hesabın var mı? giriş yap

  • 2 adet kol
    2 adet bacak
    karaciğeri sattım iyi para var
    2 adet akciğer

    geriye kalanlar tam bunlar. buzdolabında saklıyorum şimdilik. ''ayrılmak istiyorum ben'' demişti. ben de ayırdım. evet.

  • tek bir oyunu olan o oyunu güçlü olan hoca. ama takım fizik olarak düştüğünde veya taktiksel olarak planı işlemediğinde de tek alternatifi olan hoca. ezbere değişikliklerin sebebi bu.

    takım 4-2-3-1 ön alan baskısı ve direkt hücumlarla oynuyor. bu oyun yüksek fizik ve tempoyla oynanıyor. 3-2-5 olarak yerleşiyor takım hücumda. sağda atletizmiyle osayi solda tadic' le oyunu genişletip ferdiyi zaman zaman iç koridora zaman zaman da 3-2-5' in 2'sinden biri yapıyorsun. tüm hücum planı bu. jayden' ın bence sezon boyunca öne çıkmasının sebebi de bu oldu. çünkü bu oyunu oynarken stoperlerinin öne çıkıp geçişte birebir adam markajında kalması gerekiyor. jayden bunu çok iyi yaptığı için sezonun oyuncusu oldu. ama fenerbahçenin geçiş savunması sezon başından beri sıkıntılı. çünkü çağlar becao bunu yapamıyor. bunu yapamadığı için geçişte merkezde topla buluşan oyuncuyla 2ye 2 kalındığında merkezdeki oyuncuya baskıya çıkan bir stoper yok. geçişte bunu yaşayınca ofansif beklerinin sıkıntısını yaşıyorsun. çünkü ferdi ve osayi çabuk ve atletizmi yüksek oyuncular olsalar da savunma bilgileri eksik oyuncular. dün ilk golü bu yüzden yedin. koita geçişte ikiye bir yaptı kaleye kadar uzadı. gol gelmeden önce de 4e 4 kaldıkları çok pozisyon oldu. bu sezon boyunca yaşanan bir problemdi.

    ikincisi fenerbahçe oyun kurulumunda sıkıntı yaşıyor. ama buna ilişkin bir planı yok. dzeko inisiyatif alıp derine gelmediği sürece fenerbahçe oyun kurmakta çok zorlanıyor. galatasaray' ın eksikliği de bu. oyun kurulumunu geliştirmesi lazım. ama okan hocanın oyun şablonlarını düşünürsek aradaki farkı anlarız. iki takım da 3-1 şeklinde oyunu kuruyor. bunu sacha varken bekleri ileri gönderip yapıyordu. ama sacha gittikten sonra kaan ayhan zaman zaman 3' lü savunmanın stoperi gibi oynayıp önlerine torreira geliyor. zaman zaman kerem demirbay torreirayla bu oyunu oynayıp kaan' ı gönderiyor takım. kaan zaman zaman da 3' ün önüne sahte bek olarak gelip torreira' yla veya kerem demirbay' la oynuyorlar bunu. şimdi ziyech' in gelmesiyle ziyech' le bu oyunu oynuyor galatasaray. bunu muslera ve nelson' la da çıktıklarında gördük. bay gibi bir fizik canavar var. birebir yüksek top atıp takımı çıkartıyorlar. ziyech 50-60 metre nokta atabiliyor. nelson veya muslera atacağına ziyech atsın. bunu son maçta gördük. muslera' nın attığını gördük. nelson' un attığını gördük. bu bir oyun planı. ismail kartal' dan bunları göremiyoruz. jayden sol bek yap. ferdi' yi içte kullan. 3-1' i jayden' la kur. böyle bir şey gördük mü? görmedik hiç. ferdiyi oyun kurulumunda görüyor muyuz? çok nadir. hoca zajc krunic ortasahasıyla bunu yapabileceğini sandı. ama sen düşük tempo pas takımıysan bu ortasahayla yaparsın. ama sen direkt hücum oynuyorsan topu kaybettiğinde bu ortasaha sana fred ismail gibi topu geri kazandıramıyor. bir de krunic kendi yarı sahasında bile baskıya gidemiyor. çünkü pozisyon oyuncusu regista adam. o zaman da oly maçı gibi ankaragücü kupa maçı gibi 3' lük oluyorsun. krunicle oynayacaksan 4-3-3 oynayacaksın. krunic zacj fred yap. sol iç sağ iç. king ve irfan' ı içeride konumlandır. osayiyle ferdiyi çizgiye gönder. bak bakalım krunic nasıl oynuyor. böyle oynayamaz çünkü tadic' in dışarıda kalması gerekir. belki irfan' ın bile dışarıda kalması gerekir. ama irfan skorer bu sezon kotarırdı. forvet karakterli oyuncuya ihtiyacın var bu oyunda. onu da yapamıyor. veya yapmıyor. böyle bir oyunu bilmiyor olabilir.

