ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
toplumun hala çıldırmaması
-
tehlike anında otonom sistem üç tepki verir: kaç, savaş, donakal.
bir kısım kaçtı, savaşanlar muhtemelen silivri'de yahut perde arkasında, büyük bir kısım donakalmış vaziyette. ellerinde çekirdek, tv'den başkalarının hayatlarını izler gibi kendi sonlarını izliyorlar.
sibel keloğlan
-
bir katilin karısıdır. kocasını savunduğu için onun da katilden aşağı kalır yanı yoktur.
(bkz: ibrahim keloğlan)
soldaki katil, sağdaki katil karısı
çocuk istiyorlarmış da olmamış da ondan sinirlenmiş de ibrahim.
ömrünüzce üreyemeyin inşallah.
yumurtalıkların kurusun sibel.
karı koca ayda toplam 100 bin tl kazanmak
-
sözde 25k kira veren üstteki yazar 3k fatura ödüyormuş. sallarken bile fakirlikten fatura hesaplayamamış*
yunan harbi basit bir muharebedir
-
gereksiz insanin gereksiz beyanidir tamam da, arkadaşım yorulmadınız mı günlerdir şu tiplerin laflarını buralara taşımaya? neden bu kadar önemsiyoruz niye sözlükte prim veriyoruz boş yere de canımızı sıkıyoruz hakikaten anlayamıyorum.
yok cübbeli şunu demiş , yok fesli şöyle konuşmuş. bize ne amk.
ayrıca (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyasi)
perran kutman
-
kendisi (sanıyorum) bir röportajında (bkz: kemal sunal) ile dostluğunu şöyle anlatır;
"kemal benim çok çok eski arkadaşım. neredeyse 50 yıl. 50 yıl olmasa bile, nereden baksan bir 45 yıl var geride. o yıllarda başladı dostluğumuz kemal'le...
çok güzel şeyler paylaştık; her şeyden önemlisi de parasızlığı paylaştık. en parasız günlerimizde, ben aksaray'da oturuyordum, kemal ise zeyrek'te. taksim'den çoğu zaman birlikte yürürdük. karlı günlerde, köprünün açılmasını beklemeden, 'pencereden kar geliyor, aman annem gurbet bana zor geliyor' türküsünü söyleyerek beni eve bırakırdı kemal.
bir gece elimden anahtarı alıp, dış kapıyı açmaya çalıştı ki; kapıya sokar sokmaz kırıldı, elinde kaldı anahtar. anahtar kırılınca bana dönüp aynen şöyle dedi 'kerpetenin var mı?' dedim ki 'kemal, ben genç bir bayanım, tamirci değilim, kerpeten ne arar bende!' son çare uyandırdık evdekileri, gelip kapıyı açmak zorunda kaldılar...
parasız yıllarımızda birlikte çok turne yaptık. iki oyun arası soframızı kurardık bir iskemle üzerine; taze ekmek ve ton balığı yerdik birlikte...
o günlere, o parasızlığa, o günkü aklımızla dönmeyi çok isterdim. kemal keşke şimdi de aramızda olsaydı ve biz yine o yıllara dönebilseydik."
debe editi olsun bu.
2002 dünya kupasını okulda izlemiş efsane nesil
-
kosta rika maçına yetişmek isterken lgs sınavını aceleye getirmiş nesildir. nice öğrenci sırf bu yüzden istediği liseye yerleşemedi.
1.5 milyar çinliden bir tane yetenek çıkmaması
sebze kuyruğu
-
konya ovası, çukurova ve harran ovası gibi devasa büyüklükte tarım alanları olan bir ülkede gerçekleşmiştir.
ek: menderes ovası ve söke ovasını da eklemem istendi.
ek 2: çarşamba ovası, trakya ovası ve daha niceleri.
bu büyük tarım arazilerinden sadece birkaçı bile bizim ülkemiz büyüklüğündeki bir ülkenin bütün tarımsal ürün ve gıda ihtiyacını karsiyalabilecek potansiyle sahip. hal böyleyken halâ dışardan tarım ürünü ithal etmemiz, bu konuda kıtlık çekiyor olmamız ciddi anlamda düşünmemiz gereken bir konu.
