hesabın var mı? giriş yap

  • insanların ebeveynlerinin muhtemel halvet gecesi.

    tanıdığım iki insan var. bunlar kardeş. doğum günleri de aynı; 10 ekim.

    "tesadüfe bak ya" falan derken "9 ay 10 gün önce ne varmış acaba evlilik yıldönümleri mi" diye kendime sordum, cevap yılbaşıydı.

    kendilerine söyledim, 30 yaşından sonra bu durumu öğrenip bi yaşlarına daha girdiler.

    hayat ne garip lan martılar falan.

  • sabah sabah güldüren ve endişelendiren yurdum insanı. habere gördüğüm en güzel yorum ;

    yamtar kurtbaş (tüm yorumları) 22.07.2009 10:52:03
    damacana aktif mi yoksa pasif durumdamıymış?

  • bi klavyeye 10 binlerce lira verecek olan müşteriyi 100 metre öteden tanıyacak olan mağazanın, boş zamanında dükkana gelip kafa şişiren cebi delik boş beleş müşteriyi kovalaması olayıdır, çok ta şaapma başgan

  • linç edecekler belki ama ben imamoğlu'nda mansur yavaş'taki azmi ve icraatleri göremiyorum. nerede görülmüş 2 ay çalışıp 2 hafta yıllık izin yapmak? adam istanbul'dan çok tatilde veya başka gezilerde. en azından bugün acil dönüş yapmasını beklerdim.

  • aslinda aciklamasi cok basit fakat herkes ithalat uzmani degil memlekette o yuzden kisaca anlatayim;

    araba fiyatlari uzerindeki vergi oranlari aleni sekilde ortadadir. (kdv, otv, otv'li fiyatin kdv orani derken normal liste fiyati + vergiler seklinde size aciklama yapilir.) bu yuzden bilirsiniz arabanin neden avrupaya gore pahali oldugunu.

    genel itibariyle tekstil urunlerinde sizin bilmediginiz ama urunler gumruk noktalarina daha ulasmadan evraklar uzerinden vergi oranlari cikar. ekseriyetle made in china tekstil urunlerine minimum %40 vergi odenir. anti damping (yerel ureticiyi korumak icin ek vergi) belirli urun tipleri ya da tekstil karisimlarina getirilen ek vergi ve verginin vergisi derken ortalama %80 - %90 oraninda ek maliyetle ancak cekebilirsiniz urunu gumrukten.

    kim ceker urunu? distributor ceker. bir de bu adamlarin operasyon maliyetleri, kira, personel, yatirim maliyeti vs vs derken; minimum kar marjiyla bile satmak isteseler bile ister istemez usa ya da eu bolge fiyatlari ile ayni arabalarda oldugu gibi fiyat farki olusur.

    peki neden usa' de ucuz? orada gumruk vergisi yok mu? evet var! ama markanin sahibi ve ureticisi olan firma zaten usa merkezli. peki uretim maliyeti hakkinda bilgimiz var mi? tabii ki yok. sadece tahmin etmeye calisabiliriz. sunu rahatlikla soyleyebilirim ki o bahsettiginiz 20-30 usd dolari fiyatla bile sattiginda markanin sahibi yine para kazanir hem de tum masraflarini da karsilayarak. en kotu ihtimal stok maliyetine girmemek icin bile basabas noktasinda satar yine satar. neden? el-cevap : nakit akisi saglamak. (asortisi kirik, sadece buyuk ya da kucuk bedenlerin kaldigi/satilmadigi, sezonu gecmis urunu neden bekletsin ki rafta)

    birlesik arap emirlikleri ve daha 2018 ocak ayinda hayatlarin ilk kez sadece %5 kdv yi ilk kez gormus suudi arabistan gibi sifir vergi ulkeleri kiyaslarsaniz uzulursunuz. zira bu ulke distributorleri asiri yuksek adetli alim yaparlar. cunku sadece kendileri satabilirler markali urunleri. devlet destekli olduklarindan da zararina bile satabilirler istedikleri her urunu. bu ayri bir arastirma ve tartisma konusu.

    iyi ki kisaca anlatayim dedim mq. neyse. her seyi bilmek zorunda degiliz ama ben de merak ettigim icin arastirip okumustum gumruk mevzuatlarini.

    ez cumle marka marka marka. eger global bir markaniz yoksa ve hem uretip hem pazarlamasini yapmazsaniz vatandasiniz kendine bir mont alirken bir tanede devletine almis olur.

    not : ithalatci degilim.

  • alcatel telefonlarda vardı "call again ?" di sanırım "aramak mı ?" diye çevirmişler türkçeye ...

    - aramak mı ? neler saçmalıyorsun sen o aşağılık adam aranır mı bir daha

  • edip cansever'in siiri..

    adam yaşama sevinci içinde
    masaya anahtarlarını koydu
    bakır kaseye çiçekleri koydu
    sütünü yumurtasını koydu
    pencereden gelen ışığı koydu
    bisiklet sesini çıkrık sesini
    ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
    adam masaya
    aklında olup bitenleri koydu
    ne yapmak istiyordu hayatta
    işte onu koydu
    üç ker üç dokuz ederdi
    adam koydu masaya dokuzu
    pencere yanındaydı gökyüzü yanında
    uzandı masaya sonsuzu koydu
    bir bira içmek istiyordu kaç gündür
    masaya biranın dökülüşünü koydu
    uykusunu koydu uyanıklığını koydu
    tokluğunu açlığını koydu.

    masa da masaymış ha
    bana mısın demedi bu kadar yüke
    bir iki sallandu durdu
    adam ha babam koyuyordu.

  • - merhaba ben ekşi sözlük yazarıyım ve 6 yıllık ilişkim aldatılma ile bitti
    * hadi ya, geçmiş olsun... nickin neydi sözlükte?
    - amcokelek abi... amcokelek...
    * ahahahahahahaha
    - abi?!
    * yok ya sana gülmüyorum, aklıma bir şey geldi de... ahahahah.... hay amk ya...