    bir diğer sıkıntı da atletizm. fenerbahçe lige harika başladı. ama dzeko tadic yaşları sıkıntı. erken form bu oyuncuları sezonun ilerleyen aşamalarında düşürür. sezon başı da yazdım bunu. düştüler. fred sakatlık sıkıntısı yaşadı. ismail bence sezon başından geride. çok top kaybetmesinden anlıyoruz. fizik olarak düştüğü için yapıyor o top kayıplarını. zaten bir planın var. bu oyuncular düşünce fenerbahçe' nin kayıplar yaşaması olasıydı. bir tek irfan can ayakta kaldı. çünkü cengiz var. cengiz 15 milyon euro' luk oynamadı. ama irfan' ı diri tuttu. adam kariyer sezonunu oynuyor. ama yetmiyor.

    kısacası sezon içerisinde ismail kartal bunlara bir çözüm bulmaktan uzaktı. hani diyor ya bizde değişiklikle maç alıyoruz diye. gole ihtiyacın olunca 4-4-2' ye dönmek değil mesele. fenerbahçe 4-4-2' ye dönüyor. genelde şima çıkıyor. bats top almaya gelmek zorunda kalıyor. topta tutamıyor. kenar ortası yaparsan etkili oluyor. sen oyunu değiştirmedin ki. alanya maçı antep maçı. açın izleyin galatasaray oyunu nasıl değiştirmiş. antep golü atıp 5-4-1 bekliyor. mertens ve kerem' i 8-10 yapıp 6' lı hücum hattı çıkarıyor okan hoca. maçı çeviriyor. gidip 4-4-2' ye dönmüyor. iyi bir kadro iyi bir ilk plan ama bundan başka bir şey yok.

  • üst edit; ak köpekler 2017'den sonra pkk'yi keşfettiler, oysa pkk 1980'li yıllardan beri var olan bir örgüt... eğer çözüm süreci başarılı olsaydı eren bülbül için "şehit" demeyeceklerdi. bana laf yetiştireceğinize açın hilal kaplan'dan okuyun ak köpekler, kim şehit kim değil...

    normal şartlarda "bu örgüt karadeniz'e hiç gelmemişti, çözüm süreci sayesinde buralara kadar geldiler, kim sebep olduysa..." demesi gereken biri.

    umarım günün sonunda oslo'da pkk ile ne planlar yapıldı da pkk karadeniz'e yayılmaya çalıştı onu da sorgular.

  • isterseniz 1 euro yapın. bütün elektronik ve gıda dışı envai çeşit alışverişimi amazon'dan yapıyorum. yapacağım. daha pahalı bile olsa!

    paramın yolsuzlara, hırsızlara, araplara, ekonomi coh eyicilere, geçmediğim köprülere, adımımı atamadığım saraylara, çocuk tecavüzcülerine gitmesi kadar rahatsız etmiyor inanın. bir de diğer yönden bakalım. satıcılar yönünden: dürüst, ahlaklı, beni önemseyen adamlar dururken şark kurnazı, malının arkasında durmayan adamları neden paramla semirteyim?

    dipnot: abd, gümrük vergisi sınırını geçtiğimiz yıl 200 dolardan 800 dolara yükseltmiştir. tabii orada tayyip gibi "halk adamı" bir yönetici olmadığı için normal.

    edit: çok mesaj aldım. amazon'dan alınca da yine vergi alıyor devlet deniyor. evet yine vergi ödüyorsun ancak doğrudan türkiye'deki bir satıcıdan aldığınızda devletin kasasına daha çok para giriyor. ürünü satın aldığın firma ülkeye ithal ederken gümrük vergisi ödüyor, sana satarken fiyata ötv, kdv, yerine göre trt bandrol payı vs. ekliyor. tüm bunlar devlete giden kalemler oluyor. bitiyor mu? bitmiyor. türkiye'deki firma; sana yaptığı satıştan elde ettiği karın %30 civarını yine gelir vergisi olarak devlete ödüyor.

    buna ek olarak hb ve n11'den yapılan her alışverişle bu kokmuş düzeni destekliyorsunuz. çünkü bu firmaların büyük çoğunluğu hükümet yandaşı. yani paralarınız size yol, su, elektrik olarak değil; daha çok hakaret, daha çok baskı, daha büyük kazık olarak geri dönüyor.

    şayet amazon'dan yaptığım alışveriş; bir kuruş bile olsa bu hükümete daha az para aktaracaksa yurt dışından alışveriş yapmaya devam edeceğim. nasıl ki devlet yemiyor içmiyor ufak hesaplarla milleti daha nasıl soyarım diye düşünüyorsa ben de bu konuda ufak hesap yapıyorum. unutmayın eğer biz doğrudan yurt dışından aldığımızda bunların cebine daha fazla para giriyor olsaydı bırakın limiti düşürmeyi limiti tamamen kaldırırlardı. hatta yurt dışından alışveriş yapmamız için bizi teşvik bile ederlerdi. cari açık filan umurlarında değil.

