hesabın var mı? giriş yap

  • eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz

    ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,

    kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.

    aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.

    ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.

    şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.

    mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.

    nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.

    mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.

  • (bkz: 13 mart 2016 ankara patlaması)
    bir arkadaşımla oradaydım, benim sınavım çok kötü onunki çok iyi geçmişti. onun gülüşü çok güzeldi ben ise somurtuyordum, o mutluydu, orada kaldı ben ise keyifsizdim , otobüse bindim. ona toprak, bana hatıralar ve yaralar kaldı. aylardır kanayan ömür boyu sızlayacak yaralar

  • bir çoban olsanız ve 1000 tane küçük baş hayvanınız olsa size yardımcı olması için nasıl bir köpek isterdiniz ?

    diyelim ki biz bir çobanız ve istediğimiz özelliklerde bir köpek ırkı oluşturacağız. elimizde çok önemli bir avantajımız var. bu avantaj kangal bölgesinin dağlarla çevrilmiş izole bir bölge olması . bir başka deyişle dışarıdan bir köpeğin gelmesinin insan eliyle olmadığı sürece zor olması.

    1)her şeyden önce bu köpek sahibine yani çobana çok sadık olmak zorunda. elimizdeki köpeklerden sadakat göstermeyen işi gücü oyun olan köpeklerden kurtuluyoruz .(kangalın sadakati ve ciddiyeti). elimizde kalanlarla yola devam ediyoruz gelecek nesillere.
    2)bu köpek sürüye zarar verecek hayvanlara ( kurt , çakal, ayı ) karşı üstün gelebilmeli. güçlü , dayanaklı ve hızlı olmalı .çok iri olmamalı çünkü kurt gibi hızlı bir hayvanla baş edemez.bu nedenle elimizdeki zayıf , hantal ve küçük köpekleri atıyoruz .( kangal güçlü ve hızlıdır ama çok iri bir köpek değildir)
    3)bu köpekten koyunlar korkmamalı.boz renk ve kara bir baş daha doğrusu siyah maske ile koyunlar bu köpeği kendilerinden sanır.elimizde kalan köpeklerden yalnızca siyah maskelilere üreme şansı vererek yola devam ediyoruz.( kangalın tipi)
    4)bu köpek koyunları sahiplenmeli ve sevmeli. daha yavruyken koyunların arasına koyup onlarla oynayabiliyorsa bu köpekleri alıkoyuyoruz diğerlerini atıyoruz. ayrıca bu köpek et düşkünü bir köpek olmamalı çünkü aç kaldığında bir koyunu parçalayabilir.buna göre seçimlerimizi yapıyoruz. bir kangalın bir koyuna yada benzeri bir hayvana zarar verdiği görülmüş bir olay değildir. aynı ağırlıktaki bir alman çoban köpeğine göre 6 kat az et tüketmesi ve dolayısı ile daha az masraflı olması bu sebeptendir.
    5)bu köpek kurt gibi zeki bir hayvanla mücadele etmek zorunda . en az onlar kadar zeki vede diğer köpeklerle işbirliği yapıp bir kurt sürüsüne karşı mücadele verebilmesi için sosyal olmak zorunda.zeki ve sosyal olmayan köpekleri gen havuzundan çıkarıyoruz. ( kangal zeki ve sosyal bir köpektir)
    6)saldırıların karanlıkta olması sebebiyle bu köpekler geceleri aktif olmak zorunda. geceleri uyuyan köpekleri gen havuzundan atıyoruz. kangalın polis köpeği olarak kullanılama sebebi gündüzleri pasif olmasıdır.
    7)sürüyü ve tüm çevreyi kolaçan etmek zorunda olduğundan bu köpekler bağımsız bir zekaya sahip olmak zorunda . yeri geldiğinde çobanın direktiflerini beklememek zorunda. bağımsız zekaya sahip köpekleri seçiyoruz.( kangal zeki bir köpektir ama bağımsız yapısı nedeniyle eğitimi zordur)

    kangal binlerce yıldan beri başta küçükbaş hayvancılıkta kullanılmak üzere ihtiyaç dahilinde çobanlar tarafından üretilmiş bir köpektir.mükemmel bir sürü koruma köpeğidir.şu an orta ve güney afrikada çita koruma programı dahilinde kullanılmakta ve afrikada doğal hayatın ve dengenin korunmasında çok başarılı bir rol oynamaktadır.bu köpeği şehirlere getirerek daha güçlü ve saldırgan olması için çabalayarak , dövüştürerek , boynuna tasma takıp gezdirerek ona yalnızca büyük kötülük yapmış oluruz.

    peki böyle uzun bir yazı yazmana ne gerek vardı diye sorarsınız ben de şöyle bir cevap veririm. insan dostları için bir şeyler yapmak istemez mi ? ben de malımı mülkümü koruyan iki tane dostum için bir şeyler yapmak istedim.

