hesabın var mı? giriş yap

  • onlarca ayakkabısı olduğu için ayakkabı eskimeye fırsat bulamamıştır. misal ben taştan yapılma ayakkabı alsam 1 yıl zor dayanıyor, niye? çünkü tek çift ayakkabım var, her yere onu giyiyorum.

  • almanlara tamı tamına uyan bir ifade. en azından benim şimdiye kadar tanıdığım almanların %95'i böyleydi. bizzat benim kafam almıyor, nasıl rahat ediyorlar diye.. hayır uyuz olan kısmı, dışarıda hep beraber yemeğe çıkıldığı zaman, herkesin kendi yemeğini ödemesi değil. uyuz olan, arkadaşlardan birinin evinde buluşulduğu zaman, (atıyorum) hans 1 paket patates getirdiyse, tek başına o patatesi yemesi ve kimseye ikram etmemesidir. ulen hep beraber toplanılıyor, herkes birşeyler getiriyor, ama bazıları bir tek kendilerine getirip kendilerinkileri yiyor, başkalarından otlanıyor ve sana ikram bile etmiyorlar. ha oldu dagetirdiği patatesten yarım paket kaldı mı ? onu giderken alıyorlar. olmadı eğer biri yediyse o yarım paketi, parasını istiyorlar. nasıl çekinmeden etmeden böyle davranabiliyorlar anlamıyorum, anlayabileceğimi de sanmıyorum.

  • ortalıkta bırakılan telefon anne tarafından karıştırılmış ve bi arkadaşla yapılan muhabbetteki bolca amklar dikkat çekmiştir. anne dayanamayıp amk ne demek diye sorunca aklıma gelen ilk cevap. acayip merak ettim.

    ertesi gün annenin mesaji beni iptal eder.

    -nerdesin amk?

  • dar gelirle denilen kesim aylık 27 bin ödemeyi nasıl yapabilecek?

    2 milyona ev var mı?

    *çok basit iki soruyu aklıma getiren finansal hazırlık.

  • yapanın taşşağına sağlık dediğim uygulamadır. kimsenin footer'larda ya da köşe kolonlarda falan çıkan reklamlarla bir sorunu yok.

    ama tek fonksiyonu video stream etmek olan bir sitede, istediğim videoyu izlemeden önce "zorunlu" olarak siksok bi reklam izlemem gerekiyor ve adblock sayesinde bu engelleniyorsa, tekrar ediyorum:

    yapanın taşşağına sağlık dediğim uygulamadır.

  • yazılım olayına da dini bulaştırarak bir ilke imza atmışlar.

    "biz önce allah rızası için daha sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz, elimizden geldiği sürece de uğraşmaya devam edeceğiz."

    şimdi kim yazdı bilmiyorum, allahtan da bilmiyorum, ama açıkça tübitak'ın ne çeşit gerizekalılara teslim edildiğinin göstergesidir bu. nokta yerine virgül kullanma gibi utanç verici yazım hatalarını geçiyorum. ne allah rızası ne alaka? elimizden geldiği sürece ne alaka? konu ne? bize ne? ne demek istiyorsun? ne demek istediğini bilmeden cümle sallayanlara gerizekalı dendiğini bilmiyor musun?

    cümlenin bir tutam akıllı sürümü şöyle olabilirdi:
    "biz önce allah rızası için sonra da özgür yazılıma sahip çıkabilmek için uğraşıyoruz."

    gözünü seveyim. ne allah rızası? kendi içinizde tutamıyormusunuz allah sevginizi ille millete duyurmak "ben dinciyim" artisliğinizi çekmek zorunda mısınız? konu ile ne alakası var? ulan üretim ekonomisi falan diyoruz bu kafalarla imkanı yok.

  • fenerbahçeli cemil.
    alman kaleci mayer.
    franz bekenbauer.
    tacsız kral pele.
    nadya komanaçi...