ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
adliye diyalogları
-
doğu anadoluda bir il...ceza mahkemesinde bir davanın ilk duruşması. iki sanık hazır.kimlik tespiti yapılmakta...birinci sanığın künyesi tutanağa yazıldı.sıra ikinci sanıkta :
-adın,soyadın ?
- (cevap yok)
-oğlum adın soyadın ne ?
-(cevap yok üstelik zorlandığı belli,terlemekte)
-oğlum türkçe bilmiyor musun ?
-bilirem
- o halde...adın ne ?
- (yine cevap yok)
bu arada sanık yanındakine döndü,hafif ama duyulabilecek bir sesle hızlı hızlı:
- ula benim adım neydi ?
yanındaki:
-ula adın ........... idi dedi.
insanımız böyledir işte...
ya ilk defa mahkemeye çıkması nedeniyle heyecandan ismini unutmuştur,
ya da ailesi bir ad koyar onunla çağrılır herkes öyle tanır ama nüfusta ismi başka yazılıdır.hatırlıyamaz o ismi..
nba live 2016'da kibar feyzo müziği kullanılması
-
adamlarda nasıl bir ufuk var arkadaş. dünyanın diğer ucundaki bir ülkenin vefat etmiş şarkıcısının nispeten az bilinen bir şarkısını (ben hastasıyım o ayrı) keşfedip, sampleını alıp üzerine rap yapıyorsun. şaşkınım sözlük.
apple tesislerinde windows kullanılıyor olması
erkek doğurmak marifet ister
-
kendi annesi ve babasını marifetsiz olduğunu kabul eden kaynana sözü.
ey müslümanlar kudüs'e sessiz kalmayın
-
en son bunu dedikleri insanlar mavi marmara gemisine binip ölüme gittikten ve israil ile türkiye'nin arası mecburen düzeldikten sonra sakat kalanlara ve ölen insanların yakınlarına "size gidin diye başınıza silah mı dayadık!" demişlerdi. bu da burada böylece dursun.
hazal kaya'nın altın portakal'da saçmalaması
-
böyle saçma bir açıklama olabilir mi? açıklamaya bakın:
''bu sene 10 filmde sadece 3 filmde kadın izleyebildik. bu özellikle jürinin yarıdan fazlası kadın olan bir ekip için üzüntü verici oldu. umarım seneye 10 da 7 kadın filmi olur demek istiyorum.'' link
bu kadar çelişkili ve mantıksız bir açıklama görmedim. eşitlikten dem vurup kadın jürinin kadınlara kayırma yapmasını bekleyip ve eşitlikten bahsedip seneye 5-5 e değil de 10 ödülün 7'si kadına gider demenin neresinde cinsiyet eşitliği var? artık usandık şu saçma sapan gereksiz cinsiyet duyarlarından oldu cinsiyet eşitliği olsun diye biz erkekler ezilelim altınız da ne kaldı eşitlikten yana o halde? resmen orada ödül alan 7 erkek oyuncunun emeklerini yok saymış. onlar kayrılarak bu ödülü aldı haketmedi demeye getiriyor. ne söylediğinin farkında değil artık bazı kadınlar. çok boktan bir popülizm var bu kadın konusunda amaç kadın erkek eşitliği değil amaç bu konudan ekmek çıkarmak. çoğu kimse kendisinin de ne dediğinin farkında değil.
nadiren karşılaşılan garip insanlar
-
yıllar yıllar önce memleketime gitmişim antakya'ya...
güzelim bahar havasında yeşilliklerin ortasında kıytırık bir solcu kahvesinde mkü'den bazı arkadaşlarla oturmuşuz. böyle bir yerde hoş karşılanmayan şeylerin başında bağır çağır tavla oynamak geliyormuş dostlar. ben zar atarken bizim trakyalı arkadaş 'o surata düşeş gelii mi beya' derken henüz farkında değildik. neyse ki ortamda bizden daha çok dikkat çeken bir amca çıktı da 'defolgit' bakışları üstümüzden kalktı.