  • 33 yaşındayım ve oyun oynamayı çok severim. steam hesabımda da 55 kadar oyun var. bazı oyunlar gerçekten sanattır. film izlemenin nasıl yaşı yoksa, oyun oynamanın da yaşı yoktur.

  • sizin gibi gerizekali cahillere bu isin psikolojik arkaplanini vererek zaman harcayamayacagim, zira eksi sozlukteki her 100 kisiden 99unun ekrana mal mal bakacagina bahse girerim. isiniz gucunuz yok mu be, hcibir seyi bilmediginiz gibi iki kelimeyi bir araya bile getiremiyorsunuz. ozellikle sen, seni izliyorum ne zamandir, resmen hiyar gibi yaziyorsun ya. hayvanogluhayvan. ote yandan hayatima da renk katmiyor degilsin ha, boyle sagin solun belli olmuyor, beklemedigim bir bkz veriyosun ya iste o guzel birsey aslinda. keratalar sizi, hepinizi cok seviyorum.

    [gorundugu gibi ovgu duzmecesini sona saklamak daha etkili, insani pozitif bir ruh haliyle birakiyor]

  • olan ülke itibarına oldu denmiş de ülke itibarının başına tam olarak ne geldiğini anlamadım. avustralyalı dünyaca ünlü bir restoran zinciri sahibi bir futbol müsabakası sonrası kural ihlali yaptı diyelim, nasıl avustralyalıların konuyla ilgili endişelenmelerini gerektirecek bir şey yoksa bizim de olmamalı. sanki nusret ülkenin dışişleri temsilcisi. otu çöpü ülke itibarına bağlamasak mı artık?

    edit: birkaç mesaj geldi, değerli arkadaşlar hemen her ülkede tek bir kişinin eyleminden tüm milletini itham etme müessesesi bir avuç kafatasçı ve 31'ci ergenin tekelinde olduğundan hiçbir ülkede ülkemizin itibarına gölge düşürebilecek kamuoyu mevcuduna ulaşılamayacaktır. ülke itibarı için endişelenmek için çok daha ağır olaylar gördük. şimdilik rahat uyuyun :) *

  • bir türlü anlam veremediğim durumdur. arkadaş dördü de 'büyük melek' olarak adlandırıldığı halde yaptıkları iş bir mi? bak mesela azrail'e! adam tarihin başlangıcından beri deyim yerindeyse köle gibi çalışıyor, can almalar falan, nerde ölüm olsa adam orda bitiveriyor, bir nefes alma desen yok. mikail keza öyle, nerde bir doğa olayı, adam orda bitiveriyor, tam bir görev adamı. yağmur yağar mikail sorumlu olur, fırtına çıkar yine bizimki, ne çekilmez çilesi varmış. ama diğer yandan cebrail, yılda dokuz saniye çalışan usain bolt gibi, bir dönem ağır iş yapmış, emekliliğini almış kenarda keyif sürüyor. tamam yaptığı işi küçümsemiyoruz ama azrail'le bir tutulması mümkün mü? gelelim israfil'e! arkadaş bu devran 4.54 milyar yıldır dönüyor, bir adam hiç mi çalışmaz? böyle görev mi olur? milyarlarca yıl sadece bir gün mü çalışılır? o gün geldiğinde hastalansa ne olacak? hepsinin de büyük melek kontenjanından aynı maaşı aldığını düşünsenize! yemin ediyorum olay çıkar, azrail bu yüzden azrail'i olur diğerlerinin alimallah! velhasıl, beni çok rahatsız eden durumdur azizim.

    debe editi: (bkz: minik eymen celep'e yardım ediyoruz kampanyası)

  • kadincagizin dedigi, "konu neden hep bizim aldigimiz maasa geliyor'u" iste bu baslikta tum ciplakligi ile gorebilirsiniz.

    kadin onca sey anlatmis, ucret/vergi bunlardan sadece biri! kadinin dediginde bir tane yalan varsa ne olayim. bak az demistir, cok degil! olum tehditleri, fiziksel ve sozlu saldirilar, hastalarin ve hasta yakinlarinin mobbing'i, fazla calistirilma, imkansiz performans beklentileri, yasamak zorunda birakildigi psikolojik cile ve daha bir cogu seni zerre ama zerre rahatsiz etmemis, aklinda bir tek maas olayi kalmis! cunku sana gore para aliyorsa, her sey mubah.

    senin ben ta amk! iste o kadinin benim gibi acik acik diyemedigi sigir, tam olarak sensin!