılıyordu. bu kanal btv de olabilir, net hatırlamıyorum.

    ilk yarışmada eve viyana'dan bağlanmışlardı bir şey için. melike almanca tercümanlık yapıyordu. daha sonra "viyana'nın kapısına dayanmış osmanlı'nın çocuklarıyız" gibisinden bir söylemde bulununca alkış kıyamet inlemişti stüdyo :(

    ayrıca radyoda sırf bbg konuşulan bir kanal kurulmuştu. ev hanımları sürekli bağlanıp yarışmacılar hakkında dedikodu yapıyordu. annem de sık sık bağlanıyordu radyoya. babam uğraşmaktan vazgeçmişti bir yerden sonra.

    son olarak yarışmacıları sabah uyandırmak için evde alarm olarak çalan şarkı; http://www.youtube.com/watch?v=pov-3yipswc

    edit: patates sultan uyardı; almanca konuşan yarışmacı berra'ymış. teşekkürler.

  • arapları bu kadar seviyorsan arabistana git o zaman. burası türkiye burada türkçe konuşulur.

  • başlığın tam hali "anne ve babanın 23 gün boyunca nusaybin'de sokağa çıkamaması" şeklinde olacaktı ama malum karakter sınırı.

    öncelikle, başlığı nasıl bir şekilde açacağımı bilemedim. anlam karmaşası yaratmış olabilirim. bunun için herkesten özür dilerim.

    umarım kimsenin anlamak zorunda kalmayacağı bir durum olarak kalır. umarım bunu anlamak zorunda kalmazsınız. umarım bu acıyı yaşamazsınız.

    23 koca gün!

    mardin valiliği tarafından nusaybin’de uygulanan sokağa çıkma yasağı 23. gününe girdi. bu süre zarfında anne ve babam evden çıkamadı. 23 gündür her allah'ın günü arayıp iyi olup olmadıklarını öğrenmeye çalışmaktan yoruldum. 23 gündür eve stokladıkları yiyeceklerle karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. bu sabah konuştum annemle, iyiymiş. yemekleri varmış yeterince. komşumuz şehir dışına göç etti. tavuklarını anneme bırakmış. "her gün 2-3 yumurta çıkıyor kahvaltıda onları yiyoruz" diyor bana.

    bizimkiler şehir dışına çıkamadı. fakiriz biz evet. sadece bir evimiz var. hayatları boyunca yaptıkları tek birikim o ev. yalan olmasın babamın bir de arabası var.

    annem kapatıyor telefonu sonra. annemle uzun konuşmayı sevmem. çünkü telefonda sürekli ağlıyor. dayanamıyorum sözlük. dayanamıyorum annemin ağlamasına. babamı arıyorum. "baba nasılsın?" diyorum.
    iyiyim oğlum, paran var mı?
    var babacım, siz nasılsınız? işyeri ne durumda. (23 gündür kapalı ulan. ne soruyorsun?)
    ...

    sonra o da kapatıyor. oturuyorum masaya birkaç sigara yakıyorum. ciğerim yanıyor. yapamıyorum.

    lütfen yeter artık. savaşınız yerin dibine batsın. benim için savaşıyorsanız, savaşmayın. istemiyorum savaş falan.

    çocukluğumun geçtiği sokaklar hendeklerle dolu. ilk aşkımın elinden tuttuğum yollarda el yapımı patlayıcılar var. yaşadığımız evlerde insanlar ölüyor. bir asker geliyor nusaybin'e. daha önce hiç görmediği sokaklarda canını veriyor... atanamadı diye sırf parasız kalmamak için polis olan bir abi ölüyor.

    neden? ne için? kimin için?

    edit: kardeş olmadığımızı ve inşallah ölmemiz gerektiğini söyleyen insanlar var. üzülerek okuyorum. orda polis abi yazmıştım halbuki. o da insan. ona üzüldüğümü nasıl göstereyim sana, göstersem de nasıl anlayacaksın ki zaten. annem ve babam 50 yaşında insanlar. siyasetle ne işleri olur? olsalar da ölmek zorunda değil mi? pisliksiniz.

    nusaybin'de kalan herkes terörist değil mi? anne ve babam da öyle. tekrar söylüyorum. umarım bu durumu anlamak zorunda kalmazsınız.

  • 20 yıl önce tuğla gibi büyük, hesap makinesi gibi tuşlu cep telefonları vardı, bugün iphone 13 var, samsung s21 var.

    süpürmek için açması 5 dk süren bordo süpürgeler vardı, bugün dyson v11 var.

    100 km’de 15 litre yakan atmosferik motorlu arabalar vardı, bugün yarı hibrid 4.5 litre yakan araçlar var.

    20 yıl önce fatih terim vardı, bugün hala fatih terim var. yetmedi mi artık mınakoyum!

