ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en kısa iq testi
-
matematik ile zeka veya ıq ölçenlerin, gerçek ıq'ları kaç test etmek lazım.
erdoğan'ın elinin yanması
-
iyi bari targaryen değilmiş.
mario'nun ünlü olmadan önce figüranlık yapması
-
hayatin bir gercegi olan durumdur.
hayatini kardesi luigi ile birlikte baba meslegi olan tesisatcilikla kazanan süper mario, ailesinin gecimini saglayamayinca ek isler yapmaya baslar. bunlardan bir tanesi de atari figuranligidir. evet yanlis duymadiniz, o süper kahraman mario, video oyunu kariyerine zannedildigi gibi basrol kahramani olarak degil kimi zaman ekranda sadece gozuken bir figuran, kimi zaman esas kahramana zulm eden kotu bir yan karakter olarak baslamistir.
iste süper mario bros. ve benzeri oyunlardan once nintendo'ya figuranlik veya yan karakterlik yaptigi o oyunlar:
donkey kong jr. - jumpman (baba gorili tutsak edip bebek gorili oldurmeye calisan kotu karakter) -> https://en.m.wikipedia.org/…g_jr._(arcade_game).png
tennis (nintendo) - hakem -> http://www.marios-hat.com/…13/10/wiiu_tennis_02.jpg
pinball - mario (bonus bolumlerde elde demir tasiyan usta) -> http://media1.gameinformer.com/…os/mariopinball.jpg
golf- asabi golfcu dayi -> http://upload.wikimedia.org/…9/92/golf_coverart.png
süresiz nafakanın 5 yıl ile sınırlandırılması
-
her şeyi daha da berbat edecek düzenlemedir.
bir defa nafaka kalkmıyor, eşin sorumluluğu 5 yılla sınırlanıyor. bu 5 yıldan sonrasını ise devlet ödeyecekmiş.
elin iki tane ergen kezosu evlenecek, anlaşamayıp boşanacaklar, 5 yıl nafaka ödeyecekler, ondan sonra hop devlet devam edecek nafaka ödemeye. bu nasıl bir mantık anlayabilmiş değilim.
salak evlilikleriyle kendilerini yakanlar, artık sadece kendilerini değil bütün vergi mükelleflerini yakacaklar.
yurt dışına yerleşip pişman olmak
-
sakinlikten bunalırsanız kahvaltıda t24 okuyup, akşam haberlerinde fox tv izleyin, yatmadan önce verilmiş sadakam varmış diyerek misler gibi uyursunuz.
5 bin 500 tl ile krallar gibi doya doya yaşamak
-
eskiden faizle geçinen james abimiz bile asgari ücretli işe girmiş. işte ekonomimiz böyle kötü durumda.
çingene deyince yazarların aklına gelen düşünceler
-
devlet hastanesinde çalıştığım dönem. çok roman hastam vardı. bir gün çalgıcı bir adam geldi. psikotik belirtileri var. görüştüm, tedavi planladım. reçete yazacağım, barkodu aldım, ücretli yazıyor, sağlık güvencesi yok yani. hastanın maddi durumunun çok da iyi olmadığı belli.
antipsikotik ilaçlar oldukça pahalıdır. mümessil arkadaşlardan numune ister, onları bir dolaba koyardım. ücretli hastalara vermek için biriktirirdim numune ilaçları.
"ben sana bunun bir aylık dozunu vereyim" dedim.
hasta durdu.
"kaç para kutusu hocam" dedi.
200 lira civarı bir fiyatı var, söyledim.
"hocam, klarnet çalar kazanırım parayı. ben parasıyla alırım. sen bunu işi gücü olmayan birine verirsin" dedi.
o sabah başörtüsü bile en az 200 lira olan bir kadın, benden numune ilaç istemişti. onu düşündüm, bunu düşündüm. eyvallah deyip gönderdim hastayı.
insanları etiketlemek kadar kötü bir şey yok şu hayatta. ömründe romanla oturup iki kelam etmemiş insanlar, onları kötü ilan eder. tehlikeli yanları vardır, kanunla araları limonidir ama güzel yürekleri vardır.
dipnot: hastalar iyileştiklerinde teşekkür mahiyetinde hediye getirir bazen. bu bahsettiğim hastam iyileşince teşekkür etmek için klarnetini getirip çalmıştı benim için. gel de sevme bu insanları.
1958'de erzurum'da verilen yapay zeka konferansı
-
nasıl geriye gittiğimizi gösteren konferanstır. şimdi erzurum'da orucu ne bozar konferansları var herhalde.