örnekte olduğu gibi günü kurtaran hareketler bize birşey kazandırmaz ve ufak bir gösteri olmaktan öteye gidemez.
ceset başında dua eden polis
-
nesi haber bunun ben onu anlamadım.
bir saygısızlık yok, görevi ihmal yok, umursamazlık yok.
adam kendi inancına göre ölen birini görünce dua etmiş, hrıstiyan olsaydı ve istavroz çıkarsaydı o da normal olurdu.
hayır ben de ateistim, bence bir anlamı yok yaptığının da ortada bir hata yok. bokunu çıkarmayın.
akp'ye hunharca küfreden urfalı çocuk
-
kadınları bilinçli yahut bilinçsiz olarak aşağılamasından ötürü küfrü hiç sevmeyen bir birey olarak "ak porrrtininn daysınnı zikemmm" küfrüyle en azından pozitif ayrımcılık yapmasından ötürü takdir ettiğim velet.
dayısını zikmek nedir amk ya hahahahahah
19 mayıs 2014 zeytinburnu'nda yer yarılması
-
açılın ben yol mühendisiyim.
fotoğraflardan görüldüğü kadarı ile alınan önlem korkunçtur.
şimdi yarık bu.
görünen o ki yüzeysel bir asfalt çatlağı değil. altyapı'daki oturmaların getirisi ile oluşmuş ve ileride olabilecek bir faciaya davet çıkarıcı şekilde.
bu yarığı bu şekilde geçici de olsa sorunun köküne inmeden, altyapı temellerini sağlamlaştırmadan ya da yol kenarına herhangi bir istinat duvarı desteği yapmadan yama yapmak tek kelime ile aymazlıktır, sorumsuzluktur.
ileride olacak herhangi bir ani çökme durumunda bu yarığa araba da düşer, insan da ölür.
sonra bir takım siyasiler çıkar, kaderinde varmış der, olay kapanır.
bakın size bu konuya benzer örnek bir fotoğraf
tekrar söylüyorum, bu çok önemli bir konu. yüzeysel bir yama ile geçiştirilemez.
ekleme : cumhuriyet gazetesinin haberinde şöyle bir fotoğraf var. sondaj aracına benziyor, herhalde zemin etütü yapıyorlar.
ayrıca; yine aynı gazetedeki diğer bir fotoğraf ta destek amacı ile yol kenarına istifsiz taş dolgu yapıldığı görülmekte.
umarım yolu trafiğe tam çözümlendirmeden açmazlar.
annesinin azarladığı çocuğu koruyan köpek
-
kurban olasimin geldigi kopektir. tatliliga bak aklimi cildirdim. bizim evde 2 kedi var teki uzaktan izler muhtemelen digeri de anneme "terlik ise yaramaz al bunu" diye bicak falan getirir ulan.
nötrino
-
cok ilginc bir dogum ve kesif hikayesine sahip olan parcacik.
dogumu: atomda yasayan(!), proton adi verilen elemanlarimiz yavas hareket ederken (ipneler... hani hareket etmiyorlardi?) sahip olduklari elektrik guclerinin (+) itmesi sonucu birbirlerine degdirmeden gecerler. fakat gittikleri hiz arttikca, bu degdirmeden gecme mesafesi de azalir. yeteri kadar yuksek sicakliklarda (yani hizda) protonlar bu elektrik itmesinin uzerinden gelip birbirlerine carpabilirler. bu carpismadan geriye bir adet positron, bir adet yandan yemis cekirdek, bol miktarda enerji (gamma abi), yine bol miktarda subatomic partikul, ve bir adet de sirin neutrino kalir. iste bu notrino, mevzubahis neutrino'nun turkcesidir. yalnizca fuzyon reaksiyonlarinda ortaya cikarlar.