  • “neden amazon” sorusunun cevabı niteliğinde bir rezalet. ülkemizde boykot kültürü gelişmedikçe böyle rezaletlerle karşılaşmaya devam edeceğiz.

    edit: "hepsiburada satıcı değilse, hepsiburada'nın suçu yok" denmiş, gülmek istedim ama gülemedim. hepsiburada, müşterilerine internet üzerinden alışveriş hizmeti sunan bir şirket olarak, tedarik zinciri güvenliği kapsamında müşterilerine karşı sorumludur. "biz sorumlu değiliz" vb. ifadelerin hukuki olarak karşılığı yoktur. hepsiburada'yı nasdaq gibi bir borsaya taşıyan, müşterilerinin hepsiburada altındaki satıcılara değil hepsiburada markasına güvenmesidir. böyle küçük ama mide bulandırıcı konularda müşterilerini satıcılarla başbaşa bırakırsa, yarın o müşterileri çok arar.

    edit2: amazon'da da benzer problemleryaşayanlardan çokça mesaj aldım. ben kendi tecrübelerimden hareketle yorum yaptım. zamanında almanya amazon'dan bir ürün sipariş etmiştim, sıkıntılı olduğunu bildirdim. bir gün sonra yenisini gönderdiler ve eskisinin de bende kalmasını istediler.

    edit3: pazar yerlerinin "sorumluluk reddi" yaptığı ve benzer durumlarda mahkemelerin satıcıyı sorumlu tuttuğuna dair birkaç mesaj aldım. nalet olsun böyle düzene!

  • şu müge anlı’nın, ailesi tarafından terkedilen çocuklari 20-30 sene sonra bulup, bir de zorla, onları terkedenlerle buluşturmaya kalkması resmen bir zulümdür.

    bugün yine aynısı yaşandı. 18 sene önce ailesi, 6 çocuğundan birini, zengin bir aileye vermiş veya satmış. bir de sözümona şart koşmuşlar “ayda 1 bize çocuğu gösterin” diye… ben o ailenin yerinde olsam “az yiyin de bakıcı tutun kendinize” derdim. neyse, aile göstermemiş tabii, aradan da 18 sene geçmiş. kızın adı sanı belli olmasına rağmen, aile “dur bir instagram’da araştırayayım” vs demeden, direkt cümbür cemaat müge anlı’ya çıkmışlar.

    kız da dogal olarak, “olmaz olsun böyle aile” diyip, konuşmak istemediğini, üniversite sınavlarına gireceğini, bunlarla uğraşmak istemediğini söylüyor. ama müge bırakır mı? “yok anneni boşver ama kardeş çok değerli, yok sen bir daha düşün…” böyle böyle yarım saat dil döktü.

    sevgili müge, insanların hayatlarına bu şekilde burnunu sokmaya ne hakkın var? tamam, kızı buldun, neden “hayır” cevabını kabul etmiyorsun? şimdi birisi tv’ye çıkıp, “müge, senin annen benim, anne dediğin kadın annen değil” dese, o aileyi bağrına basar mısın?

    valla izlerken sinirim bozuldu. sevgili tuğba, duruşunu hiç bozma. müge anlı’nın da gazına gelme. seni bulmak isteyen, sen 5 yaşındayken, 10 yaşındayken bulurdu, 18’ini beklemezdi. o kardeş edebiyatlarına da inanma. kardeşin, kan bağın olan değil, birlikte büyüdüğün kişidir. 18 sene sonra ortaya çıkan aile de kardeş de olmaz olsun.

  • bir senedir beklenen buyuk gun sonunda geldi ve catti. haftalardir yerel basin "gunes tutulmasini izlemek icin 1 milyon insan gelecek, her yerde trafik tikanacak, normal zamanin 10 kati trafik olacak, sakin mecbur olmadiginiz durumlarda evden cikmayin" seklinde haber yapiyordu ve cogu insan korkup evden cikmadi ve normalin 10 kati trafigi birak normalin yarisi kadar bile trafik yok. az once gidis donus 4 saate yakin bir araba yolculugu yaptim ve toplam 10 araba ya gormusumdur ya gormemisimdir. an itibariyle trafigin t'si bile yok. 1 milyon turist gelmesine geldi ama yerel halk pek evden cikmadigi icin trafik etkilenmedi.

    batida oregon'dan sonra abd'nin orta kesimlerinde gunes tutulmasini gorecek olan eyaletler idaho, wyoming, nebraska, kansas ve iowa gibi kus ucmaz kervan gecmez eyaletler olacak. bu eyaletlerden bazilari (ornegin wyoming) gectigimiz gunlerde olaylari organize edebilmek icin abd ordusundan yardim istedi. buralar buyuk ihtimalle teksas, colorado, illinois gibi eyaletlerden turist cekecekler. dogu yakasinda tutulmayi gorebilecek eyaletler tennessee, georgia, kuzey carolina ve guney carolina ile sinirli ama bu eyaletlerin bile sadece ufak bir kisminin gunes tutulmasini gormesi bekleniyor. yani kisaca her ne kadar gunes tutulmasi abd'yi boydan boya dolassa da genelde nufusu az olan eyaletlerden gececegi icin amerikalilarin cok kucuk bir kesimi (nufus olarak %5-10 arasi)bunu evlerinden gozlemleyebilecek.