  • ne yapsın amazon? döviz kuru dalgalanmasından kendini mi sorumlu tutsun? ücret iadesi yapıyor, uğraştırmadan hatalı ürünün bedelini size iade ediyor. tüketici hakem heyetinden aynı karar çıkar zaten. ürün varsa değişim, yoksa para iadesi. amazon zaten uğraştırmadan bu çözümü sunmuş size. hala diyorsunuz ki bana aynı fiyata daha iyi ürün versin. oldu, terliklerinizi de getirsin mi?

    olmayan rezalettir. amazon rezaleti değil tüketici kurnazlığı içeren bir başlık olmuş. adettendir rezalet puanım 10 üzerinden 1 bile değil.

    edit: konuya cevap verilen ilk entrylerden biri olması sebebiyle bir sürü mesaj aldım. bu mesajlara son vermek adına buradan yazayım. öncelikle amazon fanı değilim. beni amazon fanı olmakla suçlayanlar, aptal bir tüketici olduğumu söyleyenler, hakkım olan kanunları bilmediğim için koyun gibi güdüleceğimi söyleyenlere cevap olması için yazıyorum.

    o çok bildiğiniz kanun öyle işlemiyor. misli ile değişim denilen tanım yanlış anlaşılmış anladığım kadarıyla. misli ile değişim birebir değerde değişimdir, acer marka ürününüz bozulduysa size sony ürün vermezler. haa amazon size kıyak geçer böyle bir şey yaparsa o firmanın insiyatifidir. sizin kanunen kazandığınız bir hak değildir. misli denildiğinde daha iyisi, iki katı değerde bir ürün demek değildir. çoğunluk bunu anlamış. yok öyle bir şey.

    mağduriyet yaşayan arkadaş tüketici hakem heyetine gitti diyelim, lehine karar çıktı. dava sonucu çıkan kararda size seçimlik haklar sunulur. siz birini seçersiniz. mağdur misli ile değişim seçti. firmada ürün yok. ne olacak şimdi? ya da amazon size gel kardeşim ben değişimi yapıyorum dedi. acer marka ürünün muadili youngstar diye no name bir markayı verdi. kabul eder misiniz? etmezsiniz. dosya aylar boyunca yuvarlanır durur. haliyle bu mahkeme para iadesi ile sonuca bağlanır. bana mesaj atıp kanunu çok iyi bildiğini söyleyen arkadaşlar iyi kötü bir tüketici olarak bizde emsal davalara şahit olduk. hiçbirinin sonucu sizin anlattığınız gibi olmadı. amazon ürün yok kardeşim dediği an kitlenir kalırsınız. ben bu nedenle baştan para iadesini teklif eden amazon’u takdir ediyorum. gönül ister tabi hepimiz 300 liraya monitör alalım bozulunca amazon samsung, sony versin bize. sonraki sayfalarda bir hukukçu arkadaş benimle benzer şeyler yazmış. bu işlerde tecrübeli olduğunu, işin sonunda para iadesi olacağını, boşuna uğraşılmaması gerektiğinden bahsetmiş. ben de aynısını yazıyorum ama tüketici olduğum için bilinçsiz olduğum sanılıyor demek. diyecek bir şey yok. umarım mağdur arkadaşı zorlamadan tatlıya bağlanır olay.

  • adini fransa'da orne sehri yakinlarindaki soligny-la-trappe nahiyesinde bulunan la trappe manastirindan almistir.

    trappist adiyla bilinen bu kesisler, zamaninda cistercian tarikati reform gecirirken, bircok noktanin fazla gevsetildigine kanaat getirerek, eski ve agir kurallara bagliliklarini korumus, bu sayede ayri ve daha kati bir cistercian tarikati kolu durumuna gelmislerdir.

    (bkz: strict observance)

  • benim kuzenler evlenmeye başladığında ben bacak kadar çocuktum. onun için hayatımda hiç ''olm kuzenle yarıldık gülmekten'', ''yine geçen yaz kuzenle...'' gibi hikayelerim olmadı, ağzımı yaydıra yaydıra ''kanka vuar yaa kuzeen bana bir karıa yuapmışş...'' gibisinden cümleler kuramadım. benim akranım iki tane kuzenim varsa da, bir tanesi müslüm gürses konserinde üstünü başını yırtıp kendini jiletleyen bir tip. diğeri de, denizli'de yaşayan kendi halinde, eline yareni versen ''gavurmalaa geynesın e-heyyy'' diye çalar, vermezsen ''nerde acep benim yarenim gaari'' demez, öyle mazbut gocıman bir çocuktur. yani öyle kuzenle ortamlara akalım gibi bir durumum olmadı hiç.