kahvehanenin sahibi 68 kuşağından. garson ise bizlerden; sekiz yıldır mkü'de birşeyler okuyan bi öğrenci arkadaşımız, deniz. bölümünü hatırlamıyorum. kendisi de hatırlamıyordu. yanımızdan geçerken 'ne manyaklar var amk' diye söyleniyordu. bunu duyunca manyak görme hevesiyle hemen etrafıma bakındım.
ilerideki masada...
münir özkul tipli bi amcam kendi kendine konuşuyordu. masadaki iki çay bardağı vardı, biri dolu diğeri bitmek üzere. ben bunlara odaklanmışken amcam bardaktaki son yudumunu 'shüüürrp' diye çekti ve hesabı istedi. bizim deniz, '1 lira abi' deyince bu ellerini cebine attı ama nasıl?
sağ elini atmış cebinin içine parayı çıkaracak. sol elini de sağ elinin üstüne koymuş sıkıyor. 'pandomim mi yapıyor bu moruk' der gibi deniz'e baktım. 'ne bileyim amk gitsin de dinleneyim' der gibi bana baktı. bu arada münir amcam kendi kendine konuşuyor.
''yok olmaz azizim bu defa benden''
''ayıptır üstadım ben veririm ne olcak''
''ahbabım bırakmam valla ''
''neyse bu defa senden olsun, sağol'' dedi en son, bildiğin hesabı kendi kendine kitledi ve kalktı gitti ödemeden.
ben, kahvehanenin sahibi ve yan masadan benim gibi olayı izleyen mor giysili, uzun siyah saçlı sebahat tuncel tipli abla donduk kaldık. deniz ise masanın başında diğer sandalyeyi tutuyor sanki orada harbiden görünmeyen birisi var da; 'bari onu tutayım hesabı ödemeden kaçmasın' derdinde, o da az manyak değil...
ulan yılardır düşünüyorum adam mı deliydi ya da biz mi kerizdik? adam mı hayal görüyordu yoksa biz idea'mızda ikinci adamın varlığını unuttuğumuz için mi göremiyorduk hiç anlamadım, ama adam resmen beautiful mind filmiydi, kafası güzeldi ...
edit: beautiful mind'ın çevirisinin kafası güzel olmadığını söyleyerek beni uyaran arkadaşa teşekkür ederim.
migros'ta 69.90 tl'ye satılan 2018 yılbaşı sepeti
-
''*selpak collection peçete 33x33 '' ile yeni yıla abdestsiz girmek isteyen yalnızlara da selamı çakmıştır.
ali dal
-
yüreği kocaman, fransa'da sıvacılık yapan ali dal kardeşimizdir... mangal gibi yüreği vardır...
eşiyle pazarda alışveriş yaparken, haince kahpece şerefsizce arkasından kafasına kurşun sıkılan rahmetli şehit nejdet aydoğdu kardeşimizin doğmamış bebeğine hediye etmiş evini...
vatanı bölmeye çalışanlar umarım ders alırlar diyeceğim ama boşa konuşmuş olurum...
umarım bu dünya'da olmasa bile öbür dünya'da çekersiniz cezanızı
[http://www.dha.com.tr/…begine-bagisladi_806139.html http://www.dha.com.tr/…begine-bagisladi_806139.html]
(bkz: ali dal)
edit : videosu da varmış bağış anının. sana tekrar helal olsun ali kardeşim,ali abi'm
[http://youtu.be/fqf5aj5p9se http://youtu.be/fqf5aj5p9se]
en iyi sigara
-
(bkz: eski camel soft)
4 bin tl hesap ödeyip üzerine bir de dayak yemek
-
fantastik bir olay. bu hesaba nasıl itiraz etmezsiniz diye dayak yediler sanırım.