    abd'de yasayan sozluk yazarlari su linke tikladiktan sonra yasadiklari sehri ve eyaleti girip gorecekleri manzarayi "simulate" edebilirler: https://eclipsemega.movie/simulator

    bir suredir kanada ve abd'nin kuzeybatisinda devam eden devasa boyuttakı orman yanginlari yuzunden etraf bir suredir dumanlarla kapliydi ama sans eseri tutulmadan birkac gun once biraz yagmur yagdi ve yanginlarin miktari azaldi, bir de ruzgar okyanusa dogru esince dumanlar o tarafa dogru dagildi ve mavi gokyuzu (ve geceleri yildizlarla kapli gokyuzu) geri geldi.

    yalniz yerel isletmeler bu tutulma yuzunden milleti feci sekilde kazikladigi icin cok buyuk nefret uyandirdi. mesela bu tutulmayi yillardir bekleyen bir cok insan ta 1-2 sene once otel rezervasyonu yapmisti ama yerel oteller tutulmanin farkinda olmadiklari icin odalari normal fiyattan satmisti. sonradan olayin farkina varan otel sahipleri milletin rezervasyonlarini iptal edip ayni odalari normalin 5-6 kati fiyata satisa cikartti. meger internetten yapilan rezervasyonlarda "haber vermeden ve sebep gostermeden iptal etme hakki" varmis ve bu rezervasyon yapilan sayfada ufacik bir yaziyla belirtiliyormus. aynisini hertz basta olmak uzere araba kiralama sirketleri de yapti. airbnb uzerinden gunluk ev kiralari 1-2 bin dolara kadar cikti.

    bu arada oregon-live gazetesi "tamam baska eyaletlerden gelip tutulmayi izleyin ama tutulma bitince sakin oregon'a tasinmayin, eyaletinize donun, zaten burasi bok gibi" diye trolleme bir haber yapmis. adamlar kafayi yeme seviyesine geldi. kac gundur 30 sayfalik gazetenin 25-26 sayfasi buna ayrilmisti (geri kalan 3-4 sayfa da trump'a gommek icin kullanildi).

    http://www.oregonlive.com/…way_eclise_visitors.html

    burada yerel kutuphaneler halka bedava gunes tutulmasi gozlugu dagitti ve devlet hemen hemen tum kamp yerlerini ziyaretcilere acti (devam etmekte olan orman yanginlarindan dolayi bazi kamp yerleri acilamadi). tum kamp yerleri, festival alanlari, oteller, airbnb evleri ve kalinabilecek tum mekanlar aylar onceden kapilmisti. sirf gunes tutulmasini daha iyi izlemek icin daga tirmanan insanlar da var. bolgedeki festivallerin en buyugune 30 bin kisinin katilim gosterdigi soyleniyor. hipster ve hippie'ler bildigin cadirkent olusturmus. bunlar da bizim suriyeli multecilerimiz oluyor herhalde.

    http://image.oregonlive.com/…/-b9c93d5573fba7df.jpg

    http://image.oregonlive.com/…/-10dbfcb32a209f25.jpg

    http://image.oregonlive.com/…/-3ca22a444ee3137a.jpg

    http://photos.oregonlive.com/…ml#incart_maj-story-1

    daha once 1970'lerde oregon'a gelen gunes tutulmasi havanin bulutlarla kapli olmasindan dolayi gozlemlenememis ama bu kez hava gunesli olacak. bir haftadir perseid goktasi yagmuru yuzunden geceleri gokyuzunu izliyoruz ve sansimiza bir haftadir gokyuzu bastan basa yildizlarla kapliydi. en merak ettigim sey gunes tutulmasi sirasinda yildiz kaymasi gorup gormeyecegimiz. 1999'dan "tecrubeli" oldugum icin isyerinde filan millete neler olacagini anlatiyorum, cogu kisi daha once hic tutulma gormedigi icin ne olacagi konusunda cok merakli. mesela hava birden bire kararinca kuslarin olanlara anlam veremeyip panikle otmeye basladigini anlattigimda herkes sasirdi. yasadigim yer ormanlik bir kasaba oldugu icin buradaki ceylanlar, geyikler ve her turlu hayvanin olanlara nasil tepki verecegini merakla izleyecegim.

    canli yayinda izlemek isteyenler instagram'a bakabilirler. burada basta nasa olmak uzere bir cok kullanici canli yayin yapacak.

    ayrica: (bkz: beklenen buyuk oregon depremi)

    oregon demisken: https://goo.gl/keamsx

    bu da bonus: https://youtu.be/3iad-cpojjg?t=36