    tabi bu evlenen kuzenlerin ilk geceden itibaren icraata geçmesi ile bizim hanede elektrik, su, telefon faturasının yanına sabit gider kalemi olarak küçük altın da eklenmeye başladı ki, artık babam ''söyle yeğenlerine kunnamasınlar artık! şerefsizim boşarım seni'' diyerek annemi tehdit etmeye başlamış hale gelmişti. e haliyle annem de yeğenlerine gidip ''az düzüşün enişteniz kızıyor bak'' diyemediği için bunlar çılgınca üremeye devam etti. misal bayramlarda bizim antre lc waikiki nin ayakkabı reyonu gibi olurdu, her aile ferdi sırtına dört tane çocuk alma ile mükellefti.

    zaman ilerleyip geneli mütaasıp bir hayat süren kuzenlerimin çocukları büyüdükçe interneti kullanmaya başladı ve sülalenin batıya bakan ender yüzlerinden birisi olarak beni pek bi sevdikleri için internet faaliyetlerine beni de ortak etmeye başladılar. her gün facebook'tan onlarca arkadaş ekleme talebi geliyor, ben liseden berru'dur, eski işyerinden nihan'dır heyecanı ile açtıkça; safinaz ablamın 2 ve 4, ömer abimin 1 ve 3 numaralı çocuklarını arkadaş listeme ekleyip kendi içimde klanımı kurmaya başlıyorum. bazen bakıyorum bizim sabinin arkadaş durumu ne diye, listesinde 35 tane arkadaşı görünüyorsa bunların 22 tanesi mutual friend yani yaşları 13 ila 18 arasında değişen diğer yeğenler.

    ulan bir bakıyorum içinde onlarca şirinlerin olduğu fotoğrafta şirin baba olmuşum. bir bakıyorum leğenin içine yerleştirilmiş bebeklerin en çirkini olmuşum. profilime giriyorum bir bakmışım jelibonlar sıraya dizilmiş, ben en öndeki mor ayıcık. düşünmüyor da eşşoleşşekler ''-bu adamın yaşındayken babamızın dört tane bebesi vardı, ne hakkımız var bu herifi bekar kaldı diye maymun etmeye?'' diye. birisi görecek de rezil olacam diye günde yirmi kere sayfamı kontrol ediyorum yeminlen.

    kaç kere tehdit ettim sıpaları yine de beni çok sevdiklerini öne sürerek ısrarla yapıyorlar. alın şimdi de fıstık yeşili civciv olmuşum mınısikiim.

  • baslik cok sacma geldi degil mi? ama olay %100 gercek.

    (bkz: trendyol yemek) artik yapilan yorumlarin altinda kisinin siparis detayini da gösteriyor. eger dikkatli bakarsaniz bazi cakal esnaflarin yuzlerce 0,5lt su gibi basit basit siparislerle kendilerini övdügünü görebilirsiniz.

    bunlardan bir tanesi benim oldukca dikkatimi cekti. bahse konu olan restoranin an itibariyle 96 degerlendirmesi ve 52 yorumu var. 4.8 yildizla trendyol yemekte basi ceken restoranlardan birisi olmus. tam siparis verecektim de yorumlara bakmamla aninda vazgectim.

    yorumlarin neredeyse tamami kendi dükkanindan su alan cakal esnafimiza ait. bu yorumlara kanip da siparis veren gercek müsteriler zaten düsük puan vermis.

    cakal esnaf suyun sicak gelmesini o kadar cok begenmis ki en cok da onu övmüs. tüm yorumlarin görselini yuklemedim ama devami da ayni sekilde. 500ml su üzerinden sebzesine kadar övmüs. siparis verirken dikkat edin.

    edit: yogun istek uzerine bastan sona tum yorumlari ssledim: görsel

    edit 2: telefonum android. ios'da bu ozellik geldi mi bilmiyorum

    edit 3: az yorumlu ama yuksek puanli ilk 5 restoranin 3unde de benzer hile var. bu gorseller de cevredeki farkli restoranlardan.

    görsel
    görsel

  • günümüzde bilimsel açıdan avrupa ülkelerine göre geri kalmış olan müslüman ülkelerin söz konusu bilimsel geriliğinin batı asya'da yaşayan insanların zeka geriliğinden değil, ülkelerinin sömürge olmasından kaynaklanan yetersiz eğitimden kaynaklandığını ve fırsat verildiğinde bu insanların da bilime en az batılılar kadar katkıda bulunabileceğini kanıtlayanlardandır aynı zamanda.

  • bilgisayar oyunuşinaz bir sevgiliniz varsa, kendisini tahrik etmesi muhtemel bir eylem olacaktır.

    (online interactions not rated by the esrb)