ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 ağustos 2020 dolar kuru
-
ayasofyayı kapatıp açsınlar, belki düzelir.
onus probandi
-
herhangi bir konu tartışılırken ortaya bir iddia atıldığında, iddianın doğruluğunu ve yahut yanlışlığını kanıtlama yükümlülüğünün kimde olduğu belirler. mülkün temeli olarak görülen adalet kavramında örneğin, iddia makamı iddia ettiği her ne ise onu kanıtlamak zorundadır. aksi halde iddia geçersizdir.
felsefi anlamda ise anlamı şudur: herhangi bir kimse bir fikir üzerinde düşüncelerini bir iddia ile süslerse, iddiayı kanıtlama işi kendisinindir. bununla ilgili güzel bir örnek var:
diyelim balkonda oturmuş sohbet eden iki arkadaş var. birden karşı apartmanın bir penceresinde, içi misket dolu bir kavanoz gözlerine ilişmiş olsun. içinde kaç tane misket olduğunu haliyle bilmiyorlar ama bir yandan merak da ediyorlar. tam sayısını bilmeseler de şu kesin: kavanozdaki toplam misket sayısı ya çift sayıdır, ya da tek sayıdır. şu noktada "kavanozdaki misket sayısı tek midir çift midir" sorusuna bu iki olasılıktan herhangi birini yanıt olarak vermeleri için geçerli hiç bir sebepleri yok. her iki olasılık da aynı derecede anlamsız. ne zaman bu ikisinden biri "bence tek sayı" der o zaman devreye onus probandi girer zira bu kişi pozisyon değişikliği önermiştir. toplam misket sayısının tek mi yoksa çift mi olduğunun bilinmediği pozisyondan tek sayı olduğu pozisyona geçilebilmesi için ispat yükümlülüğü şu durumda tek sayı iddiasını yapan kişidedir. eğer diğer kişi bu iddiayı inandırıcı bulmazsa, ispat yükümlülüğü kendisine geçmez. durup dururken "tek sayı" olmadığını neden ispat etmek zorunda kalsın. balkonda oturuyordu öylecene. ancak hırs yapar "tek değil çift" derse ispat yükümlülüğü doğar zira o da diğer pozisyonun doğru olduğunu iddia etmiştir.
quantum felsefesinde de prensip aynı. ispatı getir pozisyonu değiştir.
sevgilinin daha çok sevildiği an
-
işim gücüm yok değil, var. var olmasına rağmen 1000 entry'e de göz attım.
sevin bakalım, hepiniz elbette ayrılacaksınız. *
reza zarrab amerika'nın ajanıydı
-
daha bir kaç gün önce " amerika'nın zorla alıkoyup, itiraflara zorladığı türk vatandaşı" idi.
nasıl bir dere ki bu, sular çılgınca akıp gidiyor?
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
yatmadan önce, telefonu şarja takmaya yeltendiğinde, şarjın en ufak azalmadığını gördüğün an.
sayıştay başkan yardımcısının görevden alınması
-
hukuk devletinde olunsaydı gündemi epey meşgul edecek bir hadise ama biz diktatörlük simülatöründe olduğumuz için 2 gün sonra unutulacak hadisedir.
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- gerektigi zaman aksamlari da kalabilir misiniz?
- tabi, download'larim bitmeden cikmam..
didem arslan yılmaz'ın skandal kürtçe çıkışı
-
gerizekalı gibi videonun tamamını izlemeden gelip yorum yapmayın. kadın kürtçe konuşan kadını stüdyodaki kızlara kürtçe hakaret ediyor diye yayından aldı. lafın sonunu başıyla birleştirip algı kasmaya çalışmayın.
survivor all-star
-
hasan: peki merve'nin doğu'yu etkilemiş olma ihtimali var mı?
hilmicem: (kendinden emin ve duraksamadan) yüzde 85.
yüzde 85 ne olum? 90 de, 100 de, 50 de. konda sanki herif.
otel sahipleri zararlarını nasıl tazmin etsin
-
gitsinler çin cumhurbaşkanından talep etsinler. ama adam makatlarına yarasa şiş sokarsa karışmam. ytd.
edit: gene başa kalan bir başlık. cesur yürek(ler) kaçmış.